Hasan Bülent KAHRAMAN
Geçen gün yazdığı yazıda, Thomas Friedman, Mısır'ı, Hindistan ve Pakistan'la mukayese ediyor, Pakistan'la da Hindistan'ı karşılaştırıyordu. Doğal. Her iki ülke de bugünkü niteliğine benzer bir biçimde, sömürgeciliği aşıp kavuştu. Hindistanaradan geçen sürede demokrasiden bir nebze olsun taviz vermedi. Ne askeri darbelere maruz kaldı ne de demokrasisinin çoklu etnik yapısını bozdu. Pakistanise onun tam tersi. Demokrasi nedir bilmiyor. Askeri darbeler, idamlar, yolsuzluk, demokrasinin kabul etmeyeceği ne varsa mevcut Pakistan'da. Friedman neticede, Mısır, Hindistan mı olacak Pakistan mı diye soruyor. Önemli!
60 yıllık bir diktatörlükten sonra üstündeki kapağı atan Mısır şimdi tamamı demokrasiyle ilgili sorunlarla boğuşuyor. Bizde de tartışma gündemine girenkuvvetler ayrılığı ilkesi, yasama- yargı- yürütme arasındaki ilişkiler, Başkanlık sistemi ve yetkileri Mısır'ın da gündeminde. Öte yanda ne olacağını kimsenin yeteri kadar bilmediği bir İslam meselesi var Mısır'ın.
Mısır, sözü getirmek istediğim Arap Baharı bakımından güçlü bir örnek. Diğer ülkelere kıyasla Mısır hem diktatörlükten daha hızlı şekilde kurtuldu hem de yeni dönemin sorunlarıyla diğerlerinden daha hızlı ve örgütlü biçimde yüzleşiyor. Ama sadece Mısır'a bakarak OD konusunda fikir beyan etmek zor iş, hele sırada Suriyegibi bir "kütlenin" olduğu düşünülürse. Öte tarafta da, Libya'da ne oluyor,Tunus, Yemen, Cezayir ne merkezde?
Hadise, "Arap Baharı" diye okunamayacak ölçüde büyük. Araplar, kendileri de,Arap Devrimi diye adlandırıyor yaşanan değişimi. Devrim demek gerçekten daha anlamlı. İfade ettiği daha somut politik boyut meseleyi daha gerçekçi ve tarihsel bir konuma taşıyor ama o zaman da soru değişiyor: acaba Arap toprakları bu devrimi nasıl taşıyacak?
İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana demokrasi deneyimi olmamış bir siyasal kültürden söz ediyoruz. İslam'ın başlı başına bir siyasal kültür ve kimlik inşa ettiği bir coğrafya orası. Buna ayrıca her toplumun kendi karmaşık sosyolojisini ekleyince ortaya cidden zorlu bir denklem çıkıyor.
Pazartesi günü Berlin Duvarı sonrasına değinmiş, Arap Devriminin kapısıdır demiştim. Ama nasıl bir kapı? Unutmayalım ki, 1989'dan bu yana geçen yaklaşık çeyrek yüzyılın sonunda, söz konusu ülkelerin hemen tamamında kökü 1945'in çok öncesine giden demokrasimsi deneyimler olmasına rağmen ve söz konusu ülkelerin neredeyse tamamı modern demokrasilere doğrudan katkıda bulunmuş bir kültürel birikimi haizken hâlâ yeterince işlek hale gelmemiş bir dokudan söz ediyoruz. Arap ülkelerinin atlatması gereken badireler çok daha fazla ve işin fenası ellerinde bir demokratik birikim de bulunmuyor.
Sadece Mısır mı? Bütün Arap toplumları şimdi Pakistan mı yoksa Hindistan mı yoksa bir eski Doğu Bloku ülkesi mi olacağına karar vermek zorunda.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025
18.11.2024
31.10.2024
23.10.2024
8.10.2024