Hüseyin GÜLERCE
Pazar günü AK Parti'nin 4. kongresi var. Siyasi hayatımızda AK Parti, yeri çok farklı bir parti. Türkiye'de değişime denk düşen, değişimin atmosferinden etkilenen ve demokratikleşmeden güç alan bir parti AK Parti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın karizmatik kişiliği de çok önemli. Seversiniz, sevmezsiniz, beğenirsiniz, beğenmezsiniz fakat o karizmatik bir lider. AK Parti yeni Türkiye'den besleniyor. Yeni Türkiye de AK Parti ile demokratik dönüşümünü sağlam zeminlere oturtmaya çalışıyor. Bir başka ifadesiyle, AK Parti, statükonun çürük zeminlerdeki yapılarını yıkıp yerinde dönüşüm ile çağa uygun, toplumun değerlerine yaslanan yeni bir yapı inşa ediyor.
AK Parti bunu tek başına yapamaz. Kadrolarıyla, siyaset anlayışı ve üslubu ile toplumu ikna etmesi, toplumla arasında bir güven krizi doğmasına fırsat vermeden yoluna devam etmesi gerekir.
Kongre öncesinde partiye yakın kaynaklar, AK Parti'nin yeni katılımlarla ciddi bir hamleye hazırlandığını söylüyorlar. Sayın Başbakan, evvelki akşam iki televizyonun ortak yayınında, kongrede yapacağı konuşmayla ilgili olarak dikkati çeken şu ifadeyi kullandı: "Tabii ki biz de, o balkon konuşmaları diye nam salmış konuşmadan biraz daha ileri gideceğiz. Çünkü bu konuşma, benim son olarak genel başkan göreviyle yapacağım konuşma olacak, sanıyorum uzun bir konuşma olacak..."
Başbakan Erdoğan'ın seçim kazandıkları akşam genel merkez binası balkonundan yaptığı konuşmalar gerçekten çok hoşgörülü, kutuplaşmayı ve gerilimi azaltıcı, herkesi kucaklayıcı konuşmalardı. Ama itiraf etmeliyiz ki Sayın Başbakan, zaman zaman kendisinin de tasvip etmediği sertliği ve kırıcı üslubu aşamadı. Balkon konuşmalarının ruhunun farkında olduğuna göre, dileriz kongre sonrasında, konuşmasındaki taahhütlere sadık kalır. Yakın çevresi, Sayın Başbakan'ın "tarihî" konuşmasında, yeni bir siyasî çıkış yapacağını, "geleceğin Türkiye'sini şekillendirecek 2023 vizyonunu ortaya koyacağını" söylüyorlar.
Önümüzde somut üç geçit var. 2013 Ekim'inde yapılacak yerel seçimler, 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015'teki genel seçimler. Yerel seçimler, cumhurbaşkanlığı seçimine sağlayacağı rüzgâr bakımından ilk sınavdır. Cumhurbaşkanlığı sınavı için vize anlamındadır. Dolayısıyla yerel seçimler için AK Parti kılı kırk yaracaktır. Seçilme şansı yüksek adayları objektif kriterlerle ve titizlikle belirleyecektir. Bilhassa İstanbul, Ankara ve İzmir'in önemi çok büyüktür. Mesela İzmir'i kazanan bir AK Parti'nin, cumhurbaşkanlığı seçiminde yakalayacağı rüzgâr çok farklı olacaktır.
2014, sadece AK Parti için değil Türkiye için de bir dönüm noktasıdır. Cumhurbaşkanını ilk defa halk seçecektir. Sayın Başbakan, haklı olarak ve hakkı olarak adaylığı düşünecektir. Şimdiden Sayın Abdullah Gül ile karşı karşıya getirilmeye çalışılmasının bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bu iki isim cumhurbaşkanlığı seçiminde asla karşı karşıya gelmezler. Günü gelince bunu herkes görecektir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde önemli olan Sayın Başbakan'ın Çankaya'ya çıkması halinde AK Parti'nin geleceğidir. Bugün AK Parti'ye, başında Erdoğan olduğu için oy veren en az yüzde 20'lik bir kesim var. Sayın Erdoğan boşuna "partili cumhurbaşkanı" formülünü telaffuz etmiyor... Demirel ve Özal'ın Çankaya'ya çıktıklarında partilerinin kapanmak zorunda kaldığını boşuna hatırlatmıyor...
AK Parti'nin en büyük sıkıntısı, Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkması halinde partinin geleceğinin ne olacağıdır. Sayın Erdoğan bu sıkıntıyı aşma adına 2015'teki genel seçimleri öne alabilir. 2014'te cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte milletvekili seçimleri yapılabilir. Erdoğan, AK Parti'nin yeni parlamento grubunun oluşmasında, ağırlığını ancak böyle koyabilir. Önce Çankaya'ya çıkar, bir yıl sonra milletvekili seçimi olursa inisiyatif kullanması zorlaşabilir.
AK Parti'nin 4. kongresi önümüzdeki iki yıl için gerçekten bir yol haritası özelliği taşıyor. Şimdiden hayırlı olsun diyelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019