Melih ALTINOK
Gece şovuna telefonla bağlanıp geyik muhabbetinin seyirciden yeterli reaksiyon alamadığını gören genç kadın ışık hızıyla nükleer reaktör mevzuuna geçiverdi.
Ağlamaklı bir ses tonuyla "siyasi bir mesajım" var dedi. Sonra da "Bu geri kalmış halk nasıl olur da nükleer santral yapabilir ki?"diye yakındı.
Stüdyoya bir güneş doğmuştu adeta. Sunucu "bana bunlarla gelin kardişim" dercesine gözlerini kısarak ayağa kalktı.
Henüz "yeni albümde Serdar Ortaç soundundan R&B'ye kadar 9 hit var" diyen şarkıcı "atarlı pop şarkısı" temposunda alkışa koyuldu. Aşırı ince beli ve tarz yarışmasındaki çirkefliğiyle ünlenen katılımcımlar, siyasi mesajla ritim atmaya başlayan orkestraya uyup alkışlı bir salınma havasına çoktan girmişti bile. Milletçe alkışladılar durdular; "Oh yandan yandan!"
Evet, parçalanmış bütün önyargılıları, atomun parçalanmasından Erdoğan nefreti çıkartabilen bir muhalefette bütünleştiren radyasyonlu cephenin son gündemi bu reaktör konusu.
Çevre duyarlılığı mı?
NASA verilerine göre de nükleer santraller termik santrallerin neden olacağı ölümleri azaltmakta. Nükleer santraller şimdiye kadar termik santrallerin neden olacağı 1.84 milyon ölümü ve 64 gigaton karbondioksit salınımını önlemiş durumda. Ama ne hikmetse ABD'li think tank'ler bu çevreci ve kârlı modeli bizlere tavsiye etmiyor.
Diğer enerji üretim yöntemlerindeki yüzlerce kazaya ve potansiyel riske rağmen Çernobil gibi bir iki örneğin daha çok konuşulmasının nedeni ise basit. Bu tıpkı havayolu taşımacılığıyla karasal araçların kaza- risk kıyasına benziyor. Havayolu kazaları, karayolundakilerle kıyaslanmayacak kadar az olsa da daha çok göze batıyor.
Rüzgâr enerjisi gibi daha çevreci alternatiflerinse, insanlığın ihtiyacına cevap verme kapasitesi sadece romantik. Kaldı ki her türlü enerji üretim faaliyetinin kendisi varoluşsal olarak doğaya karşı. Sıfır maliyetli ve risksiz bir yöntem yok. İki saatlik elektrik kesintisinde "hükümet istifa" diyen günümüzün bilinçli tüketicisi, daha temiz ve risksiz enerji kaynakları keşfedilene kadar "yeter ki nükleer olmasın biz karanlıkta da dans ederiz" mi diyor?
Kapitalizme ve emperyalizme tavır mı?
En garibi de bu. Yahu tükettiğiniz enerjiyi asıl siz üretmeyince tekellerinden fahiş fiyatla aldığınız kapitalistler palazlanıyor. Yaşadığınız ülkenin daha ucuz ve kontrol edilebilir şekilde enerji üretmesinden bırakın da küresel enerji devleri kaygılansın. Dünyadaki 400 santralın tamamına yakını ABD ve Avrupa'da. Kapitalist devletlerin ekonomisini uçuran bu kazançlı ve güvenli yöntem 3. dünyaya gelince mi çevreye de zararlı bir savaş tehdidine dönüşüyor? Bütün emperyalist ve kapitalist devletlerin yan yana gelip, ülkelerinde kullandıkları nükleer enerjiyi tercih eden İran gibi doğuluların üzerine çullanmasının nedenini hiç mi düşünmüyorsunuz?
Dünyada yükselen enerji polikası trendi "çeşitlilik." Türkiye de diğer enerji modellerinin yanı sıra yüzde 15'lik nükleer hedefini yakalamalı. Bu ekonomi kadar güvenlik açısından da elzem.
Bir yandan inançlı insanları ve senin gibi düşünmeyen herkesi dogmatizmin kölesi olmakla itham edeceksin. Öte yandan modern bilimin ürettiği bir enerji kaynağı karşısında "Allah'ın yarattığı atom parçalanır mı" anlamına gelen bir tutuculuğa saplanacaksın. Üstelik kapitalizmin ve emperyalizmin 3. dünya politikalarıyla uyumlu şekilde.
Şimdi bu tartışmada kim çağdaş, kim hurafelerden yana? Kim devrimci, kim muhafazakâr? Kim geri bıraktırılmış halkların enerji üretimi hakkını savunan enternasyonalist, kim dev kartellerin, kapitalistlerin, emperyalistlerin safında?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Konser iptalleri baydı
2.06.2022 - Elçiye zeval olmaz
17.05.2021 - 31 Mart’ta Binali Bey’e verdim, bu kez oyum...
11.05.2019 - Ekrem Bey size soruyorum ama cevabı Murat Bey’den bekliyorum
10.05.2019 - Sınırları aşmak
6.05.2019 - Pardon, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olmayan belediye mi var?
1.05.2019 - Yine ne varsa Atatürk de var!
29.04.2019 - Kılıçdaroğlu’na yumruk!
22.04.2019 - Erdoğan’ın yükü
17.04.2019 - Bu saatten sonra...
8.02.2019
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Sare Yuce
insanlık budur, yazınca adil yazar ve katillerin bulunmasını ister.evet katiller ortaya çıksın acil. demekki pkk gözüyle ve devlet gözüyle bakmasak doğru görürüz Allah razı olsun ahmet ay bey
cevdet alperen
Bu köylülerin öldürülme olayı belliki planlanmış. Ancak birçok yazarlarımızın bu kaçakçıları masum göstermesi doğrusu beni üzüyor.Bu okadar masum değil.Bunlar yıllardan beri işbirlikçi olarak çalışıyorlar ki oraya korkusuzca gidip geliyorlar. Kaçakçılık meşru gösteriliyor. Geçim yapmak için yapıldığı vurgulanıyor. Bunlar hem PKK ile hemde derin güçlerle işbirliği içinde olsalar gerek. Aksi halde oralarda serbestçe dolaşamazlar.Kendilerini işbirliği yaptığı kişiler vurmuştur. Bunun ötesi berisi yok. teşekkür ederim tahlile genel olarak katılıyorum.
süleyman Bayraktar
Uluderenin aydınlığa kavuşturulması terör meselesinin çözümünde çok büyük bir adım olabilir.Hükümet bunu çözerek Türk devletinin kürt halkı ile barışına ve kürt kardeşlerimizin devlete olan aidiyet duygusunun gelişmesine yardımcı olabilir.
Erkan yildiz
Sayin Yazar AKP ve rte aklamak için çok çabalamış ama misrak çuvala sığmıyor. Birde bu sahte kardeşlik hikayeleri yokmu insanı çok derinden yaralıyor, kurdlere kardeşlikten bahis etmeyin çünkü kardeş olsaydık ilk önce eşit olurduk. Birde her konuşmasında tek tek deyip sonrada beğenmeye çeksin gitsin diyen bir ırkçının kurdlerin hangi haklarını verecekmiş çok merak ediyorum. Din konusuna gelince kurdler yeterince dindar din tüccarlarının yalanlarına karnı tok
Hasan Yolbu
yazar insani ve objektif yaklaşmış ve doğru olan budur.ben bir türk olarak uludere katilleri bulunsun amaçları başlarına yıkılsın.kürtlerle eşit iki halk olarak yaşamaya engel olan derin güçleri bertaraf edelim