Mehmet Ocaktan
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, tanıtım toplantısındaki konuşmasına “Yeni bir İzmir hikâyesi yazmak istiyoruz ve bunun için yola çıktık” sözleriyle başladı. Ve yaklaşık iki saat boyunca ‘10 Numara’adıyla sloganlaştırdığı on temel projesini ayrıntılı bir şekilde anlattı, çözüm önerilerini sundu.
Kuşkusuz her biri İzmir’in sorunlarını yakın ve orta vadede çözecek nitelikte projeler. Zeybekci, ekonomi bakanlığından gelen bir isim olduğu için, İzmir’in sorunlarına eğilirken sadece rutin problemler üzerinden değil, daha geniş bir perspektiften bakıyor. Mesela sıra ‘Bilim, Teknoloji ve Yazılım Vadisi’ projesine geldiğinde Zeybekci adeta başka bir iklime ışınlanıyor sanki... Öyle ki bir anda kelimelerin cazibesi artıyor ve bu projeyi daha bir coşkuyla anlatıyor.
***
Mevcut siyasi tablonun görünür verileri üzerinden bir değerlendirme yapıldığında, AK Parti İzmir adaylığı zor bir göreve talip olmak anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında Nihat Zeybekci’nin işi hiç kolay değil. Ama siyaset, “iki kere iki dört eder” gibi matematiksel bir iş de değil. Önce yaptığınız işin önemine inanacaksınız, sonra da bütün enerjinizle mücadele edeceksiniz.
Tanıtım toplantısında Zeybekci’yi dinlerken siyasetin bütün enstrümanlarını kullanan ve bunu da coşkuyla yapan bir siyasetçiyle karşı karşıyaydık. Bir kere İzmir’in bütün sorunlarına hakim ve ‘Ben projelerimle geliyorum’ özgüveni içinde. Konuşmasının satır aralarında bile en küçük bir özgüven zaafı yok.
Sandıktan ne sonuç çıkar şimdiden bir şey söylemek elbette mümkün değil ama Zeybekci en net cümlelerle diyor ki “31 Mart’ta İzmirli bir geleceğin tercihini yapacak ve oyunu İzmir için verecek. Gittiğim her yerde, sivil toplum kuruluşlarında diyorum ki, gelin meselelerimizi birlikte tartışalım, bazı beceriksizliklerimizin üzerine ideolojik bir perde çekmeyelim. İzmir’in hayat tarzı problemi yok, hayat kalitesi problemi vardır. 21. yüzyılda hâlâ meselelerimizi ideoloji üzerinden tartışmak, çağı anlamamaktır, gericiliktir.”
Nihat Zeybekçi’nin İzmir Büyükşehir belediye başkan adaylığı dillendirilmeye başlandığı ilk günlerden itibaren, İzmir’in CHP’nin kalesi olduğu dolayısıyla Zeybekci’nin zor bir yolculuğa çıktığı yönündeki değerlendirmeler ön plana çıkıyordu. Ancak seçim atmosferine girildikçe ve Nihat Zeybekci’nin performansı ortaya çıkmaya başladıkça başkanlığı almanın zor ama hiç de imkansız olmadığı yönündeki kanaatlerin arttığı da bir gerçek.
***
Biliyoruz ki İzmir esas itibarıyla Demokrat Parti geleneğinden gelen bir şehir. Geçmişte merkez sağ adaylar başkanlık yarışında nasıl başarıya ulaşmışlarsa, Zeybekci’nin de aynı başarıyı yakalaması mümkün. Zira Zeybekci de özü itibarıyla Demokrat Parti’nin siyasi ikliminden gelen bir siyasetçi.
Üstelik de artık her şeyin hızla değiştiği bir dünyada yaşıyoruz, insanlar sadece şehrin rutin problemlerinin çözümünde değil, ekonomide, teknolojide, sosyal ve kültürel alanlarda standartları yüksek şehirler istiyor. Zeybekci bu değişimin önemine dikkat çekerek diyor ki: “Dünyada ticaretin elektronik ticarete kaydığı bir ortamdan bahsediyoruz. Elektronik ticaret, oyunun kurallarını değiştiriyor. Alışkanlıklar değişiyor. Artık e-ticaret siteleri 48 saat içerisinde dünyanın neresinde olursan ol ulaştıracağının taahhüdünü veriyor.”
***
Nihat Zeybekci’nin değerlendirmelerini dinledikten sonra şöyle bir tespiti yapmak durumundayım; Zeybekci Türkiye’deki ve dünyadaki değişim rüzgârının farkında olan ve de ayakları yere basan bir siyasetçi. On temel projesini bütün detaylarıyla anlatırken de bunu net olarak görüyorsunuz. Ancak bana göre Zeybekci’nin yerel seçim söylemlerinin en can alıcı noktası, 31 Mart için sandığa giderken yerel sorunlarımızı, projelerimizi ideolojik bir alana hapsetmeden, hamasi sloganlara feda etmeden tartışabilmek...
Bu çerçevede, eğer AK Parti 31 Mart seçimlerini genel seçim havasına taşımadan yerel sorunlar üzerinden bir kampanya stratejisini sürdürebilirse daha rasyonel bir iş yapmış olur. Sadece İzmir bağlamında değil, ülkedeki hemen bütün seçim sathı mailinde insanlar şehirlerinin problemlerini konuşmak ve bu konuda partilerin, adayların projelerini bilmek istiyorlar. Bilmek gerekiyor ki, hamasi söylemler sadece kafa karıştırıyor o kadar...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
4.08.2025
14.07.2025
7.07.2025
30.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
14.04.2025
9.04.2025
4.04.2025