Hasan Bülent KAHRAMAN

Hasan Bülent KAHRAMAN
Hasan Bülent KAHRAMAN
Tüm Yazıları
Edirne’de sinagog, sevinmek az bile...
3.02.2016
1693

 Edirne'deki büyük sinagog 30 yıl önce kapanmış. Sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce onarılmış. 26 Mart 2015'te açıldı. Mükemmel! Geçenlerde gazetelerde okuduğum haberle daha da mutlu oldum. Meğer kapanırken yapılan son düğünle evlenen Mitrahi çiftinin bir kızı olmuş. O da şimdi düğününü açılan sinagogda düzenlemiş. Otuz yıl, iki kuşak, yepyeni bir durum. Sevinmez de ne yaparsınız?

Ama öyle değil. T24'te Karel Valansi'nin yazısından öğrenip biraz da internette gezinince anlıyorsunuz ki, o güzel güne, ahlaksız diyeceğim insanların kiri sıçramış. Küfür kıyamet, nefret diliyle akla hayale gelmeyecek şeyler yazıp söylemişler, düğünün Periscope'tan canlı yayınında.
Hemen belirteyim ki, bu gazetede de başka yerlerde de birçok yazı yazdım. Görevli olduğum Kadir Has Üniversitesi'nin de bulunduğu bölgede, yani Cibali-Balat ve mücavir alanda yerleşik, terk edilmiş sinagoglar bulunduğunu, bunların muhakkak onarılması, açılması, kente kazandırılması gerektiğini belirttim.
İlk defa içinde düzenlenen bir sergi nedeniyle öğrendiğim Hasköy'deki Mayor Sinagogu(ki, en büyük ahşap tavanlı yapıdır) araba lastiği imalathanesine dönüştürülmüştü. Gördüğümde aklımı kaçıracaktım. Bu bir örnek. Tüm sinagoglar terk edilmiş durumda.'deki cemaatler arasında maddi durumu en iyi olanlardandır Yahudi cemaati.Bunları toparlamak devletin ve onların borcudur diye yazdığımı da anımsıyorum.
Bu dediklerim kiliseler için de geçerlidir. Hatta şunu da belirttim: evet, o kiliseler bir dönem malum nedenlerle camie dönüştürüldü. Ama artık o devirler geride kaldı. her bakımdan özgüvene ve zenginliğe sahiptir. Fatih Sultan Mehmet, Ayasofya'nın mozaiklerine sahip çıkarken bugünkü  mi Bizans kiliselerinin mozaiklerinden çekinecek. Bunları bir usul dairesinde yeniden açalım dedim.
Yetmez. Anadolu, Hıristiyanlığın beşiğidir. Bu kadar! Kültür ve Turizm Bakanlığı uzun süredir 'ev' kavramını kullanıyor. Anadolu: ev! Çok güzel. İseviliğin de evidir, Anadolu. Gelin bu işi bir inanç turizmine bağlayalım diye 25 yıldır uğraşıyorum. Sümela'da,Ahtamar'da yeniden ayin yapıldı ne oldu, zarar mı gördük? Vakıf malları konusunda statü değişti. Doğrusu bu değil miydi? Türkiye bu çekincelerini çoktan aşmış olmalı.
Biz böyle düşünürken Karel Valansi yazısında ortadaki nefretin vahim boyutlarınıbelirtiyor. İnsanlar küfür ediyor, Yahudilere. Bu nasıl kabul edilebilir, nasıl Savcılık, Adalet Bakanlığı bu konuya derhal, öncelikle el koymaz? Valansi, haklı olarak 1934 Trakyaolaylarını anımsatıyor. Onun Yahudi cemaati üstünde ne büyük yıkım olduğuna değiniyor. Yerden göğe haklıdır. Buna 6-7 Eylül'ü, Varlık Vergisi'ni ekleyelim.
Türkiye, gayrimüslümlere çeşitli dönemlerde nahak yere gadretmiştir. Bir kere bu meselenin bir noktaya getirilmesi gerekir. Valansi yazısında bu olayların kendi cemaatinde de sessizlikle geçiştirildiğini belirtiyor. Öyledir, bu gibi olaylarda ilk tepkisusturmak, bastırmak, unutmaya çalışmaktır. Ama bunun bir de sonrası olmalı. O dahukuksal bir dönemin açılmasıdır.
Diyelim henüz orada değiliz. Olaylar da yaşandı, bitti. Peki süren bu küfür, bu nefretnedir? Kimdir bu insanlar? Nedir alıp veremedikleri? Bunlara 'milliyetçi' denemeyeceğine göre, çünkü milliyetçilik bu ülkedeki herkesi kapsar, ırkçılardır, kafatasçılardır. Bunu kendileri söylüyor!
Türkiye'nin bu sorunu çözmesi gerekiyor. Sadece Yahudilere karşı değil tümgayrimüslimlere (bu 'azınlık' kavramını da artık dilimizden çıkarmamızın zamanı gelmiştir) uyguladığı bu tutumu aşması, gerçeğiyle barışması, çoğulculuğu, farklılığı, benimsemesi gerekiyor. Düşünün ki, Türkiye'de kala kala 15 bin Yahudi kalmıştır,Edirne'de galiba sadece iki kişi vardır. Bu bir azaptır!
Yeni evli çifti bu girişimlerinden ötürü ayrıca kutlarım, bir ömür boyu mutluluk, sağlık dilerim.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar