Cengiz AKTAR
1981’de Belfast’ın Long Kesh hapishanesinde ölüm orucu tutan Kuzey İrlandalı siyasî tutuklular Bobby Sands, Francis Hughes, Raymond McCreesh, Patsy O’Hara, Joe McDonnell, Martin Hurson, Kevin Lynch, Tom McElwee, Kieran Doherty ve Mickey Devine dört ay boyunca art arda ölmüşlerdi. Vatandaşlarının itirazlarına çelikten bir inat ve kibirle karşılık veren zamanın Demir Başbakanı Margaret Thatcher’ın “iyi oldu” dediğini hatırlarım. İngiltere’nin Kuzey İrlanda sorunu ölümler sonrasında uluslararasılaştı, şiddet terör boyutuna ulaştı, Thatcher’a, kılpayı kurtulduğu suikast düzenlendi. Çatışmanın çözümü tâ 17 yıl sonra 1998’de imzalanan Hayırlı Cuma anlaşmasına kaldı. Öylesine...
İdam cezası
Devlet şiddetinin tepe noktası! İdam cezasının kaldırıldığı her memlekette geri gelmesini isteyen olur. Özellikle, cinayetin bizdeki kadar kolay işlenemediği ülkelerde misillemenin devlete ihale edilmesi. İlkel öç alma ve kan davası âdetinin modern sürümü.
ABD’de idam cezasının kaldırılması için çaba sarfeden baskı grubunun websitesinde bulunan (www.deathpenaltyinfo.org) 2009’da Northwestern Üniversitesi’nde yapılan araştırma, ülkenin önde gelen suç uzmanlarının yüzde 88’inin deneyimlerine dayanarak idam cezasının caydırıcılığının bir efsane olduğunu bir kez daha ortaya çıkarıyor. İdam cezası müebbet hapis cezasından daha caydırıcı değil. Uzmanların yüzde 75’i ana sorunu şöyle tanımlıyor: Politikacıların ölüm cezasını gündemde tutmalarının nedeni suçları nasıl da sert cezalandırdıklarını göstererek kamu vicdanını sömürmeleridir. 2001’de idam kaldırılmalı diyen bizim tekadam bugün artık bu aşamada. Kürt çatışmasının çözümü ölümle değil siyasetle...
1915-2015
1915 bu topraklara reva görülen en büyük adaletsizliğin simgesi. Yüz yıl sonra hâlâ kabul görmeyen ve görmemesi için türlü kurnazlıklara başvurulan, soy kurutan toplu kırımların damgası. Yüzüncü yıldönümü için devlet ne diyecek diye hiç beklemeyin. Ne diyeceği belli: “1915 Çanakkale’dir”! Nitekim epeyidir topluma ve dünyaya bu mesajı dayatmak için hazırlık yapılıyor. Son havadis: 1915 Çanakkale’ye atfen Türkiye’de Avustralya Yılı!
Topyekûn saldırı altında
Siyasî alanın gittikçe daraldığı, danışsız, düzensiz ve denetsiz işlerin memleketin üzerine boca edildiği bir döneme geçmiş bulunuyoruz. Davalar açılıyor, yürütmeyi durdurma kararları çıkıyor, sivil girişimler bıkıp usanmadan söz alıyor. Kimin umurunda? Hükümet, iktidar partisi ve kurumlar tekadamın kararları karşısında aciz.
AK Parti’nin bu hafta Meclis’teki anayasa yazıcı heyetlere ilettiği başkanlık modelleri önerileri siyaset alanını tamamen tekadamın tasarrufuna terk etmek üzere atılmış şakası olmayan bir adım. Artık bunun adına siyaset denebilirse. Önerileri daha layıkıyla incelemedim ama hiçbir ciddî, çağdaş denge ve denetleme mekanizması öngörmedikleri belli oluyor. Zaten bugünkü uygulamayla denge ve denetleme mekanizmaları iyice erimişken bunları yeniden tesis etmek veya güçlendirmek gibi bir niyet olabilir mi?
Sonuçta Türkiye Çin’deki gibi, 18. yüzyıldan kalma demokrasisiz, ilkesiz ve vahşi bir modele doğru, moda tabirle “tam gaz” ilerliyor. Modelde ne insan ne çevre var. Aksine kentsel ve kırsal medeniyet üzerinde bugüne kadar görülmemiş bir baskı var.
Kime rastlasam bunalmış. “Neye itiraz edeceğimize şaşırdık, tek tek gelin” diyorlar. Taksim’deki dayatmaya karşı her gün akşam saat 18:00 ilâ 21:00 arasında nöbet tutuluyor. Haydarpaşa’da da öyle. Galatasaray’da da. Taksim projesinin zırvalığından geçtim, CHP’nin belediyecilikten anlamadığını iddia eden tekadam Taksim’de yapılan gibi, bir kentin kalbinde ameliyata kış öncesi başlanmayacağını nasıl bilmez? Amaç eziyet, güç gösterisi ve burun sürtme olunca iş değişiyor.
İtirazlar aynı zamanda toplumsal hayatiyet işareti. Çok farklı, ömründe sokağa inmemiş, imza atmamış, parmak dahi kaldırmamışlar itiraz ediyor artık. Yaptırımı kalan son ciddî merci ise AİHM. Oraya giden davalarda patlama yeni değil ancak devletin kaybettiği dava sayısı yakın zamanda muhtemelen dayanılmaz bir hâl alacak. Vatandaşlara ödenen tazminat miktarından değil, karizmayı mütemadiyen çizdirmekten. “Güçlü Türkiye” AİHM’den mi korkacak, çeker gider.
Not artışı
Zaten tekadam da beğenmemiş. Limon sıkmış olmayayım ama bu işin ne kadar objektif olduğu tartışılır. AB ve ABD’nin harıl harıl bastığı para, dünyada nema peşinde. Türkiye ekonomisinin nispeten iyi durumda ve gelişen bir ekonomi olması, giderek daralan yatırım imkânlarına dâhil edilmesini sağladı. Yoksa tarafsız bir not artışı, ekonomik verilere bakarak iki yıl önce gelmeliydi. Diğer taraftan bilelim ki siyasî istikrarsızlık ve Kürt çatışmasının kontrolden çıkması notu düşürüverir.
Atatürk ölmedi
“Genç Türk” nam, nevzuhur bir güruh günlerdir Beyoğlu’nda ellerinde bir diğer tekadam Atatürk’ün maskesiyle imza topluyor. Yarın Dolmabahçe’ye bir milyon Atatürk maskeli genç gelsin ve “Atatürk ölmedi” desinlermiş. Tutunacak dal arayan bir ayağı çukurda sabık muktedirlerin Atatürk ibadetini anlarım, ya tekadam maskeli birörnek gençler?
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020