Hilâl KAPLAN
Geçtiğimiz Pazar günü, ikinci yılını doldurmak üzere olan çözüm süreci açısından hareketli bir gündü. Bir yandan MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 6-7 Ekim Kıyımı sonrası ilk kez İmralı'daydı. Âkil insanlar ise, üçüncü kez ama bu sefer Başbakan Davutoğlu'nun ev sahipliğinde Dolmabahçe'deki çalışma ofisindeydi. Toplantı gece yarısına doğru ilerlerken, meğer peşmerge de Türkiye'nin belirlediği rota üzerinden Kobanê yolundaymış. Bu mevzua döneceğiz, önce toplantıdan bahsedelim.
Âkil toplantıların ilki 'göreve çağrı', ikincisi ise saha çalışmalarının raporlarını sunma üzerineydi. Peki, bu son toplantı? Cumhurbaşkanı Erdoğan kadar çözüm iradesinin arkasında olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, amacı puslu havayı dağıtmak ve ortak vicdanı harekete geçirmek olarak tanımladı. Her ne kadar toplantı tarihi daha önceden belirlenmiş olsa da, 6-7 Ekim Kıyımı'nın yarattığı büyük tahribatın bu çağrıya sebep olduğu aşikârdı.
Hükümet, olabilecek en üst düzeyde çözüm sürecini sahipleniyor. Başbakan'ın yanı sıra sekiz bakanın toplantıya katılması, toplamda 11 saat süren oturumlarda Başbakan ve kabinesinin herkesi dikkatle dinlemesi, içtenlikle cevap vermesi bunun göstergesi.
Ayrıca Başbakan'ın açılış konuşması da hem kuşatıcı hem de oldukça cesurdu. Örneğin Başbakan, çözüm sürecini tanımlarken 'bu topraklarda, bu toprakların insanları arasında' ifadesini kullandı. Yıllardır PKK meselesine 'kökü dışarda, sünnetsizler, vb' denilerek hüdayinabit bir oluşummuş gibi yaklaşıldığı için, bu ifade oldukça özgündü.
Yine, 'Silahlı unsurlar çıkmış olsaydı, Kobanê'ye yaklaşımımız farklı olurdu' diyerek, PYD'ye her türlü destekte bulunulmasının önündeki engelin Kandil'in tutumu olduğunu ifade etmesi önemliydi.
Kabinenin bakış açısı
Bazı hükümet yetkililerinden, 6-7 Ekim olmasaydı, bu toplantıdan İzleme Kurulu'na sivil katkı yönünde bir karar çıkabileceğini ancak kamu düzeninin tesisi birinci öncelik haline geldiği için bu adımların şimdilik askıya alındığını öğrendim. Edindiğim izlenim, 6-7 Ekim Kıyımı'nın birincil sorumlusunun Abdullah Öcalan olduğunu düşündükleri yönünde. Bu minvalde Kobanê direnişi üzerinden faturanın hükümete kesilmesinden ve bedelin Türkiye halkına ödetilmesinden oldukça rahatsızlar. Ancak Öcalan'ın daha önceki olaylardaki tutumu olan 'izle ve gör' yerine, daha ilk günden müdahil olarak olayların önünü kesme ihtiyacı duymasını kendisinin de öngöremediği vahim bir sonuca yol açmasından kaynaklandığını düşünenler de var.
Fakat Başbakan, bu görüşte değil. Hoca, olayı bitirenin ne devletin gücü ne de Öcalan'ın çağrısı olduğunu düşünüyor. O'na göre olayların bitmesini sağlayan, toplumun sürece olan inancı ve ortaya çıkan vahşetin PKK tabanının da siyaseten altını oyduğunun fark edilmesi.
Tüm bu menfi gelişmelere rağmen hükümetin 'şerden hayır çıkaralım' tavrında olması takdir edilmesi gereken bir siyasî olgunluk seviyesine tekabül ediyor.
6-7 Ekim öncesi yol haritasında anlaşılmış
Toplantının en can alıcı noktası, Başbakan Davutoğlu'nun Eylül ayından bu yana çözüm sürecindeki kronolojiyi ortaya koymasıydı. Bu kadar açık şekilde Başbakan'ın bu kronolojiyi ortaya koyması devletin kamuoyu önünde şeffaf ve özgüvenli biçimde süreci ortaya koyarken, daha ketum tarafta kalanın PKK hareketi ve siyasî temsilcileri olduğunu gösteriyor.
Başbakan'ın sıraladığı kronolojiye göre Kandil, Türkiye içindeki tüm illegal faaliyetleri sonlandıracağı sözünü vermiş ama sonuçta 6-7 Ekim'de estirilen teröre önayak olmuş durumda. Sürecin iyiliğini gözeten herkesin bu iddiayı Kandil'e ve HDP yetkililerine sormaları gerekiyor.
Başbakan'ın anlattığına göre Eylül ayının ilk haftası, yol haritası ve takvimi çıkarılıyor. MİT Müsteşarı, İmralı'ya gittiğinde de yol haritası üzerinde mutabık kalınıyor. HDP heyetinden Pervin Buldan ve Sırrı S. Önder, yol haritasıyla Kandil'e gidip teyit alıyor.
10 Eylül'de Başbakan, Buldan ve Önder'i kabul ederek yol haritası belirlenmiş bir süreçte bile yol kesmelerin, haraç istemelerin, adam kaçırmaların devam etmesinin kabul edilemez olduğunu söylüyor. O görüşmede, 15 Ekim'e kadar PKK'nın tüm illegal faaliyetlerine son vereceği sözü veriliyor. Ancak ABD dönüşü HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın 'Bundan böyle her yer Kobanê'dir' çağrısıyla IŞİD'e duyulan öfke sürece ve dindar Kürtlere kanalize ediliyor, 38 can başta kamu güvenliği alt üst ediliyor. Ardından Alman televizyonuna verdiği röportajda KCK yöneticisi Cemil Bayık 'gerillayı geri göndermek'ten bahsediyor.
Demirtaş, tüm seçenekleri reddetmiş
Üstelik 6-7 Ekim öncesinde, 1 Ekim günü, Demirtaş ilk kez Başbakanlık makamında ağırlanıyor ve orada Başbakan, Demirtaş'a Kobanê'yle ilgili tüm seçenekleri sunduklarını ve red cevabı aldıklarını söylüyor. Demirtaş, ne TSK'nın ne Özgür Suriye Ordusu'nun ne de peşmergenin yardımını istememiş. Tamamen PKK'nın kontrolünde olacak şekilde silah yardımı yapılmasını talep ediyor. Doğal olarak hâlen ülkesinde militanları bulunduğunu bildiği bir örgüte de Başbakan bu yardımı yapamayacaklarını bildiriyor.
Üstelik Başbakan, Demirtaş'ı, 'Tezkere çözüm sürecine destektir. Meclis'te hayır oyu kullanmayın. Hayır derseniz yarın Kobani için yardım isteyemezsiniz' diye de uyarıyor ama nafile. Ve bugün, HDP'nin reddettiği tezkeredeki 'yabancı asker' maddesi sayesinde peşmergenin, YPG güçlerine destek için Kobanê geçiş yapması mümkün oluyor.
Yine de özelde Kobanê, genelde tüm Rojava'da askerî yöntemlerle halkı sindiren ve tekçileştiren PYD'nin peşmerge geçişinden çok da memnun olmadığı açık. Çünkü bu sayede Rojava'da silah yoluyla bertaraf edilen çoğulculuğun tesis edilmesi yönünde de bir imkân ortaya çıkmış oldu.
Bu minvalde peşmerge geçişini Türkiye'nin verdiği bir tavizden çok, hükümetin yardım için öne sürdüğü bir şartı -sanırım ABD baskısıyla- PYD'nin kabülünden söz edebiliriz. O yüzden bir aydır 'SOS Kobanê' derken, dün peşmerge geçişi gündem olunca 'SOS Şengal' denmeye başlandı. Yani 'peşmerge Irak Kürdistanı'nda kalsın, orda daha çok ihtiyaç var' iması yapıldı. Salih Müslim'den İsmet Hesen'e PYD yetkililerinin 'peşmergeye ihtiyaç yok' açıklamaları da bu rahatsızlığa işaret ediyor.
Öcalan'la sivil ve direkt temas
Toplantı boyunca, âkiller tarafından en çok dile getirilen talep, Öcalan'la sivil aracılar vesilesiyle iletişim kurulması oldu. Can Paker, geçtiğimiz Çarşamba 24 âkil insanın katılımıyla yapılan toplantıdan çıkan ortak bildirinin de bu yönde olduğuna dikkat çekti. Diğer bazı isimler de sürecin belirleyicilerinden olmasına rağmen, sadece Öcalan'la gazeteci görüşmesi yapılamadığını, sürecin sivil bir dokunuşa ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.
Alevi paketi yolda
Toplantıda Suriye krizi patlak verdiğinden ve Öcalan'ın 'İslâm bayrağı altında kardeşlik' vurgulu Nevruz 2013 çağrısından bu yana Alevi meselesinin başta İran-Suriye ve Almanya olmak üzere değişik devletlerce kışkırtıldığından da bahsedenler oldu. Ben de Başbakan'ın zorunlu din dersi meselesindeki görüşlerine katılmadığımı, seçmeli uygulamasına geçilmesi gerektiğini ve cemevleri meselesine bir çözüm getirilmesinin öneminden bahsettim. Başbakan da hükümetin, Alevilerin taleplerini karşılayacak bir plan üzerinde çalıştığını, önümüzdeki günlerde harekete geçeceklerini ifade etti.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019