Mehmet Ocaktan
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu çaresizlik ikliminden hiçbirimiz mutlu değiliz. Çünkü ekonomide en kötü günlerimizi yaşıyoruz, hukukta, özgürlüklerde, insan haklarında antidemokratik ülkeler ligindeyiz, akademik özgürlüklerde adımız Kuzey Kore ile birlikte anılıyor.
Doğal olarak bu tabloyu siyasi iktidarın performansıyla birlikte değerlendirmek gerekiyor. İktiranın ilk on yılında “güçlü ve büyük Türkiye” hayalleri kuran ve ekonomiden hukuka kadar her alanda bir başarı hikayesi yakalayan AK Parti, ne yazık ki özellikle son 7-8 yılda ‘hukukun üstünlüğü’ çıtasını kaybettiği için esas varlık sebebi olan hikayesini de kaybetmiş bulunuyor.
Peki her alanda böylesine geriye gittiğimiz bir Türkiye tablosunda, nasıl oluyor da AK Parti bütün seçimlerden başarıyla çıkıyor?
Evet AK Parti bütün seçimleri kazanıyor ama Türkiye ekonomide, eğitimde, hukukta, dış politikada, tarımda, kentleşmede kan kaybetmeye devam ediyor. İzahı zor bir durum ama AK Parti kazanırken Türkiye kaybediyor…
İşte o kaybedişin kısa hikayesi; rasyonel bir ekonomik sistem inşa edilemediği için çalışanlar da emekliler de mutsuz ve yoksulların sayısı hızla artıyor.
Eğitimde eşitlik sağlanamadığı ve akademik özgürlük katsayısı giderek düştüğü için kendilerini mutsuz hisseden ve bu yüzden de eğitim için başka ülkelere gitmek isteyen gençlerin sayası her geçen gün artıyor.
Hukukun üstünlüğünün kaybedildiği bir Türkiye’de adaletin terazisi doğru tartmaz hale geldiği için adalete güven kaybolmuş bulunuyor.
Çünkü bu ülkede anayasal sistemi temelinden sarsacak hukuk cinayetleri yaşanıyor. Daha geçtiğimiz günlerde AYM’nin TİP milletvekili Can Atalay’la ilgili verdiği iki kez “hak ihlali” kararına uymayan alt mahkeme ve bu konuda hiçbir yetkisi olmayan Yargıtay, Anayasa’nın 153. Maddesini ilga niteliği taşıyan bir tavırla Anayasa’ya karşı açık darbe girişiminde bulunmuştur. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan’ın bu konudaki uyarısı anlamlıdır: “Anayasa’nın 6. maddesine göre hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan bir devlet yetkisi kullanamaz.”
Yine herkesin bildiği ve AYM başkanının tekrar tekrar hatırlattığı bir gerçek var ki: “Anayasa’nın 153. maddesinde veya başka herhangi bir maddesinde yasama, yürütme ve yargı organları ile idari makamlara ait herhangi bir takdir yetkisine veya istisnaya yer verilmemiştir. Anayasa ve kanunların açık hükümleri karşısında Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmamasının hiçbir gerekçesi ve geçerliliği olamaz.”
Ama ne yazık ki Türkiye’de ‘hukuk devleti’ zaafa uğradığı için alt mahkemeler dahil neredeyse bütün kurumlar Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yok sayabiliyor.
Aynı şekilde, anayasamızda değişiklik yaparak iç hukukumuzun bir parçası haline getirdiğimiz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Osman Kavala ile ilgili verdiği “Derhal serbest bırakın” kararına uymayarak, fiilen kendi anayasamıza bile itibar etmiyoruz.
Maalesef ‘hukuk devleti’ olma vasfı kaybedilmeye başlandığında, memleketin her tarafından hukuksuzluk iddiaları peş peşe gelmeye başlıyor. Mesela geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’dın Kulp ilçesinde bir imam, hutbeyi eksik okuduğu için kaymakam Burak Akeller tarafından darp edildiği iddiası var ki akıllara ziyan bir durum… Oysa o imam, kardeşi polis, babası köy korucusu ve ailesinde şehit olan bir isim. Bu perspektiften bakınca, bu meselenin başka anlamlar taşıyabileceğini de düşünmek gerekiyor. Doğrusu tam da seçim öncesi kaymakam tarafından imamın vatanseverliğini sorgulayan bu tavır, dindar-muhafazakar Kürtlerde AK Parti’ye karşı mesafeli bir duruşu beraberinde getirirse hiç şaşmamak lazım.
Açıkçası bir devlet görevlisi olan kaymakamın bu ülkücü coşkusuna bile şaşıramıyoruz artık. Çünkü hukuk çıtası kaybedildiği için sonunda kaymakam da kendi kafasına göre bir hukuk icra edebiliyor…
İşte memleketin hali bu…
Biliyoruz ki toplumun önemli bir bölümü için yaşanan bu hukuksuzlar pek bir anlam ifade etmiyor. Ama bilelim ki mahkemelerin, siyasi iktidarın, kurumların, yönetim makamında olanların anayasayı takmadığı, yani hukukun askıya alındığı bir ülkede rasyonel bir ekonominin uygulanması da yoksulluğun bitmesi de ekmeğimizin büyümesi de asla mümkün değildir.
Artık bir gerçeği anlamak zorundayız, gelişmiş demokratik ülkelerde olduğu gibi kendi halkımız için hayati bir öneme sahip olan hukuki güvenceyi sağlamadan tek tek bütün bireylerin geleceğe umutla baktığı ‘huzurlu’ bir toplum inşa edemeyiz.
“Biz bize benzeriz, Batılı demokrasilere benzemek zorunda değiliz” diye itiraz edenler olacaktır, elbette kimseye benzemek zorunda değiliz, hatta hukuk devletine de inanmayabiliriz. Ama bilelim ki böyle bir durumda İran, Afganistan, hatta Kuzey Kore’ye benzemekten başka bir çaremiz kalmayabilir…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025