Aydın ENGİN
Siyasal İslam ile Türk milliyetçiliğinin "imam nikahı"dan oluşan ittifakının toplumu derin bir yoksulluğa, ülkeyi bir çöküşe sürüklemek pahasına iktidarlarını pekiştirmek, perçinlemek için attıkları adımlar git gide onarılması çok güç "hasarlar"a yol açıyor.
Bu kör gidişi durdurmak, ülkeyi yeniden hiç olmazsa demokrasinin temel bileşenlerine döndürebilmek için bir çıkış aranıyor.
Ülkede bugün için en güçlü muhalefet hareketini temsil eden kadın hareketleri bu arayışın vazgeçilmez halkaları. Kadın hareketi gerçekten de "sorun"un artık İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasını önlenmenin ötesine geçtiği, "kadınlar öldürülmesin" dilekleriyle sınırlı bir eylemlilikle göğüslenemeyeceğini pek iyi kavramış bir hareket.
"101 Kır Saçlı"nın çok yankılanan çağrısı da bu yaygın arayışın yansılarından biri.
Dün yayınlanan ve "101 Aksaçlı bildirisini" benimsediklerini ve desteklediklerini açıklayan "404 Yurttaş Bildirisi" de toplumun çok farklı kişi ve kesimlerindeki aynı çıkış arayışının yansısı.
Gerek "101 Aksaçlı", gerek "404 Yurttaş" bildirilerine imza koyanlar bu "arayış"ın yaygınlığını kanıtlıyor. Her iki bildiride yer alanların siyasal kimlikleri, benimsedikleri ideolojik çizgiler, meslekleri şaşırtıcı bir çeşitlilik ve farklılık gösteriyor. Biraz iddialı bir deyişle, bugüne kadar bu kadar farklı kesimlerin bir bildiri metninde ortaklaştıklarına galiba tanık olmadık.
Keza kadın hareketinde de bugüne dek pek benzerini görmediğimiz bir ortaklaşma, vurguyu ve vuruşu aynı noktaya indirmekte gönüllü bir uyumluluk, örgütsel yarışmaları bir yana bırakabilme duyarlığı ve bilinci açıkça gözleniyor ve bu gözden ırak tutulmayacak ölçüde değerli.
Bu alışılmadık gelişmeler önemli olsa gerek.
* * *
Kuşkusuz her iki bildiriyi önemsiz, hatta yanlış, hatta zararlı bulanlar da var.
Onlarla ilgili uzun söze gerek yok. Duvar'da yazan Göksel Aymaz'ın dünkü nefis yazısı yeterli bir cevap. Birkaç cümle aktarayım. Ama siz yazının bütününü okumak istiyorsanız ki isteyin, burayı tıklayın.
Göksel Aymaz "Aydının görevi var, maalesef" ironik başlığının pek güzel yakıştığı yazısında bozuk plak gibi "Yetmez ama evet"e takılıp kalmışları şöyle tanımlıyor:
"…Türkiye'nin demokrasi deneyimine, şikâyet ettikleri koşulları değiştirecek somut bir eylemlilik içinde olmayı tercih etmeyip, o koşulların kendilerine verdiği muhalif kimliği, oturdukları yerden, en çok da sosyal medya üzerinden ona buna çamur atma yöntemiyle ortaya koymaya çalışanlar (…) Muhalif kimliklerini eylem olarak değil bir prestij olarak yaşamayı sürdürenler (…) Muhalif kimliğime toz konmasın da isterse dünya batsın diyenler…"
Yani bildiriler üstünden toplumun çok farklı kesimlerinden aydınları buluşturan bu çıkıştan paniklemiş, öfkeyle kaleme sarılmış, bilgisayar tuşlarına yumulmuşları ciddiye almaya -bence- gerek yok.
* * *
Ama kadın hareketinin "İstanbul Sözleşmesi" ekseninde başlattığı ve derinleştirdiği eylemli çıkışı, keza 101 Aksaçlı ve 404 Yurttaş bildirilerini ciddiye almakta ve önemsemekte kanımca yarar var.
Yalın bir soru soralım:
Acaba aramızdaki siyasal, ideolojik (=dünya görüşüne ilişkin) düşünsel ayrılıkları, varsa örgütsel bağlarımızı aynen koruyarak birkaç, mesela beş ilkede buluşmak ve bu ilkeleri ete kemiğe büründürmek için bildiri yayınlamanın, imza toplamanın ötesine geçecek bir siyasal etkinlik ve eylemler zincirinde buluşmak mümkün mü?
Sadece tartışmaya zemin olsun diye sözünü ettiğim beş ilke sıralayacağım. Kuşkusuz değiştirilebilir, öncelik sıralaması farklılaştırılabilir, beş değil on, on beş ilkeye yükseltilebilir. Benimki sadece örnekleyerek derdimi kestirmeden anlatmaktan ya da sistematik olmayan öneriler demetinden ibaret.
Bir: Parlamenter sistemi geri getirmek. Böylece temsili demokrasiye dönüşü sağlamak.
İki: Yargı bağımsızlığını omurgasına almış bir "hukuk devleti"ni bir anayasa süsü olmaktan çıkarıp somut bir gerçekliğe dönüştürmek.
Üç: Seçim barajını kaldırarak bütün toplumsal güçlerin siyasal temsilinin önünü açmak.
Dört: Yerel yönetimleri olabildiğince güçlendirmek, Ankara'nın tepeden müdahalelerinin önünü tıkamak. Kayyımlama seçeneğini kesinlikle yok etmek
Beş: Düşünce özgürlüğünü yasal ve anayasal güvenceye almak.
* * *
Bu kadar.
Tartışmaya değmez mi?
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021