Enver SEZGİN
Uzayıp giden bir çarşısı ve sağlı sollu dükkânlar. Dükkânların önünde insan kalabalığı. Bu insanların bir kısmı kentin yeni sakinlerinden oluşuyor. IŞİD’in, Kobani’ye saldırdığı ilk günden itibaren sığınmacıların sayısı her geçen gün artmış. İki yüz bin insandan söz ediliyor. Bunların büyük çoğunluğu evlerde misafir ediliyor. Çok zor koşullarda yaşıyorlar. Pek çok şeye ihtiyaçları var. Burada sığınmacılara yardım etmek; onları biraz olsun rahatlatmak için çok sayıda insan gönüllü olarak çalışıyor. Bunlardan biri olan, Av. Emin Baran’ın ofisine uğruyoruz. Emin Baran’ın söylediğine göre Suruç Belediyesi ve AFAD’ ait iki ayrı çadır kamp var. Bu kamplarda toplam on beş bin insan barınmaktadır. Çok büyük çoğunluk akraba evlerinde ve tanıdıklarda kalıyor. Emin Baran anlatıyor: “Burada insanlar büyük bir fedakârlık örneği göstererek, en az bir aileyi evlerine alıyorlar. Bir aile deyip geçmeyin. Her aile en az on beş kişiden oluşuyor. Bu, her şeyden önce on beş yatak, on beş battaniye demektir. Burada, bir kalıp sabunun bile çok büyük bir önemi vardır. Özellikle çocukların pek çok şeye ihtiyacı bulunmaktadır.”
Şengal’den kaçıp gelen Ezidiler ise Batman, Şırnak ve Diyarbakır’daki kamplarda ikamet ediyorlar.
BatmanBelediyesi’ne ait olan kamp, Uğurca köyünün yanı başına kurulmuş. Bu bir Ezidi köyü. Arkadaşım ve hemşerim olan kamp sorumlusu Sıddık Toptaş’la sohbet ediyoruz. Ezidiler, Türkiye topraklarına zorlu bir süreçten sonra varabilmişler.
Özellikle, yaşlılar, hastalar ve çocuklar büyük bir eziyet çekmişler. Ölülerini bile gömmeye fırsat bulamadan yirmi saat yürümek zorunda kalmışlar. Tedirginlikleri hâlâ devam ediyor. Onlar yaşadıkları toprakların özlemini çekiyorlar. Irak topraklarında kalan yakınlarının akıbetinin ne olduğunu bilmiyorlar. Sığınmacıların bir bölümü boş olan evlere yerleştirilmiş. Toplam 1500 kişinin kaldığı bu çadır kentte yaşamak o kadar kolay değil. Ancak, belediye elinden geleni yapıyor. Yerler parke taşlarla döşenmiş, elektrik, tuvalet ve su ihtiyacı karşılanmış. Her gün banyo yapmalarının olanakları yaratılmış. Buna rağmen eksiklikler çok fazla.
Bu kez Diyarbakır çadır kampındayız.
YenişehirBelediyesi’nin sınırları içinde ve daha önce spor alanı olarak kullanılan geniş bir sahada dört bin Ezidi’nin yaşadığı bir kamp kurulmuş. Burası büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerinin ortak sorumluğu altına alınmış. Özellikle Diyarbakır halkının yardımları sayesinde burada hayat bir biçimde devam ediyor. Ancak soğuklar bastırdığında bu çadırlarda kalmak pek mümkün gözükmüyor. Kamp sorumlusundan izin alarak çadırları dolaşıyoruz. Biraz ileride bir kamyondan yardım malzemeleri dağıtılıyor. Aracın önünden geçerek yukarıya doğru yürüyoruz. Bu esnada bir çocuk yanımızda beliriyor. Adının İbrahim olduğunu söylüyor. Yanımdaki arkadaş çocuğa geceleri üşüyüp üşümediğini soruyor.
Yanıtı, “üşüyorum” oluyor.
Peki, battaniyen yok mu?
“Var ama küçük kardeşime veriyorum.”
Kardeşin kaç yaşında?
“Üç yaşında, adı Erkan.”
Okulunu ve arkadaşlarını çok özlemiş. Sohbetimiz bir müddet devam ediyor. Ayrılık vakti.
Elini sıkıp vedalaşıyoruz. Birkaç adım ilerlemiştik ki bize doğru koştuğunu gördük.
Durup derdinin ne olduğunu öğrenmek istedik.
“Bana oyuncak göndermenizi istiyorum.”
Yanıtımızı beklemeden konuşmasını sürdürüyor: “Yanlış anlamayın, oyuncağı kendim için değil, Erkan için istiyorum.”
Oyuncak göndereceğimize dair söz verip kamptan ayrılıyoruz.
Akşam Diyarbakırlı dostlarla yemekteyiz. İbrahim’in söyledikleri ve o “vakur” duruşu gözümün önünden gitmiyor.
Artık kendime hâkim olmam mümkün değil, ağlıyorum.
Değerli okurlar, onbinlerce sığınmacı zor koşullarda yardımlarınızı bekliyor.
Battaniye, çocuk maması, yatak, giyecek, temizlik maddeleri; pek çok şeye ihtiyaçları var.
Ne gönderecekseniz gönderin fakat her yardım kolisinin içinde mutlaka oyuncak olsun.
Erkan’ı/ Erkanları oyuncaksız bırakmayalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.05.2016
13.04.2016
2.02.2016
16.02.2016
9.02.2016
26.01.2016
13.01.2016
30.12.2015
23.12.2015
8.02.2015