Erol KATIRCIOĞLU
Bugün Newroz. Bütün Ortadoğu halklarının kutladığı bir bayram. Baharın gelişine ya da özgürlüğün elde edilişine ilişkin sembolik anlamlar yüklü bir gün. Bu yıl öyle günlerde geldi ki eski çağlarda bayrama anlam veren sert iklim koşullarından kurtulmanın ya da Demirci Kawa efsanesinde olduğu gibi zalim bir yönetimden kurtulup özgürlüğe kavuşmanın arzusunu insanın en derininde hissetmemesi mümkün değil.
İslami kimliğin cumhuriyet yönetiminde yaşamak isteyip de yaşayamadığı toplumsal hayallerin üzerinden oluşan siyasetin ve bu siyaseti sürdüren kadroların büyük bir hayal kırıklığı yarattığı şu günlerde memleketteki havaya bakın! Korkunun, şiddetin ve ölümlerin kol gezdiği bir ülke. İnsan bu tabloya bakıp da “Yahu bu insanlar bu kadar da mı çapsızmış” dememesi mümkün değil. Kimilerinin neredeyse önünde secdeye yatacak liderlerin hallerine bakın. Sanki karşılarında çocuklardan oluşmuş bir toplum var. Masal anlatıp, hamasi nutuklar atmayı, arada bir tehditler ve küfürler savurmayı marifet sanıyorlar.
İslamcı siyasetin nasıl oldu da reformist bir yönetim anlayışından tamamen İslamcı ve Batı düşmanı bir medeniyet arayışına evrildi anlamak çok zor. Ama bu kadroların ve liderlerinin geldikleri yer Türkiye toplumunun istediği bir yer değil. Bir başka deyişle Türkiye’nin karmaşık sosyolojisi öyle kahramanlık menkibeleriye yönetilecek bir sosyoloji değil. Evet belki en geniş toplum kesimlerinin kültürel kodları İslami bir toplum tahayyülüne sahip olabilir, ama bu ülkede başka sosyolojiler de var. Her ne kadar hala cumhuriyet okullarının karıştırdığı zihin dünyalarıyla olup biteni anlamakta zorlansalar da bireysel özgürlüklerden nasiplerini almış “Laik ve modern” kesimler var. Her ne kadar kendilerine kötülük yapmış olsa da cumhuriyet yönetimine bağlılıkları hala devam eden ve fakat kendi dini inançlarının özgürlüğü peşinde koşan Aleviler var. Tabii bir de yüzyıldan fazladır bu ülkede kendi kimliklerinin, kendi dillerinin ve özgürlüklerinin peşinde koşan ve her seferinde de inanılmaz bir şiddet yaşamak durumunda kalmış Kürtler var.
Bütün bu karmaşık sosyolojilerin oluşturduğu Türkiye toplumu, bugün İslamcı siyasetin liderlerinin ve kadrolarının yönetebileceği bir yapı değil. O nedenle de tekliyorlar. O nedenle de aralarında pisliğe bulaşmışların pisliklerini kilimin altına itmeye çalışıyorlar. O nedenle de başkanlık istiyorlar. O nedenle de kendi inançları gereği tanrının ipine sarılmaları gerekirken eskimiş bir milliyetçiliğin ipine tutunmayı tercih ediyorlar. Atılan bombalar, yakılan bedenler ve yıkılan mahalleler, bütün bunlar o nedenle.
Ama doğrusu her kışın da her zulmün de bir sonu var. Bunlar öylesine iç içeler ki kış geldiğinde baharın, zulüm geldiğinde özgürlüğün tohumları da birlikte geliyor aslında. Beklenen ise sadece bir zaman. Her şeyin bir miadı var demişti babam ölmek üzereyken. Üzülmeyin benim de miadım doldu demişti. Bu günlerde bu ülkede kışın da zulmün de miadı henüz dolmadı ama çok da zamanları kalmadı.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025