Elif ÇAKIR
AK Parti ve MHP ortaklığında hazırlanan, ülkenin ekonomisini uçuracağını vaat ettikleri “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin en önemli özelliklerinden biri de “Bu sistemde kararlar daha hızlı alınacak, iktidarın atacağı adımların önünde engeller olmayacak, daha hızlı hareket edilecek, alınan kararların uygulamaya konulmasının önünde” bürokratik oligarşi, hantallık, prangalar olmayacak, ülke sorunları ivedilikle halledilecek, sorunlar kangrene dönüşmeyecekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni şöyle anlatmıştı:
“Hızlı karar almak, hızlı adım atmak için yönetim sistemimizi değiştirmekten başka çaremiz yok. Bu sistem sadece askeri darbelere değil, onunla birlikte siyasi ve ekonomik krizlere açık yapısıyla da bizi hedeflerimize ulaştırmada yetersizdir. Millete hizmetlerimizi ulaştırma, ülkenin sorunlarını çözme konusunda buna engeldir. Hizmet etmeyi istemek yetmiyor, arzularınıza, hedeflerinize uygun bir güce sahip olmanız, değilseniz bunu süratle inşa etmeniz gerekiyor.” (10 Şubat 2017)
Şimdi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2018 seçimleri döneminde ATV-A Haber ortak yayınındaki konuşmasına bakalım:
“Yeni yönetim sisteminin ekonomiye etkileri olacak. Bu sistemle birlikte hızlı karar alan, hızlı icraat ve reform yapan, etkin bir yönetime geçmiş olacağız. Mevcut sistemin getirdiği zorluklar nedeniyle, maalesef çalışmalarımızın önemli bir bölümünü istediğimiz düzeyde ve sürede hayata geçiremedik. “Bürokratik oligarşi” diye benim sürekli ifade ettiğim bu yapıların hantallığı, kurumlardaki iş ve işleyiş süreçleri önümüzde hep birer engel olarak çıktı. Bu sisteme geçtiğimizde sorunlar karşısında hızlıca çözüm üreten bir devlet, anında sorunları çözen bir devlet, sonuç odaklı bir devlet anlayışıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Hızlı kararlar alacağız, beklemeyeceğiz, tüm hizmetlerde sonuç odaklı olacağız. Süreçlerde verim odaklı çalışacağız.” (21 Haziran 2018)
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tarihleriyle birlikte onlarca açıklamasına yer verebilirim burada. Ama gerek yok değil mi?
Sonuçta Cumhurbaşkanı Erdoğan istediği bütün güce kavuştu. 3 yıla yakın zamandır Türkiye’yi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yönetiyor.
Ama hiçbir şey yolunda gitmiyor. Türkiye’nin ekonomisini uçuracağını vaat ettiği bu sistemde bugün geniş tanımlı işsiz sayısı oranı 10 milyon kişiyi aşmış durumda. Yani bugün Türkiye’de her üç kişiden biri işsiz…
Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu açıklamalarına yer vermemin sebebi şu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ülkemizde ekonomide ve hukukta yeni bir reform dönemi başlatıyoruz. Arkadaşlarımız hazırlıklarını yapıyorlar” açıklamasını ne zaman yapmıştı?
Ben söyleyeyim, 11 Kasım 2020 tarihinde.
Peki, reform paketleri ne zaman açıklandı? Bu durumda ne kadar zamanda hazırlanmış oluyor?
Tam tamına 4 ay!
Hani hızlı hareket edilecekti, icraatlar hızlı olacaktı, bekleme olmayacaktı.
Devam edelim…
11 Kasım’da hazırlanacak dedikleri “ekonomik reform” paketini 12 Mart’ta 4 ay sonra açıkladılar.
Ekonomi reform paketi nedir? İktidarın Türkiye’yi ekonomik krizden çıkartacak tedbirlerin, çözüm önerilerinin, atacağı adımların, mesela işsizlik sorununu nasıl çözecek, eve ekmek götüremeyen vatandaş için ne düşünüyor, kepenklerini kapatan esnaflar için aldığı tedbirler, teşvikler nedir’i açıklayan, ekonomide işleri yola sokma konusundaki yol haritasını kamuoyu ile paylaşmasıdır. Anlamı, önemi budur.
Reform paketi açıklandıktan sonra, ülkemizin iktisatçıları, iş adamları, bu paketin bu anlamda esaslı bir reform paketi olduğu konusunda açıklamalar yaptılar mı? Yapmadılar.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ülkenin kötüye giden ekonomisini nasıl düzeltmeyi düşünüyor demeye kalmadan…
Dün kamuoyuna hükümetin ekonomide sürpriz bir yönetmelik taslağı sızdı.
***
Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan yönetmeliğe göre her kuyumcudan 500’er gram altın toplanacakmış! Ülkemizdeki her kuyumcu kamu bankalarına 500 gram altın yatıracakmış!
Ülkenin ekonomisini uçuracağı söylenen hükümet sisteminde olması gereken böylesi bir ekonomik krizde hükümetin kuyumculara 500 gram altın vermesi değil midir?
Bir sonraki aşamada ne olacak? Sıra da ne var? Ekonomide yaşanan kaynak sıkıntısını çözmek için evinde 10 altın bileziği olanlardan iki bileziğini vermeleri mi istenecek?
Bir tek bana mı tuhaf geliyor bütün bunlar?
***
Eski hazineci, bankacı, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota’yı aradım ve medyaya sızan Ticaret Bakanlığının hazırladığı taslak konusundaki görüşlerini sordum. Sayın Rota şunları söyledi:
“Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı taslağın medyaya sızması aslında daha geçen hafta açıklanan ‘Ekonomi Reform Paketi’nin ne kadar koordinasyondan yoksun olduğunu da göstermiş oldu. Ticaret Bakanlığı, esnafı, finansal piyasaları bu kadar ilgilendiren bir konu hakkında işi bilen birkaç hazine bürokratına sorsaydı veya kuyumcu esnafı ile iletişim kursaydı anında vazgeçerdi.
Bir kuyumcu esnafından lise mezunu olmasını, 20 metrekare dükkânının olması ve 500 gram altın depo etmesini istemek başka türlü açıklanamaz.”
Bu kriterlerin milletvekili olma kriterlerinden daha ağır olduğunu söyleyen Rota şöyle devam etti:.
“Üstelik daha cuma günü Cumhurbaşkanı serbest rekabet ve yatırımdan bahsederken, birileri altını sadece kamu bankasına yatırmak ve yeni işletme açmak için depo etme şartı getiren taslak hazırlıyormuş. Kuyumcudan altın depo etmesini isteyen anlayışın, müteahhitten daire, araç bayisinden otomobil isteyebileceği gibi garip bir durum ortaya çıkıyor.
Mesleğe giriş kriterlerini ve iş yapış etiğini devlet düzenleme hakkına sahip olsa da gördüğümüz her şey de olduğu gibi sadece devletin kazanacağı paraya odaklanan bir anlayış hakim. Daha 1 yıl önce özel bankalara vergi yatırmayı yasaklayan kafa sayesinde vergi tahsilâtları ciddi düşüş gösterdi.”
Böylesi bir taslak sizi şaşırttı mı (ben bir hayli şaşırdım ve hala şaşırabiliyor olmama da sevindim nedense) soruma Rota’nın yanıtı şu oldu:
“Şimdi aynı kafanın kuyumcu esnafını da tamamen kayıt dışına itecek bir taslak hazırlamasına şaşırmadım.”
***
Çok acayip bir durum gerçekten de…
Türkiye’nin ekonomisini uçuracağını vaat ettikleri hükümet sisteminde ülkenin ekonomisi uçuyor ama uçuruma doğru… Mesela salgında bütün dünya devletleri vatandaşlarına yardım yapmak için İBAN numaralarını isterken, bu hükümet sisteminde bizim hükümet yetkilileri vatandaşlarına İBAN numarası verdi ki devlete bağış yapsınlar diye!!
Yine ekonomik istikrarı sağlayacak dedikleri bu hükümet sisteminde ekonomideki açığı kapatmak için çözüm olarak “kuyumcular 500 gram altın” versinler önerisini çıkarttılar!
Aslında ekonomik krizden çıkmak kolay, yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi de kolay. AK Parti hükümeti ülkede hukuka dönmeye karar verecek. Kolay ama AK Parti için zor tabii ki!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
14.09.2025
9.09.2025