Mehmet TIRAŞ
Yeni bitirdiğim “Bedende Yazılı” bir romanı sizinle paylaşmak için kaleme aldım..Sel yayıncılıktan çıkan başından değişik maceralar geçmiş bir aşk romanı bu.Yazarı İngiliz Jeanettte Winterson.Türkçeye de;Süheyla Çağlayan Mathews çevirmiş..Çevirmenin de hakkını teslim etmeliyim, büyük bir zenginlik katmış kitaba,eğer çevirmenin dilinde zenginlik yoksa; kitap ne kadar iyi olursa olsun o kitabı çok kötü bir kitap haline de getirebilir.Bir kitabı baş ucu haline getiren üç kişi vardır;bunun birisi yazar,diğeri editör,yabancı çevirisinde ise çevirmendir.Editörlük ve çevirmenlik başlı başına bir ayrı yetenektir yazarlık gibi.
Bu romanda da karşımıza çıktığı gibi insan hayatına unutulmaz giren ve bir daha da kolay kolay çıkmayan ‘aşk’ bütün yaşadığımız olayların tadı, hazı ve acısı yaşayana göre değişen bir duygu olarak kuşaktan kuşağa sürüp gidiyor.
Çünkü, hepimiz bir aşkın ürünüyüz onun içinde yaşamımızdan çıkması imkansız. Tohum toprak gibi.
Meraklısına not olarak bu romandan kısa birkaç cümleyle anlatayım da ilginizi çekerse kitap raflarda sizleri bekliyor,diyeyim ve kitaba dönelim.
Yazar dünyayı aşkın döndürdüğünü söylüyor..
Hissettiğim şey kesin değilse ona aşk demeli miyim.
Aşktan kaçılamayacağını,aşk beni görmesin diye kafamı çaresizce başka yöne çeviriyorum,diyor yazar!.
Yazardan ayrışıyorum burada;bana göre; aşktan kafanızı çevirseniz, gözünüzü kaçıramazsınız,gözünüzü kaçırsanız bile, aklınızdan nasıl çıkartacaksınız!.
Ben kendi düşüncelerimi ileride anlatırım kitabın içinden anlatmaya devam edelim.
Kitapta geçen çıplak kadın hikayesinden bir bölüm,evli olup ta unutamadığı aşık olduğu erkekle geçen serüvenden.
Çıplak Kadın:Bunu normalde yapmadığımı söylemek istedim sana.Galiba zina yapmak deniyor buna.Daha önce hiç yapmadım,tekrar yapabileceğimi de düşünmüyorum.Başka birisiyle yani.Ah,seninle tekrar yapmak isterim ama.Defalarca.(yavaşça dönüp karnının üzerine uzanır.) Kocamı seviyorum tabii.Diğer erkekler gibi değil o.Evlenemezdim onunla öyle olsaydı.Farklı bir insan;bir sürü de ortak noktamız var.Sohbet ederiz hep.
Anlaşıldığı gibi kadın evli olmasına rağmen aşkın evlilikle körlenmediğini anlıyoruz bu romanda.Ne kadar seversen sev; aşk farklı bir duygu olarak yerini her zaman tazeliğiyle koruyor.
Sevgilisi parmağını çıplak kadının dudaklarında gezdirir,üzerine uzanır ve ona bakar bir şey söylemez.
Çıplak Kadın:Sana rastlamasaydım bir arayış içinde olurdum herhalde.Açık Üniversite’ye giderdim belki.Aklımın ucundan bile geçmezdi bu.Kocamı bir an bile üzmek istemem.Bu yüzden söyleyemem ona.Bu yüzden dikkatli olmamız gerek.Kalpsiz ve bencilce davranmak istemiyorum,anlıyorsun değil mi?
Sevgilisi kalkıp tuvalete gider,çıplak kadın dirseklerinin üstünde doğrulup,odaya açılan banyoya yönelttiği monologuna devam eder.
Çıplak Kadın:Çok bekletme canım.(susar.) Seni aklımdan silip atmayı denedim ama bedenimden silip atamıyorum.Gece gündüz senin vücudunu düşünüyorum.Okumaya çalıştığımda seni okuyorum.Yemeğe oturduğumda yediğim sensin.O bana dokunduğunda(dediği kocası) seni düşünüyorum.Orta yaşlı,mutlu bir evliliği olan bir kadınım ve gözümün tek gördüğü şey senin yüzün.Ne yaptın sen bana?
Kesmeyle geçiş.Odaya açılan banyo,sevgili ağlamaktadır.Sahne sonu.
Böylesi yasağı delen, yağması gereken bir yağmuru gibi tıpır tıpır vurarak, aşk bölümüyle kitap devam ediyor ama sadece aşkla kalmıyor yazar doğanın güzelliğini ve merhametsizliğini de şöyle anlatıyor:
“Doğa bereketli ama dengesiz.Bir yıl aç bırakıp ertesi yıl sevgiden öldürüyor insanı.O yıl ağırlıktan kopacak duruma gelmiş dallar,bu yıl rüzgarla şarkı söylüyorlar. “
Yazar yine aşka dönüyor kitabın bir yerinde “neden aşkın ölçüsünün yitip gidendir” diye bir teselli buluyor.Öpmenin tenin lezzetini tatmak olduğunu anlatıyor.
Aşka kimse kanun koyamaz;aşk ne emir dinler ne de hizmet etmeye razı olur.Aşk kendine aitti,yalvarışlara kulak asmaz ve şiddeti umursamaz.Aşkın pazarlığını edemezsin.Aşk arzudan daha güçlü olan tek şey ve baştan çıkarılmaya direnmenin tek yerinde nedenidir.Yazar,ironi yaparak arzular kapının dışındayken engellenebilir diyenler de var,der.
Yazarın evlilik tarifi de,okurlara çarpıcı geleceğini düşünüyorum.
“En güvenilir hırsız alarmi, kilisenin kutsayıp devletin de onayladığı evliliktir” diyor.
Yazar, aşkta insan organlarının içinde parmakların ve dilin yerini bir başka betimlememektedir,yaşadığı aşktan yola çıkarak.
“Parmakların ifade gücü sağırların ve dilsizlerin dili,arzuyla kıvranan vücuda imzasını atan dildir.Kim öğretti sana sırtıma kanla yazmayı?Kim öğretti ellerini kızgın dağlama demiri gibi kullanmayı?İsmini omuzlarıma kazıdın,bana damganı vurdun”,diyor yazar.
Aşkın derinliğini ve organların aşkta nasıl bir görev paylaşımı yaptığını öğreniyoruz.
Bu romanda da olduğu gibi; aşk,beynimizin bir yerinde duran ve tatlı tatlı kaşıdığımız bir duygunun ötesinde; deri altına yazılmış görünmeyen ve silinmeyen bir yazılı dövme olarak,hayatımızdan çıkartamadığımız ve unutamadığımız aşığımıza yollayan, bir duygu olarak canlılığını koruyor,tüm ayıpları ve yasakları yok sayarak.
Romanı okuyanlar mutlaka yaşamlarından bir şey bulacağından eminim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025