İbrahim Kahveci
Türkiye’nin yaş ortalaması 34,4… Yani orta yaştayız.
Orta yaş nedir? En çok çalışıp, en yüksek kazancın elde edileceğiz yaş grubu. Biriktirme ve kazanma çağı.
Birçok ülke bu ‘demografik fırsat eşiği’ dönemlerinde büyük atılımlar gerçekleştirmiştir. Bu dönemlerde bakmakla yükümlü olduğumuz çocuk sayısı ve yaşlı nüfus sayısı en aza inerken çalışma cağındaki nüfus en yüksek orana yükselir.
Tam fırsat dönemi.
Peki, biz bu dönemde ne yapıyoruz?
Söyleyeyim… Bir kısım insanı köle gibi çalıştırıp diğerlerini de dilenci seviyesinde ele avuca bakar halde idare ediyoruz.
SGK verilerine göre ülkemizde sigortalı çalışan sayısı (Mayıs 2025) 23 milyon 429 bin kişidir. Buna karşılık 16 milyon 890 bin kişi de emekli aylığı alıyor (dul + yetim dahil)
Çalışanların ödediği pirim yetmediği için devlet yılın ilk beş ayında emeklilik sistemine Hazine’den 818,3 milyar lira para aktarmış. Aynı devlet kamu personeline de 1 trilyon 649,2 milyar lira maaş ödemesinde bulunmuş.
Kısaca devlet maaş ödemesi için Hazine’den daha ilk beş ayda 2 trilyon 467,5 milyar lira para ödemiş. Bu para genel bütçe gelirlerinin %54,3’ü demektir.
Bu bir felakettir.
Dün dediğimi tekrar edeyim: Şu anki ülke yönetiminin diğer savurganlıklarını bu felakete bahane etmemeliyiz. Hatta şu anda para Hazine garantili müteahhitlere gideceğine insanlara gitsin daha iyi diyebiliriz. Ama ülkeye normal bir yönetim geldiğinde bu tabloyu hızla değiştirmeliyiz.
Kaynakları yatmaya değil çalışmaya aktarmamız gerekiyor.
***
Şu sıralar Türkiye’de kamu istihdamı tartışılıyor. OECD ülkelerine göre kamu istihdamında gerideymişiz.
Bakınız dün oranları verdim ama bugün grafikleri veriyorum: 2007-2017 ortalaması ile son durumu grafikte görüyorsunuz.
Her durumda kamu personel sayısı ve memur sayısı 2007-2017 ortalamasının üzerinde. Dün toplam kamu personel sayısının yaklaşık 1,5 milyon fazlalığından bahsettik. Memur sayısında da yaklaşık 668 bin kişinin fazla olduğunu buradan görüyoruz (%20 civarı fazlalık)
Bugün bir ek daha yapalım: OECD kamu istihdamını çalışanlara orantılı veriyor. Dün ifade ettiğimiz gibi Türkiye ortalaması olan %13,5 verisi 2017 öncesine ait. Şu anda bu ortalama %16,2 seviyesinde (OECD %18,4)
Fakat burada kayıtsız çalışanları da çıkartmalıyız. O durumda 5 milyon 289 bin kamu istihdamı 23 milyon 429 bin çalışana orantılanmalıdır. O vakit Türkiye ortalaması %22,6 çıkıyor ki bu bir felaket demektir.
KAMU MEMNUNİYETİ
Türkiye’de sadece kamu personel sayısı değil, kamu harcamaları da zirveye ulaştı. Hatırlarsanız önceki hafta bu veriyi açıklamıştık. 2022 yılına kadar yılda 150-180 milyar dolar harcayan kamu artık 320 milyar dolar harcıyor.
Yani kamu deli gibi para harcıyor.
Peki memnuniyet ne durumda?
TÜİK Yaşam Memnuniyeti çalışmasından aktarıyoruz.
Sağlık hizmetlerinden memnuniyet 2007-2017 arasında %71,2’den 2018-2024 döneminde %67,4’e düşmüş.
Eğitim hizmetlerinden memnuniyet ise %61,1’den %67,4’e çıkmış
Asayiş hizmetlerinden memnuniyet %76,0 seviyesinden %67,4’e geriliyor.
Ulaştırma hizmetlerinden memnuniyet ise %73,9’dan %70,6’ya iniyor.
Aslında kamu hizmetlerinden memnuniyeti herkes görüyor. Emniyet mi, eğitim mi, adliye mi, paralı yollar mı, sağlık mı? Neyimiz daha iyiye gitti?
Kamuda hem personel sayısı arttı hem de harcama tutarı deli gibi arttı ama hizmet kalitesi artmadı?
Sahi, bunu nasıl başarıyorlar?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciPahalılık turisti de vurdu... 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKKM kalktı, müjde! 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDiyanet iğneyi çuvaldızı kendisine batırırsa… 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBir hâkim Caprio'muz niye yok? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİddia: Ziraat’te ‘Gizem B. skandalı’! “Günooo kızlar… Paralar sizin için yükleniyor” 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUAklını başına, vicdanı kalbine toplasan ya! 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.08.2025
20.08.2025
19.08.2025
18.08.2025
14.08.2025
13.08.2025
4.08.2025
17.07.2025
14.07.2025
10.07.2025