Cihan AKTAŞ
Ramazan boyunca aklımız Burma (Myanmar)’daydı. Bayram günlerinde bile geçmiş yıllarda Filistin, Afganistan, Çeçenistan ve Bosna için olduğu ölçüde bir yardım ve dayanışma coşkusundan söz etmek güç görünüyor yine de. Bunun başlıca sebebi Burma’nın uzaklığı değil, toplum olarak içinde bulunduğumuz, kendimize izahta zorlandığımız kan sızdıran kırılmalar. “Bunca yoksulluk varken”, öncelikle el uzatmamız gereken hangi yopyoksul veya mülteci?
Bazen bir gazete haberinden, bazen de televizyon ekranından yükseliyor çağrı: Kardeşlerimiz, bize yardım edin. Arakanlı’nın talihsizliği, İslamofobi. Müslüman canının feda edilmesine alışmış dünya, İslamofobi açısından sessizliği olağanlaştırıyor.
İran’da gözlemlediğim toplumsal kesimler bağlamında bir yardım faaliyeti sıkıntısını Türkiye de yaşıyor şimdilerde. Devlet kurumlarının yardım faaliyetleri genişlerken, kişisel ve cemaate dayalı yardımlarda bir geri çekilme meydana geliyor.
“Herkes çevresinde neler olup bittiğiyle ilgilenecek yerde gözünü uzaklara diktiği için dünya düzelmiyor” dedi akraba bir genç kız. Şehir yoksullarından, sokak çocuklarından söz ediyor, ama bugünlerde asıl dikkatini çeken, kentsel dönüşüm mahallesinde kepçenin önünde dalgalanan kadınlar. İnşaat demirlerini toplamak için canlarını tehlikeye atıyorlar, kimisinin sırtına bağladığı paçavra beşikten bir bebek başı taşıyor.
Yerine ulaşıp ulaşmadığı tereddüdüyle de yardım, adresini şaşırıyor bazen. Bir de Kur’an ayetlerinde peşine düşme sorumluluğu yüklenen müdanasız yoksullar... Bir elin verdiğini öteki nasıl bilmeyebilir? Seçim dönemlerinin bütün partileri kuşatan iane seferberliği, yardımseverliğe özgü mahremiyeti ihlal ettiği gerekçesiyle de itici görünüyor. Devlet yardımı, bütün geçiciliğiyle mağduriyetlere dönük bir pansuman pamuğu işlevinden öte gidemiyor.
Hz. Ömer’in “Bugün Allah için ne yaptın” şeklindeki sorusunun doğrudan karşılığı her zamankinden daha çok yoksullara, yolda kalanlara, yetimlere yönelen iyilik. Gaziantep’te, 2006’da Doğu Konferansı ile Suriye’ye giderken tanıma fırsatını bulduğum Bülbülzade Vakfı’ndan dostlar bir tür mahalle yardımı örgütlenmesiyle yoksullara kol kanat geriyor. Şöyle bir sistem geliştirmişler: Büyük firmalardan toplanan gıda ve giyim-kuşam, alma ve dağıtma merkezlerinde toplanıyor. Kullanılmış, şaibeli, defolu mal veya gıda yok; her şey yeni ve taze olmalı. Mahalle camiinin imamı ve muhtarından talep edilen fakir hane listesi, adres adres gezilerek kontrol ediliyor. Tesbit edilen ailelere bir randevu kartı veriliyor. Yardımların evlere dağıtılması yerine, aile fertleri belli saatlerde gıda ve giyim merkezlerine çağrılıyor. Sadece geçen yıl içinde 100 bin parça giysi dağıtılmış yoksullara. Bazen yoksul ailenin fertlerine iş bulma, çocukların meslek edinme kurslarına gönderilmesi gibi alanlara da genişliyor faaliyet.
Hayırlı işlerinizde yarışınız... “Artık yarışmaya yer vermeyen etkinlik yoktur” diyordu, Müge İplikçi, “Yeni ve Modern Olma Yolunda” başlığını taşıyan, 8 Haziran 2001 tarihli Radikal Kitap’taki yazısında. Peki, hayır yarışı bir tv programı, bir müzayede mantığıyla mı sürdürülecek? Karşımızda dizilmiş boynu bükük ve bakışlarından minnet akan insan kuyrukları, yardımın mahiyetini tartışmayı gerekli kılıyor her şeyden önce. Siyasetçi ya da belediye adamının yardım ulaştırılan yoksullarla yan yana fotoğrafı güven değil, güvensizlik uyandırıyor.
Müslüman’ca bir yaklaşımda infak, bağış değil, bir hakkın sahibine teslimi olarak görülmeli. Siz çeşitli sebeplerle verecek konumda bulunuyorsanız; fazlalıklarınızdan arınırken malınızı mülkünüzü zehirlenmekten kurtarıyorsunuz. Aleni parti kampanyaları, kömür patates çuvalıyla çekilmiş fotoğraflar, yardımın gözetmesi gereken mahremiyet inceliklerinden uzak görünüyor izleyenlere. Yardım eli uzatılan yetim simalarını sergileyen afişler, bağış kanallarının incelikleri gözardı edilerek genişlemeye açılan bürokratik mantığın bir yansıması.
Kimi sosyalist arkadaşlarım geleneksel ya da modern hayır faaliyetlerini, sınıfsal gerilimin doğal akışını çarpıttığı gerekçesiyle eleştiriyorlar. Kendi adıma ütopya hatırına gündelik hayatın neşesine ya da yasına bile isteye körleşmeye götürdüğü için yadırgıyorum bu eleştiriyi. O çocuğa balık tutmayı öğretelim ve bayram gününü ayakkabısız geçirecekse de haberimiz olsun. Geleceğe dönük bir tasarı olarak değil de hemen şimdi gerçekleşen ihlâslı yardımın topluma ânında yayılan iyiliği kadar hiçbir muhayyel hedef yürekleri dönüştürme gücüne sahip olamaz...
Modern hayırseverlik, geleneksel hayırseverlik... Modern hayırseverlikte görünürlüğün baskın çıkmasına sebep olan kanallar, yetim kampanyaları örneğinde olağanlaşarak gündelik hayatımıza karışıyor.
Ramazan duyarlığı bağış kampanyalarına bir şekilde yansıyor da, daha sonra ne olacak? İhsan Eliaçık, asıl oruç bundan sonra başlıyor diye yazdı twitter’da. Burma’da pirinç kuyruğu eziyetsiz olabilseydi yaşlı başlı insanlara... Çocuklar için hediyelerden söz edemiyoruz bile. Can güvenliği, barınak, bir dilim ekmek...
“Allah’ım, ekmek niçin bu kadar pahalı, kan ve ceset bu kadar ucuz!” diye soruyordu,Thomas Hood’un çalışmaktan ve yoksulluktan hastalanan terzi kadın karakteri, 170 yıl kadar önce. Aradan geçen zaman içinde aynı cümleyi kuran insan sayısında bir azalma olduğunu söyleyemiyoruz, ne yazık ki...
twitter.com/chn_aktas
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016