Galip DALAY
Muhammed bin Selman'ın (MBS) Amerika seyahati global ölçekte ilgi uyandırdı. Beyaz Saray'da ahlaki açıdan kendisinin ruh ikizi olan Trump'la yaptığı görüşme siyasal komedi vesikası olarak hafızalara kazındı. Bu görüşmede ortaya çıkan görüntüler aslında küresel bir trendi resmediyordu. Siyasal sınıfın kalitesizliği ve çöküşüyle birlikte siyasal ahlakta yaşanan erozyonunun küreselleşmesine şahit oluyoruz. Kuzey'den Güney'e, Doğu'dan Batı'ya her ne kadar siyasal sınıflar ideolojik, kültürel, jeopolitik veya çıkar temelli farklılıklar nedeniyle birebirlerini kıyasıya eleştirse de, siyasal ahlak ve karakter konusunda küresel siyasal elitin birbirlerine benzeştiği bir dönemden geçiyoruz. Bu nedenle, Trump ve MBS bir yönüyle birbirlerinden çok farklı diğer yönüyle de birbirlerine çok benzeyen figürleri temsil ediyorlarlar.
Meselenin bu yönünü şimdilik bir paranteze alalım. MBS fenomenine başka bir açıdan bakmaya çalışalım. Muhammed bin Selman'ın içeride ve dışarıda yaptıkları Arap dünyasında hala belli bir ağırlığı olan bir siyasal rejimle alakalı bir tartışmayı tetiklemeli. Tıpkı Körfez'in diğer irili ufaklı ülkeleri gibi Suudi Arabistan, hanedanlık esasına dayanan monarşik bir rejimle yönetiliyor. Bu rejim tarzı birçok tahminin ötesinde zamana karşı epey dayanıklı çıktı. Arap isyanları bu rejim tipine sahip hiçbir ülkede iktidarı devirmedi. Hatta bu rejimler 20. yüzyılda yaşanan diğer birçok dönüşüm veya alt-üst oluş dönemlerini de atlatmayı başardılar. Arap milliyetçiliğinin yükselişi, Altı Gün Savaşı, İran devrimi, Körfez Savaşı, 11 Eylül hadisesi ve en son Arap Baharı bu rejimleri yerlerinde edemedi. Tabii ki 20. yüzyılın Ortadoğu'sunda birçok monarşi yıkıldı. 1952'de Mısır'da, 58'de Irak'ta, 69'da Libya'da, 73'te Afganistan'da ve 79'da İran'daki monarşi rejimleri yıkıldı. Fakat bunların hiçbiri hanedanlık esasına dayanan monarşiler (dynastic monarchies) değillerdi.
Peki hanedanlık monarşilerini bu ölçekte zamana karşı dayanaklı kılan unsurlar nelerdir? Literatürde bu konuda bir mutabakat bulunmuyor. Bunu mevzubahis ülkelerin küçük oluşlarına, zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmalarına ve güçlü uluslararası ittifaklar kurmalarına (koruma şemsiyeleri) bağlayanlar olduğu gibi bu dayanıklılığı bu ülkelerde devlet ile hanedanlıkları birbirlerinden ayırmanın mümkün olmamasına, devlet-inşa süreçlerinin bu yönetici ailelerin üzerine bina edilmelerine bağlayanlar da var. Bu ikinci kategoriye vurgu yapanlar, hanedanlıklar ile devlet inşa-süreçlerinin bu ölçekte iç içe geçmelerine işaret ederek, bu durumun bu rejimlere Arap dünyasında diğer hiçbir rejim tipinin üretemediği kadar bir meşruiyet ürettiğini iddia ediyorlar. Muhtemelen bütün bu özellikler Arap dünyasında hanedanlık esasına dayanan monarşilerin siyasal ömürlerini farklı oranlarda uzamalarına katkı sundular.
Buradan tekrardan ana tartışma başlığımıza dönecek olursak, hanedanlık monarşileri için üç husus özellikle ehemmiyet arz ediyor. Hanedanlık monarşileri siyasal konsensüsle hareket ederler. Yani sanılanın aksine güç sadece tek bir elde temerküz etmiyor. Bu yönetimlerin iktidarlarını sürdürmelerinde yönetici elitlerin (ailelerin) iç bütünlüklerini korumalarının hayati bir rolü var. Son olarak, bu yönetimler sosyo-ekonomik modernleşmeyi yönetmeleri gerekir.
Bu başlıkları biraz daha açacak olursak, Arap dünyasında kralların, emirlerin ve sultanların iktidarları başkanlarınkiyle karşılaştırıldığında daha sınırlı oldukları görülür. Aslında bu Arap dünyasındaki monarşilerle cumhuriyetler arasındaki farkı ortaya koyuyor. İsimlerinin ima ettiklerinin aksine, monarşilerde sistem içi denetleme ve iktidarı sınırlandırma mekanizmaları cumhuriyetlerde olduğundan daha fazladır. Zaten mevcut formdaki hanedanlık esasına dayanan monarşilerin ortaya çıkması büyük oranda petro-devletlerin doğumuyla yakından ilintilidir. Petrolün buluşundan önce Körfez'de bugünkü iktidarların öncüllerini oluşturan El Sabah, El Tani, El Suud, El Halifa, El Nahyan, El Maktum ve El Said aileleri daha sınırlı iktidar mekanizmalarını daha sınırlı bir insan gücüyle yönetiyorlardı. Dolayısıyla aile içi iktidar paylaşımı çok büyük bir mesele değildi. Ortada zaten sınırlı bir iktidar alanı vardı. Petrolün buluşuna müteakiben bu siyasal yapıların bürokrasilerinin yaşadığı muazzam genişleme hanedanlık esasına dayanan monarşilerin kurumsallaşmalarının ve konsolidasyonlarının önünü açtı. Bu durumda aile içi siyasal konsensüsün sağlanması daha hayati bir önem kazanmaya başladı. Çünkü devlet yönetimi veya iktidar kullanımı büyük oranda ailenin farklı kanatları veya şahsiyetleri arasındaki dengelerin sağlanmasından geçiyordu. Yani devlet yönetimi temelde ailenin yönetimiyle eş anlamlı bir hale geliyordu.
Bu dengelerin bozulması veya bir aktörün bu dengeyi bozma girişimleri yönetici ailelerin veya hanedanlık monarşilerin sahip oldukları temel fay hatlarını tetikleme işlevi görüyordu. Bu rejimlerde bu minvalde birçok gerilim yaşandı. Bazı yerlerde darbeler veya zorla iktidar devirleri vuku buldu. Mesela 1964 yılında Suudi Arabistan'da Prens Faysal aile içi bir koalisyonla Kral Suud'u tahtından indirmeyi başardı. Umman'da 1970 yılında Kabus babası Said'i darbeyle iktidardan indirdi.Katar'da 1972 yılında Halifa bin Hamed Ahmed bin Ali'yi tahttan indirdi. 1995 yılında ise Halifa'yı oğlu Hamad bu sefer tahttan indirdi.
Fakat sanılanın aksine bu gerilimler ve sarsıntılar bu monarşilerin iktidar temellerini sarsmaktan ziyade daha tahkim eden bir işlev gördü. Çünkü her bir gerilim sonrasında, yönetici aile arasındaki iktidar dağılımı kısmi veya daha büyük oranda tekrardan yaşanırdı. Yönetici ailelerin farklı kollarının hem birbirlerine karşı hem de toplamda sisteme karşı belli oranda denge-denetleme işlevi görme fonksiyonları bu gerilimler sonucunda daha pekişiyordu.
Muhammed bin Selman'ın Suudi Arabistan'da yaptığı iktidar dizaynında ise tam tersi bir durum yaşanıyor. Ailenin farklı kollarıyla aktörlerinin iktidar denklemindeki payları ve etkileri azaltıldı. Hanedanlığın veya siyasal elitin iç bütünlüğü sarsıldı. MBS, hanedanlık monarşilerindeki veliaht prenslerden daha çok Arap Cumhuriyetlerindeki başkanlara benziyor. Tabii ki muazzam kaynaklar kullanabilen bir 'başkandan' bahsediyoruz.
Diğer mesele modernleşme hadisesiyle ilişkili. Samuel Huntington, 1968 yılında yayınlanan "Değişen Toplumlarda Siyasal Düzen" kitabında "Kralların İkilemi" kavramını literatüre soktu. Bu kavramla Huntington, sosyo-ekonomik modernleşme ile hanedanlık monarşilerinin ömrü arasında ters bir korelasyon olduğunu ifade ediyordu. Bu noktayı farklı bir şekilde Lisa Anderson da dile getirdi. Anderson, hanedanlık monarşilerinin ulus-inşa veya devlet-inşa süreçlerinde birçok avantaja sahip olduklarını fakat devletin ve toplumun modernleşme süreçlerinde ise dezavantajlı bir konuma sürüklendiklerini dile getiriyordu.
MBS, Suudi Arabistan'ı modernleştirme ve reforme etme rolünü kendisine biçmiş durumda. Kendisine Suudi Arabistan'ın geleceğinde ülkenin diğer kralları gibi bir rol biçmiyor. Bunun yerine kendisine daha kurucu bir rol biçiyor. Yeni Suudi devletinin inşacısı olarak görüyor kendisini. Zaten bu nedenle, kamusal iletişimde kullandığı fotoğraflarda kendisini Suudi Arabistan'ın kurucusu ve dedesi Kral Abdülaziz'le özdeşleştiren fotoğraflar kullanıyor. Türkiye'deki moda tabirle, MBS, kurucu figüre referansla "Yeni Suudi Arabistan'ın" temellerini attığını düşünüyor. Bunu da siyasal sistem ve ülkenin iktidar yapısında büyük bir depremi tetikleyerek yapmaya çalışıyor. Bu da yukarıda hanedanlık esasına dayanan monarşi rejimlerle alakalı ortaya konulan tespit ve tezlerin teste tabi tutulması anlamına geliyor.
Rejim tipini nominal olarak aynı tutarak MBS sahici bir modernleşme ve "reform" sürecini başlatabilir mi? Sosyo-ekonomik modernleşmeyi siyasal modernleşmeden ayrıştırmak mümkün mü? Bölgede otokrasilere karşı güçlü bir siyasal psikoloji gelişmişken, MBS'nin hanedanlık esasına dayanan monarşik rejimden adeta monarşik bir otokrasiye geçiş yapıyor olması, kendi iktidarının geleceğini nasıl etkilemesini beklemeliyiz? MBS, siyasal bilimleri literatüründeki teorik bir tartışmayı yaptıklarıyla teste tabi tutmuş durumunda. Bu testin sonucunun ne olacağını kestirmek güç değil. Fakat eğer yukarıdaki hipotezler veya tespitler, bu örnek üzerinden yanlışlanırsa, bu durum Ortadoğu'da hak, hürriyet ve ekmek mücadelesi veren aktörler için pek hayırlı bir gösterge sunmuş olmayacak.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2021
11.02.2020
3.02.2020
28.01.2020
20.01.2020
13.01.2020
6.01.2020
31.12.2019
24.12.2019
17.12.2019