Kürşat BUMİN
20 yıl önce ‘şehir’ üzerine bir şeyler karalamış birisi olarak başbakanın İstanbul’un ‘ucube’ yapılarından söz edişine ben de kulak verdim. Başbakan son günlerde iyiden iyiye geliştirdiği hiddetli hitabet tarzıyla şehrin bağrına ‘bir hançer’ gibi saplanmış bu yapıları gördüğünde ne derece‘üzüldüğünü ve mahvolduğunu’ dile getiriyordu. Mesela: “Eğer bir gemiyle İstanbul’a doğru yaklaşıyorsanız, bir tarafta Süleymaniye, diğer tarafta da Gök Kafes denilen bir ucube yan yana durduğunda bizim nesil Mimar Sinan’dan hiç ders almamış diye insan üzülüyor, mahvoluyor. Tarihi Yarımada’ya şirk koşmak, o yarımadayı tahakküm eden ne eser varsa bu şehre ihanettir. Aynı şeyi Zeytinburnu kuleleri için de söylerim, diğer yapılar için de.”
‘Yavuz hırsız evsahibini bastırır’mış
Öyle kurnaz bir hitabet tarzı ki bu, dinleyenlerin ‘üzülüp mahvolma’ ile yetinmeyip suçluluk duygusuna kapılmamaları da neredeyse imkansız! Sahi nasıl yaptık da bu ‘ata yadigârı’ şehri bir‘ucube’ haline getirebildik. İnsan ister istemez ecdat yadigârı şu deyimi hatırlamadan edemiyor: ‘Yavuz hırsız evsahibini bastırır’mış!
Başbakan “Aynı şeyi Zeytinburnu kuleleri için de söylerim”diyor. Kulelerin sakinleri bu sözleri –herhalde- kulelerde hayat başlayınca olup biteni değerlendirmesi istenen zamanın başbakanının “Küstüm”den ibaret açıklamasında olduğu gibi salonlarında gülümseyerek dinliyorlardır…
Ayrıca unutmayın; bu kulelerin ‘traşlanması’ yönündeDanıştay’dan çıkma bir karar uygulanmayı bekliyor.
‘Muhafazakar’ hükümetlerin marifeti
Başbakan bir ‘akademisyen’ olduğuna göre saymayı biliyordur muhakkak. Sahaya çıkıp saysın teker teker İstanbul’daki‘ucubeler’i ve sorsun belediye başkanlarına bu yapıların doğum tarihlerini… Konuyu önceden epeyce gözden geçirdiğimden kısa keseceğim: İstanbul’a ‘ihanet eden’ şehircilik faaliyetleri -ne büyük bir çelişkidir ki- Menderes’ten başlayarak ‘muhafazakar’hükümetlerin marifetidir. Tamam 1943’te İstanbul vali ve belediye başkanının gerçekleştirdiği bir ‘güzelleştirme’ harekatı da yok değildir; ama bu uygulama DP’nin yaptığının yanında çok zayıf kalır. Hoş bir tespit doğrusu: ‘Muhafakarlar eski şehre karşı!’
Yazıya başlarken asıl niyetim buraya kadar karaladıklarımdan farklıydı. Önümde, sağ yanımda ‘Topbaş’ın ‘arsa cinlikleri’: Hattat’a komşu villa arazisinde imar planları değiştirilmiş’ haber başlığı, sol yanımda ise Sevan Nişanyan’ın hapishaneden çıkarılmasını talep eden imza kampanyasının çağrısı.
Peki ya Nişanyan?
“Nereden nereye?” diye sormuyorsunuzdur umarım. Çünkü Nişanyan, Şirince köyünde yaptığı ve restore ettiği yapıların imara uygun olmadığı gerekçesiyle 2014’ten beri cezaevinde bulunuyor.
Hatırlatmanın bu kadarı bile insanı acı acı gülümsetiyor değil mi? Nişanyan, Türkiye gibi (önümdeki değerlendirme ‘2015 sonu itibariyle’ diyor) mevcut 19 milyon yapının yüzde 6 7’sinin‘ruhsatsız’ olduğu bir ülkede, doğru hesaplamışsam -İslam Peygamberi Muhammed’e hakaret ettiği gerekçesiyle verilen 13.5 ay hapis cezası dışında- 12 yıla yakın onanmış hapis cezasını çekmek için cezaevinde. Dört yıl yedi aylık bir cezanın da yolda olduğu söyleniyor.
Nasıl bir iştir bu böyle? Nişanyan’ın İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerinden başlayarak milyonlarca yapının çoğunluğunun ruhsatsız olduğu bir ülkede, bir köyde inşa ve restore ettiği üç beş yapıdan dolayı –biraz daha gayretle- müebbet cezasına çarptırılmasına az kalmış.
Besbelli ki bu iş ‘imar yasası’, ‘SİT alanı’, ‘imar ruhsatı’ gibi mevzuata işaret edilerek anlaşılacak bir şey değil. Bütün bu gayri kanuni ‘imar faaliyeti’ -Ataköy’de Maslak’ta filan değil- 1995’te yerleştiği bir köyde cereyan ediyor. Üstelik Nişanyan, kalkıp da Şirince’yi ‘ucube’lerle donatmamış; tam tersine köydeki geleneksel mimari dokuyu korumaya ve canlandırmaya çalışmış.“Yüzlercesi gibi yok olmaya yüz tutmuş eski bir Rum köyünü yaşatmakla kalmamış, köyü ihya etmiş, dünyaya, ülkemize ve turizme bir değer kazandırmış, Şirincelilere ekmek kapısı açmıştır.” Bu konuyu uzatmaya gerek yok sanırım; görenler biliyor, göremeyenler de görenlerden dinliyordur mutlaka…
Nişanyan, Ali Nesin ile birlikte köyden 1 kilometre uzakta bir‘matematik köyü’ de kurmuştur. Yapıların ‘ucube’ olduğunu sanmayın; tamamı bağışlarla karşılanan yapıların dökümü şöyledir: 40 yataklı dört koğuş, 50 kişilik bir derslik, hamam usulü kubbeli iki banyo, bir yemekhane, bir anfi. Niçin? Ülkeden ve dünyadan gelen misafir hocalar ders versin diye. Ali Nesin, matematik köyünün kuruluşunu bakın nasıl anlatıyor:“Anlaşılmayan şu ki kaçak inşaata bayıldığımızdan kaçak inşaat yapmadık, izin vermedikleri için mecbur kaldık. Kamu yararıyla bürokrasi arasında kamu yararını seçtik. Bu köyün büyümesi için ben evimi bile sattım. Halk bu projeye hep destek verdi. Bu köye gelen öğrenciler ve veliler hep memnun ayrıldı. Ancak bu projeyi geliştirmek ve ayakta tutmak için TÜBİTAK yardım etmemek için elinden gelini yaptı.”
Ve işte sonuç: Nişanyan 17 yıla yakın hapis cezasını çekmek için cezaevinde…
Devlet isteyince Şirince’nin yıldızlarını bile sayabiliyor
Erdoğan (başbakan) Zeytinburnu’ndaki kulelerden (tamamlanıp olay olmasından önce) niçin haberdar olmadığını şöyle açıklıyordu: “Benim bu yapılardan haberim olması mümkün değil. O tarafa gitmemiştim. Gökdelenler yükselince gördüm. Yapılan her binadan benim haberimin olması mümkün değil. Yıldızları da sayamam ki…”
Ama bakın, devlet isteyince Şirince’nin yıldızlarını bile sayabiliyor… Şirince köyüne 1 kilometre uzaklıktaki matematik köyünün ‘ruhsatsız’ inşa edildiğini hemen o dakika öğrenip kapısına mühürü vuruyor.
Son olarak bir soru: Sadece Şirince ile hatırlamadığımız, ülkenin önemli düşünürlerinden birisi olarak da aklımızda olan Nişanyan’ı tıkıldığı dört duvar içinde unutacak mıyız?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları

































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2018
7.02.2018
21.04.2018
11.04.2018
27.03.2018
23.03.2018
10.03.2018
2.02.2018
16.02.2018
8.02.2018