A.Turan ALKAN
Böyle tâli konuları derd edinip tartışmanın kime ne faydası olur bilmem; zannımca “A, bu da mı oldu?” türünden şaşkınlıkla karşıladığımız nice hadise, işte böyle tâli konulardaki nemelâzımcılıktan doğuyor, dallanıp yeşererek kökleşiyor, genel kabul haline geliyor ve tashihi mümkün olmuyor.
İlber Hocamız, İstanbul’un fethiyle ilgili yanlışları düzeltirken -zannımca hayli zamandan beridir konuşarak fikir belirtme alışkanlığının eseriyle- tashihe muhtaç görünen bir cümle kurmuş. Diyor ki, “Fatih tüm zamanların en entelektüel mareşali ve döneminin de en bilgin hükümdarıdır.”
Aynı cümleyi başkası kursa muhtemelen Hoca, kendine has te’dip ifadeleriyle cahillikten başlayıp had bilmezliğe kadar uzanan bir fırça ıskalasından beğendiğini seçerek demediğini bırakmazdı. Konuşurken anafikri desteklemek için böyle mübalağalı benzetmelerde bulunmanın su götürür bir tarafı vardır, lakin gazetede yayınlandıktan bir süre sonra kitap haline getirilip, okuyucular nezdinde ‘en kat’i tarihî delil ve hüküm’ pâyesiyle kutsandığı için çok eski talebesi olmanın verdiği bir nevi cahil cesaretiyle bazı itirazlarda bulunmak isterim.
Fatih ne entelektüeldi, ne de mareşal. “Ama burada bir benzetme yapıyoruz evlâdım; okuyanların dikkatini çekmek için bütün zamanları kapsayan bir istiare (eğretileme) yaparken sen tutup cımbızla iki kelimeyi çekiyor ve mıy mıy yapıyorsun; olmaz ki ama, ne kadar cahilsin!” diye celâlleneceğini tahmin ederim. Sağlık olsun. O ihtimâli peşinen kabul ediyorum.
Fatih entelektüel değildi elbette; döneminin bilgisine ve neşriyatına kısmen hâkim, birkaç dil bilen istisnai nitelikte bir padişahtı. Kaldı ki Avnî divanındaki meşhur gazelinin birkaç beyti, onun entelektüel değil fakat sıkı bir dindar olduğuna hüccettir. Okuyalım yeniden: “İmtisâl-i câhidu-fillah olubdur niyettim / Din-i İslâm’ın mücarred gayretidir gayretim; Enbiya ve evliyâya istinâdım var benim / Lutf-i Hak’dandır hemen ümmid-i feth-i nusretim.” “Hem dindar hem de entelektüel olunmaz mı yahu?” tartışmaları için yerim müsait değil. Fatih, şüphesiz şimdiki zaman tabiriyle bir ‘aydın’dı. Entelektüel başka bir şey!
Zamâne tabiri demişken Mareşal nitelemesine de değinelim. Fatih’in askerî dehâsını sıfatlandırırken mareşal kavramına müracaat edilmese de olurdu. Bu tâbir bizde 1826’dan beri “Askerlik fenninin şâhikasına çıkmış büyük kumandan” mânâsında pek itibar görse de batı dillerinde kelimenin kökeni pek de öyle âhım-şâhım bir şeye tekaabül etmiyor. “Büyük asker, dehâ çapında stratejistti” demek kâfi değil miydi? Kaldı ki stratejist kavramının da suyunu hayli ‘derin’ bir şekilde çıkarmış bulunmaktayız!
Bu küçük itiraz dışında Hoca’nın İstanbul ve Fetih hakkında söylediklerine aynen katılırım. Hele hele, “Ayasofya’nın 1934’de müze olması müthiş bir fikirdir. Medeniyete bir hediyemizdir.” tesbiti, “İlle de cami yapacağız; minarelerinden gürül gürül ezan okuyacağız!” terânelerinin yüksek perdeden müşteri bulduğu şu demde, bir ‘entelektüel’e yaraşır evsafta cesur ve medenî bir cümledir. Ayasofya an itibariyle dünya kültür mirasının en nadide eserlerinden biri olarak fetih gününden bugüne kadar Osmanlılar tarafından aziz bir hâtıra olarak saygı ve himâye gördü, desteklendi ve asli hüviyetini kaybetmeden muhafaza edildi. Onun müze hâlinde muhafazası, Müslüman kuşakların Ayasofya’ya yaptığı katkıları da bütün görkemiyle âlem-i cihâna göstermektedir.
Her Ayasofya tartışmasında Efendimiz’in o güzer ve mânidar tembihini hatırlarım: “Yeryüzü bana mescid ve sebeb-i tahâret kılındı; bu itibarla ümmetimden namaz vaktine erişen herkes, bulunduğu yerde namaz kılsın.”
Şimdi birileri kızacak ama olsun: “Yerim dar!” diye bir bahâne yok arkadaşlar!
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016