Etyen MAHÇUPYAN
ABD Savunma ve Dış İşleri Bakanlarının Türkiye ziyareti hayırlı oldu. Belki taraflar birbirini ‘gerçekte’ anlamadıklarının nihayet farkına varmıştır.
Mattis ve Tillerson’un YPG’yi PKK’dan ayrıştıran ve hatta karşısında konumlandırabilen bakışı haliyle bize yabancı. Çünkü YPG’nin nasıl kurulduğunu ve iki örgüt arasındaki organik bütünleşmeyi bilmiyor gibi davranmak abes. YPG’ye ABD tarafından ağır silah verilmemiş olduğu savının da, SDG ‘kamuflajına’ dayanılarak öne sürüldüğünü görüyoruz. Öte yandan ABD de sınır güvenliği ve bir Kürt devleti olasılığının Türkiye’de ne denli önemsendiğinin, Afrin harekatının Münbiç’e doğru genişletilmesinin askeri rasyonalitesinin farkında.
Ama söz konusu pozisyonların karşılıklı anlatımı kalıcı bir ilerleme sağlamaya yeterli değil. Taraflar birbirinin stratejisini anlamak zorunda ve bu noktada tıkanıklık var. Çünkü stratejiyi anlamak için diğerinin zihninin nasıl çalıştığını, sizi ve olayları nasıl algıladığını da irdeleyip işlevsel bir zemine oturtmanız lazım.
***
Batı dünyası satır aralarından ‘konuşan’ bir kültür. Trump’ın efelenmesi aldatıcı, çünkü bu Başkan ABD devlet stratejisinin üzerindeki bir köpük... Trump’ı ciddiye almak için önce ABD stratejisini ciddiye almak ve aralarındaki uyumu ya da uyumsuzluğu çözümlemek gerekiyor.
Buna karşılık bizim kültürümüzde satır araları yok. Doğrudan ve duygu yüklü bir tepkisel konuşma dili hakim. Dolayısıyla klasik diplomasinin yetersiz kaldığı durumlarda, Türkiye’nin zihinsel dünyası tarihsel ve psikolojik bir arka plandan neşet ederek ‘konuşuyor’. Batılılar bu sesi çoğu zaman rasyonel bulmayabiliyor, ama Türkiye hakkında yanılgıya düşmemek istiyorlarsa muhataplarının gerçeğini kavramak zorundalar.
ABD’nin belirsizlik içeren oyalayıcı tavrı, psikolojik algımızdan fazlasıyla etkilenen siyasi bakışımızı radikalize ediyor. Bunu kötü niyet olarak okuyor ve buradan hareketle ABD’nin Türkiye’ye düşmanlık yaptığını, Kürt devleti kurdurarak Türkiye’nin istikrarını bozmayı, giderek Türkiye’yi parçalamayı hedeflediğini düşünebiliyor, bunu bir inanç mertebesine çıkartıyoruz.
ABD ise Türkiye’nin ‘Eyyy’ diye başlayan cümlelerinin ne zaman ve nasıl bir eylemi ima edebileceği konusunda cahil. Bu ‘Eyyy’lerden bazen hiçbir şey çıkmıyor, bazen de beklenmedik hamlelere öncelik ediyor. Onların bakışıyla Türkiye tutarsız, öngörülemeyen, neredeyse keyfi dürtülerle hareket eden, dolayısıyla uzun vadeli ve güvenilir işbirliği açısından sorunlu bir müttefik.
Aslında iki tarafın da birbiri ile ilgili algısı yanlış… Bunca yıllık ‘stratejik’ ortaklık bir ortak düşman tanımı ve karşılıklı yarar dengesi sayesinde iyi gitmiş, ama ne ABD Türkiye’yi, ne de Türkiye ABD’yi kendi gerçekliği içinde, yani zihin ve algı dünyasını kavrayarak tanıyıp bunu kendi dış politikasının veri tabanına oturtabilmiş.
***
Yüz yıl geriye gidilmediği ve Türk kimliğinin kırılganlığı idrak etmediği sürece, Türkiye’nin Kürt hassasiyetinin ve Suriye politikasındaki virajların anlaşılması mümkün değil… Aynı şekilde ‘tek veya çok’ kutuplu dünyaya uyum zorluğunu ve içe kapanma dürtülerini anlamadan da, ABD’nin ‘İslami terör’ korkusunun derecesini, Şii Esat/İran ile Sünni Muhalefet/IŞİD arasına sıkışmaktan kaçınmasını ve Suriye’yi Rusya’ya bırakmaya razı gelirken niye PYD ile kendisine bir denge konumu aradığını kavramak mümkün değil...
ABD’de Müslümanlara, Türkiye’de Kürtlere yönelik kuşkucu yaklaşım, güvensizlik ve soru işaretleri sürdükçe bu iki ülkenin Ortadoğu coğrafyasında işbirliği yapma şansı az. Diğer taraftan iki ülke de Kürt devletine karşı ve IŞİD’in bitirilmesini istiyor. Aynı şekilde ikisi de Kürtleri ‘normalleştiren’ bir siyasi çözüm peşinde. Mesele PYD’nin kültürel ve siyasi çoğulculuğu taşıyacak bir bölge yönetim modeli içinde var olup olamayacağı veya hangi koşullarda var olabileceği… Çözüm ise her iki ülkenin de onayına muhtaç. Bu ziyaretler tarafların söz konusu vizyona yakınlaşmasına vesile olmuşsa önemli bir eşik geçilmiş demektir.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları





























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024