Cengiz AKTAR
Ne bilgisayar oyunu Urban Terror’un Türkçesi ne de kör şiddetin kentlileri hedef alması... Tekadamın İstanbul ve İstanbul üzerinden bütün memlekete biçtiği elbisenin bedeli. İcraatını tenkit edenlere ânında yapıştırdığı terör sıfatı memleketin topyekûn maruz kaldığı inşaat taarruzuna ne de yakışıyor.
Haziranda bu köşede danışsız, denetsiz ve düzensiz kalkınma furyasının memleketin üzerine kâbus gibi çökmekte olduğundan bahsediyordum. Gelmekte olan uygulamaların hukukî, idarî ve malî altyapısını oluşturan hazırlıkları irdeliyordum. Eli kulağında çıkmak üzere olan “tabiatı yok etme yasası” ve belediye yasasında kabul edilen değişiklikle artık mevzuat altyapısı tümüyle hazır. Uygulamanın gayet sembolik bir şekilde İstanbul’un Taksim Meydanı’ndan başlaması kanaatimce hiç tesadüf değil.
“Cetvel ve gönye terörü tepemizde dolaşıyor”! 1865’te Victor Fournel “Paris nouveau et Paris futur” (Yeni Paris, Gelecek Paris) kitabında o dönem Paris’in maruz kaldığı devasa bayındırlık çalışmalarını böyle tarif ediyor. Bu işlerin sorumlusu, Fournel’in “düz çizginin Atillası” lakabını taktığı 19. yüzyıl Paris’inin meşhur belediye reisi Haussmann.
Paris’in düzenlenirken “düzlenmesi” o devirde sık kullanılan bir kavram. İçinde insan yaşayan bir yerleşimin girinti, çıkıntı ve asimetrisinin düzlenmesi. Buldozer lafındaki dozerin karşılığı. Sulukule’yi dümdüz edenler de mezbelelikten bahsederdi ya. Haussmann’ın bir ara Sultan Abdülhamid’in davetlisi olarak İstanbul’a geldiği, kendisine kenti Paris gibi düzleme görevi verildiği ve Sultanahmet esnafının büyük itirazı sonucu çekip gitmek zorunda kaldığı rivayet olunur.
İstanbul’un modernleşmesi elbet şimdi başlamıyor. Zeynep Çelik’in “Değişen İstanbul:19. yüzyılda Osmanlı Başkenti” eserine bakmak kâfi. Daha yakında Dalan döneminde yapılan berbat müdahaleler var. Üstelik kimse kentte iyileştirme yapılmasın demiyor. İtiraz edenler oldubittiye, gizli kapaklı iş yapma biçimine, hukuk karşısında pervasızlığa ve benbilirim küstahlığına karşı.
Örnek: Gezi Parkı dükkânları birdenbire karantina altına alındı ve işyerleri çevresi dükkân sahiplerinin demesiyle “Nazi Kampları” gibi giriş ve çıkışa izin verilmeyen alanlara çevrildi.
Örnek: Taksim’in artık yaşanmayan bir alan olduğu iddiasının karşısında Kongre Vadisi’nin gerçekten insansızlaştırılması başarısı...
Belediyenin neyi iyi yaptığına gelince: Kış ayazında kentte çiçeklendirme; İstanbul’da yaşayan hayvanların dahi kullanmadıkları kaldırımlar yaparken Beyoğlu kaldırımını yıllardır yapamama ustalığı...
Bu müzmin beceriksizlik, hesap vermezlikle birleşince ortaya belediyenin websitesindeki “Taksim Meydanı Düzenleme Animasyonu” çıkıyor. Baktığınızda yayalaştırma adı altında tamamen arabaya öncelik veren bir proje olduğu açık.
Herhalde şunu hâlâ kavramış değiliz: Korhan Gümüş’ün tesbitiyle “trafiğin nedeni trafik”! Sorun aşırı miktarda vasıtanın trafiğe çıkması. Örnek Taksim emr-i vakisi sonrasında trafik o bölgede nispeten hafifledi. Neden? İnsanlar keşmekeşten ürküp arabalarına binmedikleri veya Taksim’e gitmeyi erteledikleri için. Demek ki trafiği asgariye indirmek, yayaya gerçekten alan açmak, kaldırımları araba işgalinden kurtarmak, toplu taşımaya öncelik vermek mümkün.
Bugün şehrin yaya veya vasıtalı ulaşımı bir tımarhane görünümü arzediyor. Şehrin bina stoku karşısında hep yetersiz olmuş yol ağı iyice tıkanmış durumda. Tıkanıklığın nedenlerinden biri de araba parkı eksikliği. Neden yeterli park yeri olmadığı mâlum. Apartman inşaatları esnasında yeraltı parkingi yapmayıp bodrum yapma hakkını belediyeye vergi olarak verme açgözlülüğünden. Onyılların mirası bu. Bütün bunlara rağmen sanki normal işleyen bir kent ulaşımı varmışçasına köhne mevzuatı öne sürerek ve esas “arabayı çekme, resmini çek, eve yolla” diyen İçişleri Bakanlığı genelgesine rağmen sadece belli yerlerde araba çekerek halkı haraca kesen ekipler var. Bu işgüzarların bir kere dahi kaldırıma hatta bazı sokakların ortasına park etmiş bir arabayı çektikleri görülmemiştir.
İşte hukuksuzluğun hukukun yerine geçtiği kentte terör estiren sistemden örnekler... Terör illâki bildiğimiz ateşli silâhla olmuyor. Tünel, paravan, kepçe, beton mikseri, buldozer, fore kazık makinesi ve araba çekici kent terörünün edevatı...
Pekâlâ, tepkiler ne kertede? Bir defa artık aşağı yukarı herkesin bir şekilde nemalandığı bir rant sistemi yerleşti. Kentsel dönüşüm adı altında başlayan inşaat seferberliğine enerji, ulaşım ve elbet tüketimi dâhil ettiğin zaman millî hâsılanın neredeyse tamamını tarif etmiş oluyoruz. İkincisi sektörün yarattığı iş imkânları holdinginden taşeronuna kadar sistemle işbirliğine davet çıkarıyor. İhaleyi kapan mimar, mühendis denetsiz iş yapmaktan gayrımemnun değil. Üçüncüsü ve en vahimi kentsel dönüşüme verilen bazı tepkiler AK Parti karşıtlığıyla karışıyor. Taksim’de yakın zamanda işittiğim en komik slogan Mimarlar Odası’nın “Karanlığa hayır”ıydı!
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020