Pelin CENGİZ
Gezi Parkı direnişiyle birlikte yaşananlar, halkın talepleri karşısında medyanın aldığı pozisyonu, polisin orantısız şiddetini, iktidarın gücünün nasıl kullanılabildiğini ve yandaşlığın dayanılmaz cazibesinin ne boyutlara ulaşabildiğini göstermesi açısından gerçek bir testti. Aynı zamanda ölümlerin, binlerce yaralının ve şiddet gören insanın karşısında iktidar seviciliğin vicdanların sesini nasıl susturduğunu, ar damarını nasıl çatlattığını gözümüze sokan bir test. Yabancı medyaya ders veren, bankalara ayar çeken, uluslararası kuruluşları yok sayan zihniyet, bundan sonraki süreci nasıl toparlayacak? Bu“toparlama” sürecinin en zor kısmının Avrupa Birliği ile gelecekteki ilişkiler bağlamında olacağı bir gerçek.
AKP’nin 10 küsur yıllık iktidarı boyunca AB ile ilişkiler nasıl seyretti diye bakacak olursak, karşımıza şöyle bir manzara çıkıyor: AKP, iktidarının başından beri AB ve genelinde Batı ile iyi geçindi. Önceki koalisyon hükümetinin AB ile başlattığı üyeliğe hazırlık çalışmalarını aksatmadı, aksine daha iyisini yapmak için kolları sıvadı. Muhalefetin de desteğini alarak Meclis’ten art arda geçirdiği beş Uyum Paketi sayesinde üyelik müzakerelerinin 2005’te başlamasına önayak oldu. Avrupa Konseyi, Türkiye’nin katettiği yolu gözönünde bulundurarak, 1995’te ülkenin insan hakları açısından en karanlık dönemlerinden birinde başlattığı izleme mekanizmasını 2004’te sona erdirdi. 2010’da bir AKP milletvekili Mevlut Çavuşoğlu, kurumun tarihinde ilk kez Parlamenterler Asamblesi Başkanıoldu. O yıllar ki daha yedi sekiz yıl öncesinden bahsediyoruz, Cumhuriyet tarihinde demokratik alanın olabildiğince genişlediği ve toplumun görülmemiş bir özgüvenin tadını çıkardığı yıllardı. AKP bunu, IMF esinli makroekonomik dengelerden taviz vermeyerek ve AB üyeliği rüzgârını arkasına alarak başardı. AB ilişkisi 2005’ten itibaren, Kıbrıs açmazı, Sarkozy gibi Avrupalı kimi liderlerin katkısı ve hükümetin gönülsüzlüğü sonucunda tavsamaya başladı. Buna koşut olarak Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurular hızla artmaya başladı.
Ancak, her şeye rağmen, soğuyan ilişkiler hükümeti AB hedefinden döndürmedi, aksine ayrı bir AB Bakanlığı kuruldu, AB ile müzakere eden ülkeye sunulan tüm olanaklar olabildiğince değerlendirildi. Bu işin bir de ekonomik boyutu var ki, yabancı sermaye girişlerine bakınca, ortaklığın yapısallığı daha belirginleşiyor: Aynı dönem boyunca gayrımenkul yatırımı haricinde AB kaynaklı yabancı yatırım sermayesi toplamın yüzde 76’sı, Körfez Emirliklerinden gelen sermaye ise yüzde 8’i.
Tekrar bugüne gelecek olursak, Gezi Parkı direnişinin başladığı ilk günden bu yana geride bıraktığımız bir aya yakın süreçte, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri, AB kurumlarını hedef alan çok sert açıklamalarda bulundu. Konuyla ilgili Avrupa Parlamentosu, geçen hafta özel bir oturum gerçekleştirmiş, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri, polisin aşırı güç kullanımı ele alınmış ver ardından bir karar tasarısı oylanmıştı. Buradan, Türkiye’ye ve hükümetine yönelik ağır eleştiriler gelirken, oturumdaki tepkiler, Erdoğan’ın Avrupa nezdinde imajının ne kadar sarsılmış olduğunu ortaya koydu. Avrupa’dan verdiği tek referans biber gazı kullanımıyla ilgili olan Erdoğan, “Avrupa Parlamentosu’nun hakkımızda alacağı kararı tanımıyorum” diyerek, ilişkiler iyice gerginleştirmesi, ikili temasları da etkiledi.
AP Dış İlişkiler Komisyonu üyelerinden bir grup parlamenter 19-20 haziranda yapacakları Türkiye ziyaretini iptal etti. Bu iptalin ardından yerine sadece Alman iktidar partisi CDU’nun AP’de önde gelen temsilcisi Elmar Brok ve Hıristiyan demokrat İspanyol José Ignacio Salafranca’nın AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile komisyonun Türkiye ziyareti gündeminden bağımsız olarak görüşeceği açıklandı, fakat bu da iptal oldu. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu da, Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Alt Komisyonu’nda yapılması öngörülen toplantıya katılmadı. Avrupa Parlamentosu ve AB komisyonlarındaki toplantılara katılması beklenen Adalet Bakanı Sadullah Erginde, geçen haftaki karara tepki olarak Brüksel’e gitmedi, ancak, Dış İlişkiler Komisyonu, Türkiye konusunu ele aldı. Türkiye ile diyalog kanallarının açık tutulması gerektiği yönünde genel bir havaya sahip olan toplantıda, “Avrupa Parlamentosu’na gösterdiği tepkiye rağmen, Erdoğan’a bir mektup yazılarak, Türkiye ile ilişkilere devam etme arzusunun belirtileceği” kararı alındı. Ankara ve Brüksel arasındaki gerginliğin 27-28 haziranda yapılacak AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu toplantısını da tehlikeye soktuğu ifade edilirken, 26 haziranda açılması öngörülen Bölgesel Politikalar faslının akıbeti de şimdilik belirsiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022