Hadi ULUENGİN

Kriminalize HDP
1.02.2015
3002

 BUGÜN HDP’yi sahiplenmek dünkünden de daha hayatidir!

Artı, ufukta beliren erken seçim gerçekleştiği takdirde ise aynı partiyi desteklemek 7 Haziran’dan da daha önemlidir!

Bu hayatiyet ve bu önem sırf Kürt hassasiyetli kurumun niteliğinden kaynaklanmıyor.

Onun haydi haydi ötesinde taşıyor ve Türkiye demokrasisinin kaderiyle bütünleşiyor.

Açıklayayım:

***

CENGİZ Çandar beş gün önce kaleme aldığı “Terörle Mücadele Bahane, Amaç 7 Haziran’ın Rövanşı” başlıklı makalesinde şu temel tahlili yaptı:

Aksaray lideri sözkonusu rövanşın stratejisini “PKK’yı kriminalize, HDP’yi de marjinalize etmek” üzerine kuruyor.

Oysa bilhassa o beş gün içindeki gelişmelerden sonra ben Cengiz’in yukarıdaki saptamasını dahi bir üst aşamaya tırmandırmak gerektiği kanaatindeyim.

Yani Erdoğan artık “PKK’yı elimine, HDP’yi ise kriminalize etmeyi” hedefliyor!

Kırk yıllık pratiğin ispatladığı gibi Kürt meselesi durdukça birincisinin zaten elimine olmadığı ve olamayacağı gerçeğini bir kenara bırakıp hemen ikincisine gelelim.

***

HER şeyden önce “PKK, eşittir HDP” diye kestirmeden bir hüküm verilemez.

Kabul, İrlanda’dan İspanya’ya pek çok örneğini bildiğimiz gibi tabii ki TBMM’deki partiyle Kandil- İmralı eksenindeki örgüt arasında akrabalık, hattâ yakın bir akrabalık var.

Fakat eğer geçmişle kıyaslarsak bu akrabalığın artık pederşahi ve feodal bir baba- oğul ilişkisi olmadığını saptamamız gerekiyor.

Nitekim de Kandil’in ak dediğine Demirtaş’ın kara demesi taktiğe ilişkin çelişkilerin ve illegal- legal marjlarının ötesine taşan bir doğrultuyu yansıtıyor.

Başka bir deyişle, babaya saygı beyan etse bile tedricen ergenlikten çıkmakta olan çocuk körü körüne itaat refleksinin dışına taşıyor. İsyan değil ama en azından mesafe…

Zaten de babanın bunu hoş karşılamadığı hanidir göz çıkartıyor.

Hattâ HDP’nin kınamasına ve PKK’nın sonraki yalanlamasına rağmen sözkonusu örgütün Suruç’un intikamını polis katlederek alması ve saldırıları tırmandırması ciddi ölçüde aynı babanın aynı çocuğa “hizaya gel ve sözümden çıkma” türünden ihtarı anlamına geliyor.

Ve, amaç sübjektif olarak farklı olsa bile böylesine bir tırmandırmanın objektif olarak Erdoğan’ın “HDP’yi kriminalize etmek” tasavvuruyla örtüştüğünü söylemek de yanlış tahlil bir oluşturmuyor.

***

O HDP ki, işte doğası icabı aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık ikilemini yaşıyor.

Dolayısıyla da tepesine asılan ve yine iki tane olarak sallanan Demokles kılıçlarının “kriminalizasyon” tehdidi altında, kurulduğun günden beri en kritik viraja giriyor.

Sıkı durmalıdır!

Başka bir deyişle, hem rövanş peşindeki Aksaray’ın ve goygoycularının stratejine karşı akılcı ve toparlayıcı zeminde; hem de halet-i ruhiye itibariyle kaybedecek fazla bir şeyi olmayan Kandil’in gözükara stratejisine karşı yine akılcı ve meşru zeminde direnebilmelidir!

***

TAMAM da hariçten gazel okuyarak “sıkı dur” ve “diren” demek kolay!

Bunun mümkün mertebe gerçekleşebilmesi, en başta belirttiğim gibi, sözkonusu partiyi Türkiye demokrasinin bütünü itibariyle sahiplenmekten ve bazen gerekirse de yukarıdaki çift taraflı tehlikelere karşı dostane uyarı ve eleştirileri esirgememekten geçiyor.

Ortak kaderimiz o Türkiye demokrasisinde, mukadderatımızı kriminalize ettiremeyiz!

[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar