Metehan Demir
İdlip'teki ılımlı grupların silah bırakmama kararı alması ve kendilerine herhangi bir saldırı olursa karşılık verileceği yönündeki mesajları aslında Rusya'nın ve İran'ın bölgedeki planlarına cevap veren bir durum.
Tahran'daki zirveyi hatırlarsak; Cumhurbaşkanımızın ateşkes konusundaki ısrarı üzerine, bildirgede oradaki silahlı gruplara silah bırakma çağrısında bulunulmuştu.
Türkiye'nin bunu arzu etmediğini belli etmesine rağmen, Rusya'nın ve İran'ın burada bir şeyler yapma planı var başından beri... Ben şaşırmadım ılımlı gruplardan gelen bu açıklamaya, çünkü orada büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiliyor.
ILIMLI MUHALİFLER İLE RADİKAL GRUPLAR YAKINLAŞIR MI?
Bölgedeki ılımlı gruplar ile radikal gruplar birbirlerine yakınlaşabilirler çünkü birbirlerine son derece angajeler. Türkiye ılımlı muhaliflerin özellikle ayırt edilmesini istiyor. Rejime karşı olması beklenen muhalif kanat içinde bulunmasını bekliyor... Ama orada birbirleriyle o kadar karışık ki bu yapılar. Kimin kime nasıl saldırdığı kimin kim tarafından motive edildiği gibi çok karmaşık bir resim var.
Ilımlı muhalifler "Biz saldırmıyoruz, tamam silah bırakıyoruz" da dese onlara silahlarını yeniden aldırmak için mutlaka provokatif bir saldırı olacaktır. Çünkü o kadar karışık ki İdlib şu an; "şu şununladır, bu bununladır" demek mümkün değil. Birbirlerine saldırtmak için bile bir üçüncü taraf saldırı yapabilir...
SURİYE'NİN İSTİKBALİ GÖKLERDE!
Afrin'de, Zeytin Dalı Harekatı'nda hava sahası çok önemliydi bizim için... Sadece taarruz helikopterleri ve savaş uçaklarıyla ilgili de değil, bununla birlikte İHA ve SİHA'ların varlığı çok taktik belirleyici bir unsur olarak öne çıktı.
Şimdi tabii İdlib'te Rusya hava sahasına hakim olduğu için olası bir karmaşa halinde Türkiye kendisini güvence altına almak isteyecektir. Bir askeri hareketlilik söz konusu olduğunda şüphesiz ki İHA'lar ve SİHA'lar bölgeyi takip etme anlamında kilit rol oynayacak ama Rusya'yla herhalde görüşmelerde Türkiye bunu olmazsa olmaz şart olarak gündeme getirecektir.
Rusların burada nasıl bir tutum sergilediklerine dair net bir şey söyleyemeyeceğim ama en azından hava en azından o tarafa doğru çevrilmeli.
Çünkü Türkiye için Afrin'de güneydoğu sektörü üzerinden içeriye girmeye çalışmışlardı, rejim toprakları üzerinden bir grup gelmişti. Ve Türkiye bunu İHA'ları ile fark etmişti.
Yine bir sivil hastaneyle ilgili "Türkler vurdu" şeklinde haberler çıkmıştı, Türkiye; "Bende SİHA ve İHA görüntüleri var, böyle bir şey olmadığını ortaya koyuyor" demişti.
Sadece askeri harekat anlamında değil, barışçıl ve diplomatik anlamda da masada ispat için kullanmıştı. O nedenle bu konu güneme gelecek.
GİZEMLİ ELEKTRONİK OYUNLAR!
Bölgede bir de elektronik karıştırmayla ilgili esrarengiz olaylar dönüyor. Oradaki hava araçlarının elektronik karıştırmasını yapabilecek çok ileri teknoloji Rusya ve Amerika'nın orada gemileri ve hava araçları da var. Görünen görünmeyen yer destekli tesisat anlamında.
Koordinatı karıştırır, GPS'de belirlenen yeri karıştırır, hedef kilitleme koordinatının oynamasına neden olur, yani kafa karışıklığına neden olur. Oyun içinde oyun olduğu için bunların hepsini yapabilme kabiliyetine sahipler.
O açıdan Türkiye bununla ilgili de karşı sistemler geliştirdi, bunları önemli ölçüde çözdü. Orada herkes birbirini karıştırdığı için bu tip tablolara da hazırlıklı olmamız lazım. Dünyanın tüm ülkeleri burada tüm istihbari, teknolojik ve askeri kabiliyetlerini sergiliyorlar. Kullanılmayan tek şey diplomasi şu an burada.
GÖÇ DALGASI TEDİRGİNLİĞİ
Türkiye'nin bir mülteci akını, büyük bir mülteci dalgası konusunda ciddi endişeleri var, bu konuda son bir haftadır 4-5 toplantı yapıldı büyük bölümü basına yansımadı. Sınırda büyük ilçelerde çok görüntü verilmeyen toplantılar gerçekleştirildi. Sivil asker işbirliği koordinasyonu çok kritiktir böyle dönemlerde; göç dalgasının durdurulması konteynerlerin hazırlanması Kızılay Genel Müdürü'nün İdlib'e gitmesi bir tesadüf değil, altyapısı çalışılıyor...
Bir mülteci akınının Afrin'in güney sektöründe durdurulması planlanıyor, Türkiye ön durdurmayı orada karşılayacak.
SURİYE'DEN TÜRKİYE'YE UZANAN GİZLİ TÜNELLERİ KİM KAZDI?
Bu arada, Türkiye Afrin-Azez-Cerablus hattında Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı'ndan hatırladığımız bölgede de ekstra bir güvenlik uyguluyor.
Burada provokatif saldırılar konusunda ek güvenlik tedbiri alınıyor. İkincisi ise biliyorsunuz Türkiye sınırında bir duvar örülmüş durumunda... Geçenlerde bir video vardı duvarın üzerinden atlıyorlardı vs...
Son günlerde yapılan operasyonlarda, burası çok önemli ve hassas; hem MİT'in, hem askerin, hem de polis ve jandarmanın çok ciddi ve profesyonelce kazılmış Türkiye'nin içlerine doğru uzanan tüneller ortaya çıkarıldı. Yani Suriye'den Türkiye'ye uzanan tüneller, bu sadece mülteci dalgasının gelmesi olarak da değerlendirilmesin, burada gelebilecek terörist sızmalarında önünü açacaktır. Bu konuda derin operasyonlar yapılıyor ama böyle bir sıkıntı da var...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.02.2020
4.02.2020
5.01.2020
30.12.2019
8.02.2019
15.10.2019
18.10.2018
11.10.2018
14.09.2018
11.09.2018