Mahmut ÖVÜR
Hrant Dink'in öldürülmesi yakın tarihimizin en karanlık ve planlı cinayeti... Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen hala perde arkasındaki "üst veya derin akıl" henüz aydınlatılabilmiş değil.
Bunun nedeni, başından itibaren cinayetin aydınlatılmaması için çaba harcayan birilerinin olması... O birileri, bilinçli bir biçimde devlet görevlilerini, hatta siyaseti bile işin içine sokarak ya da korkutarak ustaca bir yol izledi.
Dink cinayeti planlayan açısından da ülke açısından da etkisi büyük bir operasyondu.
Bugüne kadar bilinçli bir çarpıtmayla hedef şaşırtıldı ama artık bazı gerçekler biliniyor. En azından süreçle ilişkileri tartışma götürmeyen iki isim biliniyor: Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve bugün Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Ali Fuat Yılmazer...
Tetikçi Ogün Samast'ın son ifadesi de bu iki ismi işaret ediyor. Bu iki isimle ilgili hem o tarihlerde hem de daha sonra çok ayrıntılı yazılar yazıldı. Ancak bir türlü yargı önüne çıkartılamadı.
Nisan 2010 yılında ise önce, Ankara'da Ramazan Akyürek'le sonra da cinayetin işlendiği tarihte Trabzon Emniyet Müdürü olan Reşat Altay'la ben de görüşmüştüm... Cemaatin etkin olduğu o dönemde Akyürek, ısrarla İstanbul Emniyeti'ni işaret edip suçlarken, Altay; "İstanbul emniyetiyle hiçbir alakası yok" diyor ve ekliyordu:
"Bu cinayetin 2005 yılından itibaren planlandığını düşünüyorum. Adım adım cinayete giden süreç bilinmesine rağmen devletin kayıtlarında hiçbir bilgi yok. Bu nasıl olur? Bu konuda yetkili olanlar neden ilgili makamlara bilgi vermedi? Bu konu araştırılırsa kimin ihmali olduğu anlaşılır."
Önümüzdeki günlerde savcıya ifade verecek olan Reşat Altay'a o zaman kendisine Trabzon Emniyeti yetkililerinin bilgi verip vermediğini de sordum. Cevabı kısaydı: "Hayır vermediler..."
Şimdi geriye dönüp bakınca, şu sorunun cevabı insanı daha da kaygılandırıyor: Acaba tetikçi Ogün Samast olaydan hemen yakalanmasaydı ne olurdu?
Karanlık yapıların nasıl tuzaklar kurduğunu henüz tam olarak bilmiyoruz. Bu yüzden sadece Dink cinayeti değil, Rahip Santaro ve Malatya Zirve cinayetleri de yeniden ele alınmalı... Ancak şimdiden şu söylenebilir; Dink cinayetinin şifresi çözüldüğünde en azından Cemaat eksenli "Yeni Derin Yapı"nın neyi hedeflediğini ve ne yapmak istediğini daha iyi anlayacağız. Bu bir dönüm noktası olacak. Oraya doğru gidiliyor ve çember giderek daralıyor...
Paralel'in istihbarat şube ısrarı
Dink cinayetine giden süreçte, Emniyet içindeki "paralel polisler"in önemli makamları ele geçirmek için nasıl canhıraş çaba harcadıkları şimdi daha iyi anlaşılıyor.
Milliyet'ten Tolga Şardan, bir süre önce bu konuda önemli bir ayrıntıya dikkat çekti.
Dink cinayeti öncesi, cemaatçi polisler ısrarla İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in görevi bırakmasını ister. Güler bir süre direnir. Ancak ısrar devam edince kalkıp Ankara'ya gider, yapının iki önemli ismi Recep Güven ve Coşkun Çakar ile görüşür. Aldığı cevap nettir: "İzmir'e kaydırılacaksın"
Güler, bir kez de daire başkanı Ramazan Akyürek'e gider ve evinde görüşür.
Ekibin önemli ismi Ali Fuat Yılmazer, son ifadesinde Akyürek'in Güler'e şu cevabı verdiğini belirtir: "Arkadaşlar öyle istiyor, onlar ne derse olacak"
Ve sonunda denilen olur, Güler, Dink cinayetinden hemen sonra İstanbul'daki görevinden alınır. Yıllar sonra o şubeyi ele geçirmenin ne anlama geldiğini dinlemelerle gördük.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019