Halil BERKTAY
Murat Belge gibi benim de, zaten sıdkım sıyrılmıştı, şimdi geride kalan şu berbat, rezil, seviyesiz seçim kampanyasından. Son hafta, tesadüfen (ama iyi ki) yurtdışındaydık. 6-9 haziranda Atina’da yapılan küçük bir proje toplantısına katılıyorduk. Konu, Balkanlar’daki Osmanlı mimarî mirasının, imparatorluk çöker ve rakip milliyetçilikler yükselirken nasıl silinip yokolduğunu, hâlâ mevcut örnekleri üzerinden genç nesillere anlatmaktı. Tülay doğrudan mimarlık tarihi uzmanı olarak çağrılıydı, bense işin milliyetçilik yanı bağlamında.
Tahribatın boyutlarını dinlerken, “işte bu da Aydınlanma –onların Aydınlanması” diye geçiriyordum içimden; üstelik çifte kavrulmuş bir Aydınlanmacılık. Din “öteki”nin dini, sanat “öteki”nin sanatı olunca, cami, türbe ve tekkeleriyle dinî anıtsal mimarîyi dümdüz etmek büsbütün kolaylaşıyor. Derken aklım işin diğer yanına; Türk Aydınlanma’sının Anadolu’daki Bizans, Rum, Ermeni, Süryani kültür mirasını (çeşitli anlamlarda) nasıl yerle bir ettiği ve üzerinde tepindiğine gitti. O trajedi de benzer bir hatırlatma ve hatırlanmayı hak etmiyor muydu acaba ?
Geçelim. Şimdiki projenin fikir babası ve baş danışmanı, bu meselenin herhalde gelmiş geçmiş en büyük ismi diyebileceğimiz Machiel Kiel. Efsanevî bir yaşam öyküsü var, Profesör Kiel’in. Gençken orta öğrenimini bitirmemiş. Bir kol emekçisi olarak hayata atılmış. Yıllarca taşçılık ve duvar ustalığı yapmış. Yapıları ve mimarlığı kelimenin tam anlamıyla “temelden yukarı” öğrenmiş. Başka işlere de girip çıkmış; gezmiş dolaşmış, çeşitli diller öğrenmiş. Bir yerden sonra, Balkanlara ve Balkanlardaki Osmanlı eserlerine merak sarmış. Gitmedik köy, ayak basmadık vadi, çekilmedik fotoğraf bırakmamış. Herşeyi görmüş, tanımlamış, not almış, kaydetmiş, inanılmaz hafızasına yazmış. Günlerden bir gün, Hollanda’daki bir yasa değişikliğinden yararlanarak üniversite öğrenimini ve ardından doktorasını, birikimi temelinde basamakları adetâ çifter çifter atlayarak tamamlayıp (1983), kürsü sahibi de olmuş (1993). Yakın zamanda İstanbul’daki Hollanda Arkeoloji Enstitüsü’nü yönetti. Halen aktif bir emeklilik yaşıyor.
Günümüzün hayli çıtkırıldım, nanemolla, hayatta düşüp kalkmamış, herşeyin “armut piş, ağzıma düş” misali kolayca hallolmasını isteyen yüksek öğrenim gençliği, belki biraz düşünmeli, böyle dirençli, zor kazanılmış hayat örnekleri üzerinde. Daha 25 yaşında kendini “yorgun” hisseden, enerjisinin büyük kısmını ödevlerini zamanında yetiştirmeye değil neden geciktiğini açıklamaya harcayan, ortalıkta “mazeret ağacı” gibi dolaşan bir kısım master veya doktora öğrencilerine, en çok bu yüzden sinir oluyorum.
Dalmış, seminer odasından çok uzaklara sürüklenmişim. Machiel’in anlatımındaki özel bir detay, derinlerden belli belirsiz yükseliyor; bilincimin kapısını çalarak beni bugüne döndürüyor. Yunanistan’a ilk 1959’da geldim, diyor Machiel Kiel (1938’de doğduğuna göre, demek 21 yaşında). Kendisi gibi idealist bir grup arkadaşıyla birlikte, Yugoslavya’yı beş parasız geçip, kuzey Yunanistan’daki harap ve yoksul bir köye, bedava okul yapıyor ve su getiriyorlar.
Ve bu arada insanlarla tanışıyor, haşır neşir oluyor, köyün mahremiyetine giriyor, değişik şeyler öğreniyorlar. Yunanistan bir devlet; bulundukları köy Yunanistan sınırları içinde; dolayısıyla bir “Yunan köyü”... mü dersiniz ? Ama hayır, köylüler aralarında Yunanca değil Ulahça konuşuyor. Peki, kim yakıp yıkmış bu köyü ? Uzun süre ve hep bir ağızdan, Almanlar deniyor. Sonra sonra ortaya çıkıyor ki, Nazi işgali (Nisan 1941 - Ekim 1944) değilmiş, köyün altını üstüne getiren. Yunan İç Savaşı sırasında (1946-49), KKE’nin askerî kanadı DSE’nin kuzey Yunanistan’daki mevzilerine karşı, Ağustos 1949’da General Papagos’un başlattığı büyük ve nihaî taarruz sırasındadır ki, köy Yunan devlet terörünün bir parçası olarak yerle bir ediliyor.
Ulus-devletlerin resmî tarihleri ve bastırıp sathın altına ittiği karmaşık gerçekler ! Hemen hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı tuhaf bir âlem. 1915’in içyüzü, Dersim’in içyüzü, 6-7 Eylül’ün içyüzü, JİTEM’in içyüzü, Balyoz’un içyüzü. Kim bilir, benim köylümden daha iyi, kahrolası hünerini yamaların ? Kim uygular, benim devletimden daha iyi, öldürücü sanatını provokasyonların ?
Fakat toplumun sır katmanlarında nelerin barınabileceğini görmek için, o kadar büyük “iş”lere gitmeye de gerek yok. Machiel Kiel’in anlattıkları, ilk ağızda, daha yeni okuduğum, çok daha küçük ölçekli bir örneği çağrıştırıyor. Eh, o da cumartesiye kalsın artık
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSarkozy hapiste 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkumuş hainler ülkeden kaçıyor! 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENVe casusluk hikâyesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMuhalefetin gerçeklikle bağı koparsa… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Türk soylu yabancı” mı, “herkes Türktür mü (vatandaş?) daha doğru? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yerli ve demokratik çözümün yol haritasını hazırlamalı 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDem Parti’ye çullanmanın hafifliği 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTGöbeklitepe… Urfa İzlenimleri – 2 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir toplum geleceğe nasıl hazırlanır? 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNMadencilik yasasının gölgesinde hasat: Çatalağaç zeytin taşınamaz 21.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTürkiye’nin dilleri, İslam’ın lehçeleri, Allah’ın ayetleri 20.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKültürel hegemonya: “Hay Bin Yakzan” bize ne söyler? 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERFransa’yı krizden kurtaran emeklilik hakları 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRMilyonlarca dolarlık LPG filosu ve otel zinciriyle Paramount operasyonunun en dikkat çekeni: Şaban K 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuHukuksuz Türkiye inadı ve af… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞTrump’ın meşruiyeti var mı ki! 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Bora“Çetin Ceviz Çıkan Ankara Ahalisi” 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIREkonominin düzelmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bağlı… 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÇifte hukukta son perde: Ünsal Ban nasıl kaçtı? 16.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024