Mehmet ALTAN

Mehmet ALTAN
Mehmet ALTAN
Tüm Yazıları
Siz katil misiniz?
19.04.2016
2001

 Ülke, siyasal İslamcı faşizm tarafından zorbalıkla ‘gözleri var görmez, kulakları var duymaz' hale getirildiği için, sağlıklı bir ülkede deprem yaratacak ve aylarca manşetlerde kalacak skandal bir gelişmenin üzeri örtülmek istenmekte…

Örtülememesi halinde Ankara Garı'nda 102 insanın ölümüne yol açan katliamla ilgili gerçekler ortaya çıkacak…

 

Gözleri açıp görmenin, kulakları dikip duymanın zamanı…

 

***

 

Türkiye tarihinin en büyük bombalı saldırısı ile ilgili İçişleri Bakanlığı'nın dört müfettişinin hazırladığı ön inceleme raporu, ‘kasıt unsurunun' adli makamlar tarafından incelenmesini gerektirecek bir durumdan söz ediyor…

 

Ayrıca, İl Emniyet Müdürü ile güvenlik, terör, istihbarat şube müdürleri ve terörle mücadele C Büro amiri olmak üzere toplam beş polis müdürü hakkında ‘görevi ihmal' suçundan soruşturma açılmasını talep ediyor.

 

***

 

Dört İçişleri Bakanlığı müfettişinin ‘adli makamların süzgecinden geçmesini' istediği Ankara Gar katliamı ile ilgili bu sarsıcı rapor karşısında siyasal iktidar ne yapıyor?

 

Önce, Ankara Valiliği soruşturma izni vermiyor…

 

Ardından Başsavcılık, valiliğin katliamdaki kasıt ve ihmallerin ortaya çıkarılmasını sağlayacak yargısal süreci engelleyen kararını yerinde buluyor.

 

Siyasal İslamcı anlayışa uygun olarak rezalet burada kalmıyor…

 

Katliamın üzerindeki sis perdesinin kalkmasını engelleyen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, müfettişlerin ön inceleme raporunu haberleştiren Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Kemal Göktaş, Evrensel Gazetesi Ankara Temsilcisi Cem Gurbetoğlu ve aynı gazetenin muhabiri Tamer Arda Erşin hakkında soruşturma başlatıyor.

 

***

 

Aslında, örtülmek istenenin ne olduğunu, Kemal Göktaş önceki günkü Cumhuriyet'te on soruyla gün yüzüne çıkarmıştı…

 

Gar Meydanı'nın önünde neden ve nasıl hiçbir önlemin alınmadığını, üzerine canlı bomba yeleği giyen saldırganların nasıl kilometrelerce uzaktan Ankara'nın kalbine rahat rahat gelebildiğini anlatmıştı.

 

***

 

Patlamayla ilgili olarak önceden gelen istihbaratların neden ilgili birimlere bildirilmediğinin soruşturulması açıkça engelleniyor…

 

Sorumlular korunuyor, katliamın haberini yapan gazeteciler hakkında soruşturma açılıyor.

 

Bunun böyle gitmeyeceğini, çok yakın bir zamanda bunların dosyalarının teker teker açılacağına eminim ama gene de yüreğim öfkeyle kabarıyor.

 

***

 

Gökçer Tahincioğlu, Pazar günkü Milliyet'te, ‘Yüzleşme' köşesinde, bu katliamın soruşturulmasını önleyen bugünkü yönetimin vicdansızlığının bir başka yönüne daha projektör yakıyordu:

 

“Ama kapatılan dosyanın bir yönü daha var.

 

Katliamdan hemen sonra alana atılan gaz bombaları.

 

Orada olanlar, patlamadan hemen sonra gördüler olan biteni.

 

Onca insan yerlerdeyken, onca insan yakınına, arkadaşına, o hiç tanımadığına yardıma koşmaya çalışırken, ‘polise saldırıda bulunuldu' denilerek bütün bir alanın üzerine biber gazı sıkıldı o gün.

 

Savcılığın kapattığı dosyada bu da vardı.”

 

***

 

O toplu cinayet ertesindeki dönemin bakanlarının basın toplantısını, oradaki açıklama ve davranışlarını da anımsayın…

 

Bir siyasal iktidar, toplu bir cinayetin üzerini, müfettiş raporlarının da dikkat çektiği soru işaretlerine rağmen neden örtmeye çalışır?

 

Asıl suçlu kendisi olduğu için mi? 

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar