Markar ESAYAN
Türkiye'de ülkenin yönünü etkileyebilecek dört güç odağı var. Bunlar sırasıyla dindarlar (AK Parti), BDP+PKK, ulusalcılar ve ordu… Ülkenin rotasında istikrarlı bir değişiklik yapabilmek için bu dört güçten üçünü aynı hizaya getirmek zorundasınız. Eğer ikisinde muvaffak olursanız, bundan üçüncü aktörü ikna edebilecek bir fırsat doğabilecektir. Çünkü ikiye iki bir durumda rota keskin bir şekilde değişmeyecek, lakin güç dengesinin eşit hale gelmesinden oluşan bir belirsizlik ve kaos hakim olacaktır. Böyle durumlarda kaos kendiliğinden beşinci güç haline gelir ve kaostan kötü niyetliler yararlanır.
Şimdi bugünkü Türkiye'ye bir bakalım…
30 Mart'ta konsolide edildiği üzere, dindarlar ve Kürtler yeni Türkiye hedefi, Çözüm Süreci ve istikrar yönünde birleşmiş durumdalar. Ulusalcılar cemaatle yaptıkları ittifakla her şeylerini ortaya koydukları halde seçimlerde başarılı olamadılar. Böyle bir durumda ordu sessiz kalmakla istikrar blokunun yanında yer almış oldu. Böylelikle 3-1'lik bir üstünlük üzerinden istikrar korundu. Böyle olmasaydı, AK Parti'nin seçim başarısından bağımsız olarak ülkede kaos yaşanabilecekti, yaşanmadı.
Bu denklemin ters yönde bozulması için, PKK ve ordunun ulusalcı-darbeci blokun yanına geçmesi lazım. Gezi krizi, Berkin Elvan'ın cenazesi, türlü irili ufaklı başka fırsatlarda Kürtler ile Alevilerin sokağa çıkartılma çabasını ve 'Asker eylemcilere su verdi' mizansenlerini gördük. Gezi'nin umulmadık enerjisi ve hükümetin sendelemesinin cesaret verici olduğu, dershaneler krizi ile 17-25 Aralık komplosuna toplumsal zemin hazırlandığı şimdi daha netleşti.
Bu noktada, Erdoğan'ın siyasi hamleleri, Öcalan faktörü ve halkın bilinçli olması denklemi korumakta.
Öcalan 30 yıldır yaşadığı tecrübeleri 14 yıllık hapis hayatında bir kurama oturtarak ciddi bir fikir adamı oldu ve barışı tesis etmenin, savaşa devam etmekten daha zor, ama bu yolun kendisi için de en hayırlı final olacağını gördü. Sadece bu da değil. Kimse kendisini durduk yerde ateşe atmaz. Erdoğan faktörü onun için bulunmaz bir fırsattı ve örgütün bu haliyle geleceğe taşınamayacağını da ortadaydı. Barışı tesis etmek için güçlü bir muhatabınız varsa, demokratikleşme ile gittikçe tabansız kalacak fason bir örgütün lideri olarak tarihe gömülmek akıl karı değildi.
Bu nedenle Gezi'nin darbe bölümünde ve 17-25 Aralık darbesinde Kürtler yer almadı. Dindar Kürtler ise zaten AK Parti'yi destekliyordu. Haliyle Öcalan hedef seçildi. Tapeler yayımlandı.
Tabii ki PKK üzerinde denemeler devam edecektir. Ama cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde uzun süredir gündemimizde olmayan ordu cenahına yüklenileceğini öngörmek zor değil. Paralel yapının TSK'ya ne kadar sızdığını bilmiyoruz. Hiyerarşi dışı bir 'ayaklanma' mümkün mü, onu da…
Dışişleri dinlemelerinin içeriden 'asker' tarafından yapılıp sızdırıldığı ve bunun da 'Suriye ile savaşmak isteyen' hükümeti önleme ve ABD'ye mesaj amacı taşıdığı türden tezviratlar yazılıp çizildi. Ancak dünkü Star'a göre bu dinleme Dışişleri'ndeki bir paralel yapı elemanı tarafından yapılmış. Ricciardone'nin açıklamaları ve Beyaz Saray'ın Hersh'e verdiği jet cevap da bu ateşe su döktü.
Askeri harekete geçirme potansiyeli olan diğer bir manipülasyon ise '30 Mart'tan sonra BDP özerklik ilan edecek' haberleriydi. Bu konuda hem BDP sorumlu davranmıyor, hem de BDP'lilerin sözleri bilinçli bir şekilde çarpıtılıyor. BDP'nin kastettiği, tüm Türkiye'nin modern dünya gibi yerinden yönetim modeline geçmesi ki, bu da AB Yerel Yönetimler Şartı ile uyumlu. Yani 'Bölünmeyi' ima eden bir özerklik ilanı gibi bir durum yok. Zaten Öcalan kendi kişisel durumu ve yerel yönetimlerin özerkliği gibi konuların gündemde tutulmaması gibi önerileri var. Bu öneriler, suiistimal edilme olasılığı ve henüz o noktada olunmamasından kaynaklanan akıllı bir tercihten kaynaklanıyor.
Hükümet ile TSK arasındaki uyumun orta kademeleri hareketlendirerek bozulması niyeti, güç denkleminde en azından kaos yaratacak denklik arayışının bir ürünü. Çözüm Süreci ile Güneydoğu'nun Türkiye'den kopacağı iddiası yeni değil. Bunun askeri hareketlendirmek ve halkı tereddüde düşürmek için ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildiğini biliyoruz.
Hükümet tüm bu hamlelere siyasi önlemlerle karşılık veriyor. 'Balyoz'daki kumpası gördük' mesajı ve son tahliyelerin önünü açan adımlar da buna dair. 28 Şubat davasının göçertilmesi, sivil ayaklarına gidilmemesi, Mehmet Haberal'ın tahliyesi, sermaye ve beyaz medyayı 17-25 Aralık ittifakına katmak içindi. Bu davaların 'siyasi' bir amaç için nasıl manipüle edildiği üzerinde daha çok konuşacak şey var.
Hasılı, cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu dört güç odağı üzerindeki mücadelelerle varacağız. Zayıf halka ise Aleviler… Hükümetin bu noktalara siyasi takviyeler yapması, darbeci ittifaktan akıl ve hamle olarak hep birkaç adım önde olması gerekli.
Gerisini zaten halk hallediyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019