Erol KATIRCIOĞLU
Başbakan’ın pazar günü “akillerle” yaptığı toplantıda ileri sürdüğü düşünceleri ben oldukça düşündürücü buldum. Cumhurbaşkanı’nın “Kobanê’yle ne ilgimiz var?” cümlesinden sonra başbakanın “Kobanê’yi Suruç’tan ayırmak mümkün değil” demesi önemliydi. Ama bence daha da önemlisi bu cümleyi söyledikten sonra söyledikleriydi: “Ya bu sınırlar barışcıl çabalarla anlamsızlaştırılacak ya da bu acılar çekilecek.” Her ne kadar bu cümleler, Suriye sınırları özelinde söylenmiş olsa da hükümetin bu meseledeki genel yaklaşımın da ipuçlarını veriyor bence. Bir başka deyişle yukarıdaki cümleyi kuran başbakanın bizim Kürt sorunu ile ilgili olarak da “Ya bu sınırlar (siz bunu ulus iddiası olarak okuyun) barışçıl çabalarla ‘anlamsızlaştırılacak’ ya da bu acılar çekilecek” gibi benzer bir cümle kurması da hiç zor değil. Ki bence başbakanın da hükümetin de benimsediği yaklaşım da bu. Yani, ulus iddialarını barışçıl yollarla anlamsızlaştırmak.
Doğrusu bu yaklaşım “ulusalcılık” düşüncelerine sempati duymayan biri olarak benim karşı çıkacağım bir yaklaşım değil. Kürtler arasında ise değişik düşüncelerin olduğu da biliniyor. Ama her neyse burada sanırım önemli olan “barışçıl” denilen yolların neler olduğu. Eğer bu “barışcıl” denilen yollar gerçek katılımcı bir demokrasi vizyonunu içeriyorsa, yani Kürtlerin hak ve hukukundan da sözediyorsa başka, egemen ulusun “İslamcı siyasetinin” dindar Kürtler ve yaratılacak ticari ağlar üzerinden bir entegrasyonu ima ediyorsa başka bir anlam taşıyacaktır. Doğrusu dünkü konuşma bu bakımdan da ilginç ve önemli ipuçları taşıyor.
Başbakan diyor ki: “Çözüm sürecinin sahibi milletin ta kendisidir. 70 belediye başkanımızı Ankara’da ağırladım. Hepsi şunu söylediler: ‘Çözüm süreci alanda öyle kullanıldı ki sanki bütün Kürtleri tek bir parti, tek bir eğilim temsil ediyor gibi.’ Çözüm süreci sadece bir tarafı ikna etmeye dayalı bir süreç değildir. Böyle bir ikna borcumuz da yok.”
Çözüm süreci tabii ki bir tarafı ikna etmeye dayalı bir süreç değildir ama siyasi talebi olan Kürtlerin siyasi iradesi de bellidir. Nitekim hükümet de bu nedenle “İmralı” ve “Kandil”le görüşmüyor mu? O zaman bu cümlenin anlamı ne? Eğer çözüm sürecinin sahibi “milletin ta kendisidir” diyerek, muhatabımız da “millettir” diyorsanız, aslında bu, gerçek muhatabınızın KCK/PKK/HDP olduğunu açıkça ortaya koymak istemediğinizin bir başka ifadesi değil midir? Siz belki tabanınızdaki Türk milliyetçileri için bunu böyle söylemiş olabilirsiniz ama, bu sözlerinizin Kürt tarafında büyük bir güven krizine neden olduğunu da görmelisiniz.
Kısacası “yol haritası”nın açıklanacağı bu dönemeçte bunların daha açıklıkla ortaya konması gerekiyor. Tabii hepsinden önemlisi de başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bütün hükümet yetkililerinin “dillerini” değiştirmeleri, “ikna borcumuz yoktur” ya da “misliyle” diyerek ortalıkta kasım kasım kasılıp volta atmaktan vazgeçmeleri gerekiyor.
Geçen haftaki yazımda HDP’nin son kararını yanlış bulduğumu söylemiştim. Burada HDP’nin misyonuna da uygun olarak demokratik gösteri hakkının kullanılmasına dair bir çağrı yapmasının normal ve beklenen bir adım olduğunu düşündüğümü söylemeliyim. Ancak konjonktürün değerlendirilmesiyle bu hakkın kullanımını daha örgütlü ve daha güçlü gösterilerle ertesi güne bırakabilirdi. HDP’nin çağrısını bir tür “serihildan” olarak okumak ise hem HDP’nin misyonuna ve hem de HDP’nin Kürt siyasetiyle olan ilişkilerine haksızlık yapmak olur. HDP, içinde (belki biraz daha vurgulu biçimde) Kürtlerin taleplerinin de ifade edildiği devlet karşısında mağdur edilmiş kesimlerin siyasi partisidir. Bu nedenle de Kobanê eylemlerinin faturasını HDP’ye çıkarmak bence insafsızlık olur. Buradan bir tür “eşitlik” kurmak gibi bir düşüncemin olmadığını da söylemeliyim. Ben bu olayları, bu ülkeyi yöneten kadroların, bu türden hak arayışlarına karşı nobran, üsten konuşan ve toplumsal duyarlılıkları yalnızca kendi kesimleri ile sınırlı bir anlayışla davrandıklarından kaynaklandığını düşünüyorum. Sonuçlarının ise karşı olsam bile bu toprakların gelenekleriyle tutarlı olduğunu görüyorum.
Yazarlar
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025