Yalçın AKDOĞAN
Cemaatçilikten örgütçülüğe uzanan yapısıyla çok dramatik ve travmatik tezahürler sergileyen Fetullahçılık bir suç örgütü olarak yargı konusu olacak ve belki de bu yargılama uzun yıllar sürecektir. Ancak bu habis örgütü psikolojik, sosyolojik, dini açıdan da işin uzmanları uzun uzadıya analiz edecektir.
Ortada zombileşme riskiyle toplumun her kesimini tehdit eden bir KADAVRA yatıyor. Her ne kadar onun elebaşısı her gün konuşsa, hakaretler etse, tehditler savursa ve ‘yıkılmadık ayaktayız’ naraları atsa da ceset bütün gürültüsüyle ve kokuşmuşluğuyla yere yığıldı, altında da binlerce insanı bıraktı. Reenkarnasyona inananlar ölünün başka vücut formlarında yaşamını sürdüreceğini iddia ediyorlar ama bence bunların ışığı söndü, nuru kaçtı, ruhu tefessüh etti. Takipçileri yaşamaya devam edecekler ama bu habis anlayış milletin nefretiyle toprağa gömüldü. Asıl son, milletin kalbindeki ‘BUĞZ’dur.
FETÖ örgütünü karakterize eden sıfatlar, kavramlar, özellikler çok fazla olabilir. Bunların içinden bazıları örgütün temel kodlarını ortaya koyan özelliklerdir. Gizlilik, yalan, zulüm, ihanet bunların öne çıkanlarıdır.
GİZLİLİK, illegaliteyi ve örgüt olmayı ifade ediyor, masumiyeti ve şeffaflığı ortadan kaldırıyor. Gizli işler çevirenler aynı zamanda masumiyetten uzak karanlık işler çeviriyorlar demektir. Eşini, kardeşini, ailesini aldatacak şekilde gizlilik zırhına bürünenlerin korkulacak, çekinilecek, ayıplanacak işler peşinde oldukları aşikârdır. Sevgili Erol Göka dünkü yazısında bunu çok güzel anlatmış: “Simmel, meşru bir mahremiyetin gizliliğe ihtiyaç gösterdiğini, gizliliğin kötülüğe doğrudan bağımlılığı olmadığını belirtiyor. Ama kötülüğün gizliliğe bağımlılığı vardır. ‘Gizlilik, diğer şeylerin yanı sıra, ahlaki kötülüğün sosyolojik ifadesidir’ diye eklemeyi de ihmal etmiyor.”
YALAN, kandırmayı, aldatmayı, nifakı, hakikati çarpıtmayı, her yolu mubah görmeyi ifade ediyor. Yalan dünya kurmak ahlaki olandan kopmaktır, akıl ve mantığı devre dışı bırakmaktır. Tertip, tezgâh, kumpas, komplo, takiyye yalancılığın kurumsallaşmış şeklidir. Bediüzzaman Hazretleri riyakârlığı fiili yalancılık, dalkavukluğu alçakça yalancılık, nifak ve münafıklığı muzır yalancılık olarak niteler, yalan söylemenin “Sani-i Zülcelal’in kudretine iftira etmek” olduğunu vurgular. Yalan küfrün, sıdk imanın parçasıdır.
ZULÜM, her türlü acımasızlığı yapabileceklerini; vicdandan ve insaftan uzaklaştıklarını ifade ediyor. Hayatlarını kararttıkları insanlar onlar için kendi amaçları için kurban edilebilir objelerdir. Zulmün her türlüsünü iman aşkıyla yapabilen insandan daha korkuncu ve tehlikelisi olamaz. Daha önce de söylediğim gibi “Çamur attılar, iftira ettiler, sicil bozdular, suç ürettiler, şantaj yaptılar, hak hukuk çiğnediler. Yaptıkları zulümler arş-ı ala’yı titretti. Terörist, hırsız, şikeci, casus, hain, mobingci diye yaftaladıkları insanların da aileleri vardı, çoluk-çocuğu vardı. Kahrından ölen, intihar eden, hastalığa yakalanan, iflas eden, yuvası yıkılan nice insanlar oldu...”
İHANET, kutsal bildiği dinine, meşrebine, ülkesine, milletine ihanet eden insanın başka güçlerin kuklası olduğunu ifade ediyor. İstihbarat şebekesi gibi çalışan örgütler aynı zamanda bir casusluk şebekesine dönüşüyorlar ve bir ihanet yapılanması oluyorlar. Kendi ülkesini dünyaya kötüleyerek terörizme destek olan ülke gibi göstermek bu ihanetin tezahürüydü. Kendi meclisini bombalamak, kendi milletini kurşunlamak, demokrasiye ve hukuka kastederek darbeye teşebbüs etmek bu ihanetin görünen yüzüydü.
Yalan, zulüm ve ihanet bir yapıda cem olduysa orası şer odağına dönüşmüş demektir. Bu kadar kötü sıfatla amel edenler elbette hayırla yad edilecek bir sonuca ulaşamazlar.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019