Demiray ORAL
Vahim belgeseli ben yazmıştım.
Tam üç sene önce, bir aralık gecesi televizyon seyrediyordum.
TRT-1’de Şahların Labirenti belgeseline takıldım.
Memleketi 12 Eylül darbesine götüren süreç anlatılıyordu.
Derken sıra resmî rakamlara göre 111 insanın öldürüldüğü Maraş Katliamı’na geldi.
Birden ekranda Maraş Katliamı davasının bir numaralı sanığı Ökkeş Şendiller arzı endam etti.
Ve Şendiller, Maraş’ta yaşananların aslında bir Alevi-Sünni çatışması olmadığını, işin içinde Hrant Dink ve bazı Ermeni arkadaşlarının kurduğu TİKKO gibi örgütlerin olduğunu söyleyiverdi.
Dondum kaldım... Aynı esnada Hrant Dink’in nal gibi bir fotoğrafı da TRT ekranını kaplayıp dondu kaldı.
Sonra Şendiller fenni sünnetçi kıvamında bizi “aydınlatmaya” devam etti: “Hrant Dink ve arkadaşlarının örgütleri bu işleri yaptı. Olaylarda ölenlerin arasında altı-yedi tane sünnetsiz ceset var. Bu sünnetsiz cesetlerin Alevilikle, Sünnilikle ne alakası olabilir.”
Ertesi gün bunları köşemde yazdım.
Taraf yazımı manşetten verdi ve doğal olarak ortalık karıştı.
O gün yazımı şöyle bitirmiştim: “Salakça bir iyi niyetle bekliyorum. Bu çirkin iftira nedeniyle TRT, Dink ailesinden özür dileyecek mi?”
Geçen süre benim salaklığımı teyit etti elbette.
Şendiller’in sözleri nedeniyle TRT ve belgeselin yapımcısı Bey Yapım kıvırmak için her şeyi söyledi ama bir tek özür dilemedi.
Dink ailesi bu belgeselle ilgili dava açtı.
Mahkeme, TRT, yapımcı şirket ve Şendiller’i tazminata mahkûm etti.
Ancak internete bugün düşen haberlere göre, Şendiller’in bu kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 4. Hukuk Dairesi onun hakkındaki kararı, “belgeselin doğruluk, gerçeklik ve tarafsızlık ilkelerine uygun olduğu” gerekçesiyle bozdu.
Bir daha okuyalım: Doğruluk, gerçeklik ve tarafsızlık...
Bu özellikler atfedilen şahsiyet kim: Ökkeş Şendiller. Yani Maraş Olayları Davası’nın bir numaralı sanığı olan, o zamanki adıyla Ökkeş Kenger.
Peki, Maraş Katliamı’nda parmağı olan sünnetsiz terörist kim: Hrant Dink.
Ne diyeyim ki?
Şunu diyeyim en iyisi: Anlaşılan daha önce yazısı nedeniyle Hrant Dink’i tetikçilere hedef yapan ulu Yargıtay onu infaz etmelere doyamıyor.
Önce öldürdük, sonra katiliyle jandarmalar poster çekimi yaptı, sonra Dışişleri Bakanlığı AİHM savunmasında Nazi benzetmesi yaptı, sonra savcı cinayetin arkasında çete var ama ben bulamıyorum dedi, şimdi de Maraş Katliamı’nın faili olduğunu Yargıtay onadı...
Yok mu arttıran?
Cumhurbaşkanı Gül mütemadiyen rahatsız
Geçenlerde bir dostum gazete okurken dedi ki, “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sürekli ‘rahatsız’ oluyor. Benim bir komşu teyzem var tıpkı onun gibi. O da her sabah işe giderken beni yakalayıp gündemdeki olaylardan ne kadar rahatsız olduğunu anlatıp duruyor. Ancak arada küçük bir fark var, biri Cumhurbaşkanı diğeri umutsuz ev kadını!”
Gülüp geçtim tabii...
Fakat bugün gazeteleri açınca bir baktım yine Gül’ün aynı minvalde bir demeci: “Uzun tutukluluk süreleri beni rahatsız ediyor. Ayrıca basın ve ifade özgürlüğü ile cezalardan da rahatsızım.”
Bunun üzerine dur bakayım dedim ve “Cumhurbaşkanı Gül rahatsız” yazıp bir Google’ladım ki...
Çıkan liste yeminle bizim evden Çankaya Köşkü’ne yol olur.
İşte Gül’ün komşu teyze misali sadece acayip rahatsız olmakla yetindiği mevzulardan, bugünden geçmişe doğru bir demet:
– “Şike yasasından rahatsızım, inceletiyorum.”
– “Yargıtay’ın N.Ç. kararı beni derinden rahatsız etti.”
– “TSK’ya lüzumsuz ve haksız yaklaşımlar beni rahatsız ediyor.”
– “Açılımla ilgili belirsizlikten rahatsızım.”
– “Tutukluluk sürelerinin uzun tutulmasından rahatsızım” (Bis).
– “Habur’daki görüntülerden rahatsız oldum.”
– “Ergenekon tutuklusu Doğan Yurdakul’un eşinin mezarına toprak atarken arkada cezaevi aracının bulunduğu fotoğraf çok rahatsız edici.”
– “Rektör atama yöntemleri konusunda benim de rahatsızlıklarım var.”
– “Sınav skandalları nedeniyle ÖSYM halkın gözünden düştü, bundan rahatsızım.”
– “Dağlıca’daki saldırı sonrası kaçırılan sekiz askerin terör örgütü tarafından teslim edilmesi ânında yaşanan görüntüler rahatsız edici.”
Daha malzeme var ama bu kadar yeter sanırım. Birileri Cumhurbaşkanı’na “komşu teyze” olmadığını, gerekirse Bakanlar Kurulu’na başkanlık etme yetkisinin bile Anayasa’da bulunduğunu söylese de, o da rahatlasa memleket de...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013