Hadi ULUENGİN
“SOL” (!) yaftalı ulusalcı güruh salı günü de İstanbul Üniversitesi’ni bastı.
Beyazıt’taki mekânı kısmen ele geçirdiler. Ve, tecavüze seyirci kalındı!
Eh sevinçten etekleri zil çalıyor ya, neo-Nazi Maocuların “Karanlık” varakparesi; sicilli dezenformatörlerin “Odacıbaşı” sitesi; komünist kalpazanların “Sağ” ceridesi falan, hepsi birden bu kepaze saldırganlığı ballandıra ballandıra ve pespaye bir iftiharla ilân ettiler.
***
MEĞER ulusalcı avenenin üniversiteyi zapturapt altına alması “ifade özgürlüğü” başlığı altında yapılacak bir panele iki AKP’li bakanın da katılacak olmasından kaynaklanmış.
Çünkü iktidar partisi sözcülerinin olduğu yerde böyle bir hürriyetten bahsedilemezmiş.
Bak sen şu işe! Nasıl da boylarından büyük lâf yumurtlamaya cüret ediyorlar.
***
HEMEN hatırlatayım ki öngörülen konuşmacılar arasında şu simalar da yer alıyordu:
Hayatı boyunca Kürt kimliğinin inkârına karşı mücadele ettiği için zindanlarda çürütülmüş bir İsmail Beşikçi... Ergenekon ve Balyoz duruşmalarındaki vicdani adaletsizliği eleştirmekten de geri kalmamış Hukuk Fakültesi Dekanı Adem Sözüer... İnsan hakları savunucusu Şanar Yurdatapan... Gazetemiz yazarı Roni Margulies... Ve saire, ve saire...
Yani hem fikrî ve siyasi yelpaze çok geniş bir spektruma yayılıyordu, hem de “ifade özgürlüğü”sorunu sırf iktidar partisinin perspektifinden dile getirilecek değildi.
Fakat o özgürlüğün yeminli düşmanı olan ve utanmadan “sol” maske takınan ulusalcı faşistler böyle bir serbestîyi kaldıramayacakları için fırsattan yararlanıp konferansı sabote ettiler
***
ÜNİVERSİTE öğrencisi genç, sözüm şimdi sizleredir!
Artık böyle bir fırsat tanımayın! Artık susmayın! Artık sultaya boyun eğmeyin!
Tükürseniz boğulacak kadar bir “azılı azınlık” olan bu kepaze, bu pespaye, bu rezil sansürcülerin üniversite gibi kutsal bir çatı altında tasallut kurmasına artık müsaade etmeyin!
O üniversite ki kelime Latince “universitas” sözcüğünden kaynaklanır.
Bunun kökeni de yine Latincede “evrensel” anlamına gelen “universalis”e uzanır.
Başka bir deyişle, tarihteki bütün kurumlar içinde bilgi ve ifade özgürlüğünün en geniş serbestiyle donandığı ve evrenseli yakalamak için en dev çabanın harcandığı yer üniversitedir!
***
ÖYLEDİR ve nitekim Papalık farklı Hıristiyan akımları “sapkın” diye Engizisyon mahkemelerine yollarken Bologna veya Paris üniversiteleri onlara da söz hakkı tanıyordu.
Naziler iktidara el koyduğunda ise Heidelberg’den Bonn’a, kovulan Yahudi öğretim üyelerine Almanya dışında kürsü arayanlar “ari ırktan” (!) üniversite meslektaşları olmuştu.
Örnekleri sayısızlaştırabilirim ki, zaten eğer ulusalcı çapulcuların tahakkümüne boyun eğilecekse üniversiteye kolluk kuvveti girmemesi gibi etik bir ilkeyi nasıl savunabiliriz?
Hicap giyinmiş genç kızların kıyafetine dokunulmamasını hangi yüzle talep edebiliriz?
Dolayısıyla, “sıradan” üniversiteli genç sen ki muazzam çoğunluksun ve sen ki muazzam kitlesin, üç beş kişilik güruhların cebrî ve fiilî zaptiyeliğine artık boyun eğme!
***
EVET evet, tabii ki o ulusalcılar bile dâhil ama tabii ki bakanlar falan da dâhil, her tür görüş ve fikrin senin kurum çatın altında ifade edilebilmesi özgürlüğünü sonuna dek sahiplen!
“Azılı azınlık” amfi kapısı mı tuttu, asla şiddete başvurma fakat kapıdan da ayrılma!
Salon mu işgal etti? İçeri girmek hakkından vazgeçme! Meselâ oturma boykotu yap!
Seminerde, panelde tatava çıkartmaya mı yeltendi? “Haddini bil” diye tersle!
Üniversiteli genç sen daha bugünden susma ki, üniversitenin evrensel iffetine tecavüz eden totaliter çömezlerin yarın seni ebediyen susturmak hevesi şimdiden kursağında kalsın!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015