Metehan Demir
SAMİMİ olmak gerekirse gazetecilikte iki konunun, yüksek reytingi olması nedeni ile sırf okunsun, ilgi çeksin diye, olur olmaz spekülasyon malzemesi olarak kullanılması beni çok rahatsız eder.
Birincisi kabinede değişiklik olup olmayacağı, diğeri de erken seçim dedikoduları.
Aslı olsa da olmasa da, ne zaman yazılsa konuşulsa alıcısı vardır. Bu
işlerin, dinleyicisi, tahmincisi, temennicisi boldur.
Geçenlerde böyle bir kabine revizyonu dalgası geldi geçti. Konuşuldu ve sonuç çıkmayınca duruldu. Yıl sonuna dek nasıl olsa olacağı için tahminden hoşlananlar bu konuda beyin jimnastiğine devam edebilirler.
Diğer popüler konu; erken seçim iddiaları da böyle oldu... Aylar önce gündemdeydi, konuşuldu, sonra söndü gitti.
ACABA?
Yalnız bu seçim konusunda işler son zamanlarda biraz ilginç bir hal almaya başladı.
Açıkçası, başkentte giderek güçlenen sinyalleri hem de dikkate aldığım kritik noktalardan gelen işaretleri hissetmeye başlayınca artık erken seçim için ‘Acaba?’ sorusunu sormaya başladım.
Bilirsiniz; bu satırlarda doğrulanmış ve ilk kez duyduğunuz bir çok yeni haberi size defalarca aktardık. Ve hep objektif olmaya çalıştık. Bir konuda tarafımızı çok açık ettik, o da bu ülkenin tarafı olmaktı. Ama hep bu konuda da gurur duyduk.
Bu açıdan şimdi artık iyice kulakları sağır eden bu ‘fısıltıyı’ sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü; Erken seçim meselesi başkentin dikkate alınması gereken koridorlarında artık yüksek sesle fısıldanmaya başlandı.
Şimdi gelin bu konuyu masaya yatıralım;
En baştan söyleyeyim; bundan bir kaç hafta öncesine kadar eğer bana "Erken seçim olacak mı?" diye sorsaydınız, "Kesinlikle yok; yerel, genel ve başkanlık planlandığı gibi 2019’da olacak" derdim. Uzun bir süreden beri de buna emindim.
Ta ki seçimlerde ittifak ile ilgili düzenlemenin bu hafta detayları netleşene dek...
Gündemde, sanki seçim yarın olacakmş gibi, oyların pusulalara nasıl basılacağı dahil tüm detaylar konuşuluyor.
Şüphesiz; AK Parti ve MHP’nin ittifak düzenlemesi siyasetin tüm ezberlerini bozacak.
Tamamı ile siyasi bir deha ürünü. Rakibini zor durumda bırakan bir ön manevra. Tabii ki aynı zamanda her bir siyasetçiyi "Acaba ben hangi listede nasıl olacağım?" diye şimdiden huzursuz eden bir değişim.
Bu iş sonunda, Amerika’daki cumhuriyetçi-demokrat gibi iki ana siyasi oluşuma mı gider bilinmez ama baraj sorunu olan partilerin Meclis'e girme adına büyüklerle yürüme gibi zor bir seçenekle başbaşa kaldıkları da aşikar. CHP’yi sürekli HDP konusunda sıkıştıracak, partilerin isimlerinin yanyana konularak siyasi kampanyaların hırçın bir şekilde devam edeceği bir süreç. Oldukça fırtınalı bir siyasi atmosfere doğru sürüklendiğimiz aşikar.
Halen, sadece bu değil, bir çok tartışma, eleştiri var bu yeni yasa değişikliği üzerinde. Bu ayrı bir tartışma konusu.
Ama asıl konu üzerinden bakarsak tüm bunlar bile bir erken seçim üzerinde algının beklentinin güçlenmesine neden oluyor.
KARAR VERİCİ
Şüphesiz bu işte yani erken seçim meselesinde en son kararı verecek isim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Ve açıklamalarına, yerel yönetimler dahil teşkilat yeniden yapılanma hazırlıklarına bakıldığında seçimlerin zamanında yani 2019’da olacağı görülüyor.
DUYUMCULAR
Malumunuz başkentte birilerinin adına konuşmacı ya da duyum aktarımcıları hiç bitmez. İşte bunların içinde bugüne dek söylediklerinin çoğu çıkan güvendiklerimi ayırdederim. O zaman daha dikkatli araştırmaya ve takibe başlarım. Bu yazıyı yazmamda da bu isimlerin söyledikleri etkili oldu.
Bakın neler dediler;
"Takdir tabii ki Sayın Cumhurbaşkanının... Ama bu ittifak düzenlemesinden sonra teşkilatlar bazında kıpırdanmalar var. Ankara’ya illerden gelen kritik isimler artmaya başladı. Sürekli istişare var. Yerel seçimin arkaya atılabileceği ve öncesinde genel ve başkanlık seçimlerinin yapılabileceği bir sürpriz erken seçim olabilir. Yerelin erken olmasının bir anlamı yok. Orada AK Parti’nin isim ve teşkilat hazırlıkları yapmadan gireceği bir seçimde çıkacak olumsuz sonuç genel ve başkanlık seçiminin psikolojisine yansıyacağı için bunu sonra yapmak mantıklı olacaktır. Ama bu seçimlerin oluşmasında rol oynayacak milli davamız Afrin Harekatı'nın seyri, iç-dış siyasi ve ekonomik dengelere de bu süreçte bakılacaktır."
Ankara’da, İstanbul’da önemli kulislerde seçimlerin 2019’u beklemeden Eylül-Kasım gibi tarihlerde yapılabileceğini artık ciddi ciddi iddia edenler, hatta buna göre ekonomik denge analizleri yapanlar bile var.
Ama dediğimiz gibi son karar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan olacağı için o bu konuda ‘Hayır kesinlikle yok’ diyene kadar bu spekülasyonların sonu gelmez. Aslında kendilerinin açıklaması hükümeti de işini rahat yapma konusunda rahatlatacaktır.
Yalnız size şu önemli bilgiyi ileteyim; Geçenlerde bir sohbette kendisine erken seçimi ima edenlere, "Siz benim erken seçim yaptığımı gördünüz mü?" diye sormuş Sayın Cumhurbaşkanı!
Fakat şüphesiz bu da hiç olmayacağı anlamına gelmez. Türkiye’nin siyaseti en iyi okuyan ismi olduğunu rakipleri bile söylediği için bundan sonrasını sürecin akışına bırakıyoruz...
Siz 2019’da planlanan ama 2018 sonbaharında da olabilecek bir erken seçimi eğer Cumhurbaşkanı'ndan kesin dille reddeden bir açıklama gelmezse yine de aklınızda tutun.
Bana sorarsanız; Türkiye’nin en başta Afrin Harekatı, dış politikada keskin virajların olduğu bir 2018'in kendisini beklediğini düşündüğümüzde erken seçim pek mantıklı gelmiyor.
Ama bu siyaset. Bekleyip görelim. En güzel günlerin hep Türkiye’nin olması dileklerimizle.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
30.12.2019
8.02.2019
15.10.2019
18.10.2018
11.10.2018
14.09.2018
11.09.2018