Yıldıray OĞUR
Aslında bugün yazacak hiçbir şeyim yoktu. Ama dün sabah gazetenin tepesine bakınca kararımı değiştirdim.
Beni yazmaya iten günlerdir gazetenin tepesinde süren yazı dizisinin adındaki “CHP” ve “sosyal demokrasi” kelimelerinin oksimoron beraberliği değildi.
Her hafta bir bahane bulup milliyetçi, Türk-İslam sentezci, diktatör ilan ettikleri Kürt sorununu çözmek üzere olan muhafazakâr partinin liderine “Milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum” dediği için “yenilikçi” lideri, “Sen kim oluyorsun da milliyetçiliği ayakların altına alıyorsun” diye hesap soran CHP’den hâlâ solculuk dilenen kanaat önderlerinin Atlantik Okyanusu’nun ortasındaki bir offshore bankası bonkörlüğündeki bitmez tükenmez kredileri için söyleyeceklerimin bu uzun cümleyle sonuna gelmiş bulunmaktayım.
Sırf içki içiyorlar ve eşlerinin başı açık diye CHP’yi, Kemalistleri kendilerine daha yakın bulanlara, yaşam tarzı ideolojilerini, demokratlığa tercih edenlere gökten inen son kitabın Nutuk olduğuna inanan tiyatro duayenlerinin paralel evreninde bir ömür mutluluklar dilerim.
Dün İmralı’ya kalkan ikinci koster üzerinden Kürt meselesi yazmak da artık hiç içimden gelmiyor. Aylar önce somut işaretler üzerinden gördüğüm çözüm ışığı için epey hakarete uğradığım bu gazetenin sayfaları ve köşeleri hâlihazırda ışıldağa dönmüş durumda zaten. Barışa Karayılan’dan bile temkinli bakmaya devam edenlere ise artık o meşhur demokratlara indirim yapan gözlükçüyü değil, Kandil’in temiz havasını tavsiye edebiliriz ancak.
Beni bugün mürekkebimin epey kurumuşken yazı yazmaya ikan eden dünkü gazetenin tepesindeki duyuruydu:
“Orhan Pamuk yarın Taraf’ta.”
Bu yazıyı sadece Orhan Pamuk’la aynı gazetede yazmış olma fırsatını kaçırmamak için yazdım. Bir gün kızım “babasının bavulunu” (bilgisayarımın masaüstünde bir dosyanın adı da olabilir bu) karıştırırken bu gazeteyi bulup gurur duysun diye.
Orhan Pamuk, Türkiye sınırları içinde doğmuş yerli bir yazarın adının yan yana geçtiği anları İngilizce CV’sine yazabileceği neredeyse tek yazarı. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan bir demokrat için onunla aynı karede görünme isteğini tahrik eden şey bu kalem ustalığı karşısında çıkarılan şapkalardan daha fazlası.
Orhan Pamuk, Nişantaşılı bir Beyaz Türk olarak doğduğu bu ülkede politik görüşlerini ağzında doğduğu altın kaşığın belirlemediği nadir demokratlardan biri. Sınıfının, sosyal tabakasının, yaşam tarzının ideolojisini reddetmiş o yüzden de en çok geldiği sınıfın nefretini kazanmış cesur bir demokrat o.
Fotoğraftaki Orhan Pamuk, 1994 yılında derin devletin Özgür Ülke gazetesini bombalamasından sonra İstiklal Caddesi’nde Ahmet Altan, Murathan Mungan, Hale Soygazi, Lale Mansur gibi isimlerle birlikte Özgür Ülke gazetesi satarken görülüyor. Beş metre yürüdükten sonra polis dağılmalarını isteyince gazetecilere dönüp “Bugün herkese sormak istiyorum. Türkiye’de ne kadar demokrasi var. Herkes bunu düşünsün” derken karşı kaldırımdaki devlet rutin dışına çıkmış bugün hesabı sorulan fail-i meçhulleri işlemekte olan bir devletti.
Cezaevlerinde ölüm oruçlarına yatan mahkûmlar için araya girerken, “Bu topraklarda 30 bin Kürt ve bir milyon Ermeni öldürüldü” deyip 301 davalarının, yumurtaların, yumrukların hedefi olurken de cesur bir demokrattı.
Ama onun demokratlığını parlatan alâmetifarikası kendisi gibi pek çok laik Beyaz Türk’ün de gösterdiği bu sol duyarlılıklar değildi.
Orhan Pamuk, kendi sınıfının gizli-açık yaşam tarzının garantisi olarak gördüğü orduya, askerî vesayete karşı net bir pozisyon alarak, hâlâ ancak Pamuk Apartmanı’nın kapıcısının oyunu alabilen AKP’ye karşı hakkaniyetli davranarak, Nişantaşılı komşularının semtlerine emirle gelip oturduklarını düşündükleri başörtülü kadınlara yapılan ayrımcılığa karşı Türkiye’deki demokrasiye “bon pour l’orient” gözüyle bakan Batılıların ezberlerini bozarak ortaya koydu alâmetifarikasını.
Ve bir günlüğüne yaptığı Radikal gazetesine edebiyat camiasının hâlen gönülden bağlı olduğuCumhuriyet’in “Nâzım Hikmet’in yüzüne tükürün” çağrısı yaptığı kupürünü koymaya cesaret ederek. Son röportajlarından birinde açık açık darbelerin rahatsız etmediği, Kürtlere, başörtülülere tepeden bakan kibirli, egoist kendi sınıfının onu nasıl öfkelendirdiğini anlattı. En son olarak da Türkiye’de ancak Şanghay Beşlisi’nde muadilleri bulunabilecek bazı liberallerin bile gönlünün kaydığı Esed’e karşı muhaliflerin silahlandırılmasını savunan bir bildiriyi imzaladı.
İşte tam da bu Türkiye standartlarının üstündeki demokratlığı yüzünden Orhan Pamuk, Ergenekon’un suikast listelerine, Yasin Hayal’in akıllı olsun çığlıklarına girdi. Ve bu yüzden Nobel alınca Cumhurbaşkanı Sezer onu kutlamadı, merkez medya yas ilan etti, o da Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı.
Ama işte tam da tüm bunlar yüzünden Orhan Pamuk’la aynı karede fotoğraf çektirmek istiyoruz ya bugün. Beyaz Türklerin Orhan Pamuk nefretiyle One Direction fanı düzeyine ulaşan bir istek.
O hâlde, gülümseyin...
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025