Fehmi KORU
Kolay bir ülke değil Türkiye...
Nuri Bilge Ceylan, 2008’de, Cannes Film Festivali’nde ‘en iyi yönetmen ödülü’nü alırken yaptığı konuşmada, “Ben bu ödülümü tutkuyla sevdiğim yalnız ve güzel ülkeme adamak istiyorum” demişti.
Yalnız, ama güzel... Güzel, ama yalnız...
Belki de güzelliğinin sebebi, yalnızlığı; yalnızlığının sebebi de, güzelliğidir...
Maalesef, bu özelliği, Türkiye’yi zor bir ülke haline getiriyor.
Kolay tatmin olmayan insanlardan oluşuyor ülkemiz; hemen feveran eden, aza tahammül etmeyen, elde ettiğiyle yetinmeyenler sebebiyle de yönetilmesi olağanüstü güç bir ülke... Tek belirleyen değer olarak siyaseti görüyor ve kendi işimizden çok başkalarının ne dediği ve ne yaptığıyla ilgileniyoruz...
Güzelliğini koruyup, yalnızlığını geride bırakmanın yollarını aramalıyız oysa...
Şu son 12 yılı ele alarak durumumuza biraz daha yakından bakalım:
Daha önce kapısından döndürüldüğümüz Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakeresi yürüten bir ülkeyiz... İlk başvuruyu yapan Turgut Özal “Uzun ince bir yoldayız” dememiş miydi? Yaşayarak doğru olduğunu anladık o sözün. Ancak, AB ile yakınlığımız, bizi üye ülkelerde gıpta ettiğimiz standartlara kavuşturdu. En ciddi eksiğimiz, o ülkelere seyahat edeceğimiz zaman, ‘vize’ alma zorunluluğumuz...
Parayı verince onu da alıyoruz. Eskiden sıkça işittiğimiz, konsolosluklar kapısında kuyrukta bekleme öyküleri, bu sayede tarihe karıştı...
Çünkü paralandık... 12 yıl önce fert başına milli gelirimiz ne kadar idiyse, bugün onun dört katına sahibiz... Herkese iş ve aş bulunamıyor belki, ancak herkes işe ve aşa eskisi kadar fazla uzaklıkta da durmuyor... Sadece ensesi kalınların sahip olabildiği kalitede ürünler bugün neredeyse standarda dönüştü...
“Tüketim toplumu olduk” diye itiraz edenlerimiz de var. Yoksulu, dar gelirliyi, mahrumu, itilmiş kakılmışları sistemin ihmal ettiğini söyleyip, rahatsızlıklarını değişik biçimlerde ifade edenler... Fakir- fukaranın, garip-gurabanın bulundukları her yerde imdadına koşanlar... Ne bileyim, bir somunun yarısını başkalarıyla paylaşma geleneğini şu oruç günlerinde de sürdürenler...
İyi ki varlar...
Hâlâ itirazlara yan gözle bakılıyor, farklı görüşlerin ifadesinde sıkıntılarla karşılaşılıyor... Ancak bir de geçmişle bugün arasında mukayeseli düşünürsek, bu alanda da ne kadar yol alındığını fark edebiliriz. Tabii daha fazlasını talep etmeyi eksiltmeden...
Kaç üniversitemiz vardı, şimdi kaç var? Havaalanı bulunmayan pek az ilimiz kaldı; uçak yolculuğuyla tanışmayanımız herhalde yok... Ülkemize gelen turist sayısı katlana katlana gidiyor ve beş yıldızlı otel sayısı parmakla sayılacak kadar az iken, bugün İstanbul’da hizmet vermeyen ünlü otel markası yok gibi... Anadolu kentleri de İstanbul’daki konfora sahip otellerle donanıyor...
Neydik, ne olduk?
Yeterli mi? Değil elbette. Yolda düzeltmemiz gereken daha pek çok eksiğimiz var.
Nuri Bilge Ceylangibi, Orhan Pamuk gibi başarılarını evrensel değerde ödüllerle kanıtlayanlarımız henüz az... Ancak uluslararası arenada adından söz ettiren hemen her alanda kıymetlerimiz var ve insanlığın yürüyüşüne ülkemizin katkısı artıyor...
Umarım, gün gelir, yalnızlığı gider ülkemizin, güzelliği bâki kalır...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025