Yıldıray OĞUR
Son günlerde Meclis kürsüsünde hararetli konuşmalar yapan bakanlar görüyoruz.
Normalde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne göre bakanlar Meclis Genel Kurulu’na ve komisyonlara katılamıyorlar.
Ama siyaset, bu sistemi icat eden hukuk dehalarının tasarımlarına sığmayınca bakanlar ile milletvekilleri ilişkisi kopunca, Meclis iç tüzüğünde değişiklik yapıldı ve sistemin ana mantığına ters olsa da bütçe döneminde meclis komisyonlarına ve genel kurula, başka zamanlarda da nöbetleşe Meclis çalışmalarına bakanların katılımının önü açıldı.
O yüzden bu aralarda bütçeleri görüşülürken bakanlar, Meclis’te uzun bir süredir bakan yüzü görmemiş milletvekillerinin birikmiş sorularına cevap veriyor.
Siyasetten gelmeyen bakanlar epey zorlanıyor ama İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibi siyasette tecrübeli isimler için bu yeni sistemle ortadan kaldırılmış iyi bir siyaset yapma fırsatı.
Önceki gün Meclis’te CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel,
geçen hafta sonu yapılması planlanan Adana Kebap ve Şalgam Festivali’ni Valiliğin neden iptal ettiğini” sordu Bakan’a.
Bakan’ın cevabıyla CHP’yi hassas bir noktadan köşeye sıkıştırmaya çalıştığı anlaşılıyor:
“Bahsettiğiniz festival bu olsa gerek: Adana Dünya Rakı Festivali. Bu konuda Valiliğin bu festivale yönelik bir yasağı söz konusu. Zannediyorum rakı festivaline yasağı koyduktan sonra meseleyi, kebap ve şalgam festivaline döndürmüş olabilirler. Kısa bir süre önce Adana’da, Türkiye’den herkesin katıldığı, bir kültür durağı olan, ‘Adana Lezzet Festivali’ düzenlendi. Zannediyorum bilgide eksiklik söz konusu. Eğer bahsedilen rakı festivali ise bu rakı festivaline Adana Valiliği geçen yıl da bu yıl da yasak koydu. Ne geleneklerimizde ne de herhangi bir durumla bu, örtüşebilir değildir.”
Ama cevaptan murat edildiği gibi “rakı festivalini savunan CHP” değil, İçişleri Bakanı’nın festivalin iptal gerekçesi olarak “Geleneklerimizle örtüşmüyor” demesi tartışılıyor.
Acaba örtüşmüyor mu?
Bu tartışmanın ucunu Osmanlı’da içkinin tarihine, Abdülhamit, Atatürk dönemlerinde açılan bira, içki fabrikalarına, Tekel’e, devletin içkiden alınan vergilerle gördüğü kamu hizmetlerine kadar götürmek mümkün.
Ama herhalde esas mesele geleneklerimiz derken tek bir şeyden bahsettiğimizi zannetmekte.
Türkiye’de inançları, kültürleri farklı insanlar yaşıyor, şehirlerin de birbirinden farklı kültürleri, hayat tarzları var.
Bakan haklı olabilir. Böyle bir festival Trabzon’daki geleneklerle örtüşmeyebilir.
Ama Adana’nın gelenekleriyle örtüştüğü anlaşılıyor.
Çünkü bu festivalin arkasında bir yemek kültürü, en az 100 yıllık bir tarih var.
Bundan 100 yıldan fazla bir zaman önce Adana’daki Kuş Pazarı’na gelenler sabahın ilk ışıklarıyla ciğerle kahvaltı yaparken, onlara sabaha karşı çevredeki kebapçılardan çıkanlar rakılarıyla katılmış ve bir yemek geleneği başlamış.
Muhafazakar insanların hoşuna gitmiyor olabilir ama bu gelenek onlarca yıldır Adana’da yaşıyor.
Her Cumartesi gecesini Pazar’a bağlayan sabahın ilk ışıklarıyla binlerce Adanalı, sabah kahvaltısında ciğer ve kebap yiyip, yanında isterlerse rakı isterlerse şalgam içmeye Büyük Saat Kulesi’nin altında, bir zamanlar tarihi Kuş Pazarı’nın kurulduğu, şehrin en meşhur kebapçılarının olduğu Kazancılar Çarşısı’na geliyorlar.
Bütün Türkiye’nin olmasa da kendine özgü bir şehir olan Adana’nın geleneklerinden biri bu.
Herhalde başta AK Parti Sözcüsü olmak üzere, iktidar partisi içindeki Adanalı siyasetçiler de kendi şehirlerinin bu geleneğinden haberdardırlar.
Peki bu gelenek ne zaman bir festivale dönüştürülmüş?
Bu sorunun cevabı da her ne kadar kendisi o sırada AK Partili olmasa da Bakan beyi üzebilir.
2006 yılında.
2006 yılında, bu eski geleneği Altın Koza, Portakal Çiçeği gibi Adana’nın binlerce turisti şehre çeken festivallerinden birine dönüştürmeyi düşünen bir grup Adanalı, her Aralık ayının ikinci Cumartesi gecesi sabaha karşı başlamak üzere ilk festivali Büyük Saat Kulesi’nin altında düzenlemişler.
Festivalin adını da “Dünya Rakı Festivali” koymuşlar.
Bu adla festival 2015 yılına kadar her Aralık ayının ikinci cumartesisi yapılmış. Büyük Saat Kulesi’nin altında masalar kurulmuş, mangallar dizilmiş, içki içen içmeyen binlerce Adanalı bu geleneği burada yaşatmış, sadece bu festival için şehre binlerce turist gelmeye başlamış.
Festival bu adıyla, AK Parti iktidarında başlayıp, dokuz yıl boyunca da sorunsuz yapılmış.
Festival ilk kez 2015 yılında valilik tarafından iptal edilmiş. Tartışmalar yaşanmış, haberlere konu olmuş.
Valinin kararına itiraz edip, “Ben de orada olacağım” diyen kim olmuş peki?
Dönemin MHP’li Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü.
Yani son 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti ve MHP’nin ortak adayı.
Nihayet orta bir yol bulunmuş. Festivalin adı biraz da muzipçe Adana Kebap ve Şalgam Festivali olarak değiştirilmiş ama eğlencenin geleneksel içeriği değişmemiş.
Hatta Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, o yıl festival alanına “Pilotlara başarılar dilerim” diye bir de pankart astırmış.
2016, 2017, 2018 yıllarında da festival yine Kebap ve Şalgam Festivali adıyla, artık yüzbinleri geçen kalabalıkların katılımıyla sorunsuz yapılmış. İçki içenlerin de içmeyenlerin de sabaha karşı gidip katıldığı, kebap yediği bir eğlenceye dönüşmüş.
Bu festivale Adana’da bazı muhafazakar sivil toplum örgütlerinin uzun zamandır karşı çıktığı, iptal ettirmek için lobi yaptığı anlaşılıyor.
Nihayet bu yıl 14-15 Aralık günlerinde yapılacak festival Valilik tarafından iptal edildi.
Ama işin tuhaf kısmı şimdi başlıyor.
Çünkü Valilik bu festivali “Geleneklerimizle örtüşmüyor” diye değil, “terör ihbarı var” diyerek iptal etti.
Tecrübeli gazeteci Taner Talaş’ın yönetiminde Adana’da yayın yapan Küçüksaat.com haber sitesinin yayınladığı Adana Valiliği’nin resmi yazısına göre iptalin gerekçesi 4 Aralık 2019 günü, yani festivalden 10 gün önce Adana Emniyet Müdürlüğü’nden Valiliğe gelen “etkinliğe katılacak vatandaşlarımıza yönelik bazı saldırıların olabileceği ihbarı”.
Yazıda “olabileceği” dışında bir ayrıntısına girilmeyen bu ihbarın ardından başka bir çok güvenlik riski sıralanmış.
“DAEŞ terör örgütünün festival ve konser gibi yerlere saldırarak kargaşa ortamı çıkarmaya çalışabileceği”, “terör örgütlerinin karşıt gruplara yönelik eylem arayışı içinde olduğu”, neredeyse biteli bir ay olmuş “Barış Pınarı Harekatı nedeniyle organizasyona katılacaklara karşı toplumsal duyarlılık oluşabileceği”, “bölgedeki ibadethane, türbe ve tarihi mekanlar yüzünden ırk, din, mezhep bakımından bir kesimi, diğer kesim aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edebileceği” gibi somut olmayan, neredeyse bütün hayatın iptali için kullanılabilecek gerekçeler bunlar.
Gösterilen gerekçelerden tek elle tutulur olanı bir ay önce şehrin iyi lokantalarının olduğu lüks bir caddesinde patlatılan ve sadece bir araçta küçük bir maddi hasara neden olan ses bombası. Kim tarafından, ne amaçla yapıldığı meçhul...
Ama işin ilginç tarafı valiliğin “terör ihbarı var” diyerek iptal ettiği festivalin neden iptal edildiği sorulan İçişleri Bakanı’nın bu uzun güvenlik gerekçelerinden hiç bahsetmeden açıkça “Ne geleneklerimizde ne de herhangi bir durumla bu, örtüşebilir değildir” demesi.
Ama Adana Valiliği ve emniyeti sadece festivali iptal etmekle kalmamış. Şehrin meşhur kebapçılarının olduğu tarihi bölgeyi festivalin yapılacağı gece panzerlerle, polislerle kapatmış. Polis kebapçılara girerek müşterilere kimlik kontrolleri yapmış. Yani geçen yıl binlerce insanın sorunsuz festival yaptığı bir bölgede devlet insanların canını epey sıkmış.
Festivalin hikayesi aslında AK Parti iktidarının dönüşüm hikayesiyle epey paralellik arz ediyor.
2006’da demokratik reformların yapıldığı yıllarda Adana Rakı Festivali diye yapılmasına izin verilen, 2015 yılına kadar bu adla sorunsuz yapılan festivalin adı o yıl Kebap ve Şalgam Festivali olarak değiştirilmiş ama yapılmasına yine de izin verilmiş, bu yıl ise güç temerküzü artık zirveye çıkmışken de “geleneğimizle örtüşmüyor” diye iptal edildi.
Eline güç ve imkan geçtiğinde gözünü kırpmadan başkalarının hayatına karışma, insanların tercihlerine bir günlük olsa da saygı gösterememe, uzlaşma için adı dahi değiştirilmiş bir festivale tahammül edememe, geleneklerimiz diye tek bir doğruyu, yaşam tarzını dayatma, hayattaki çeşitlilikten rahatsız olup, düzleştirmeye çalışma, merkezden bakıp şehirlerin farklı kültürleri olabileceğini anlamama, insanların kendi aralarında vardıkları uzlaşmaları devlet gücüyle bozma, tabii bir de bir festivali yasaklamak için terör ihbarı gibi asılsız iddiaların arkasına saklanma...
Kendi mutlak doğrusunu herkese dayatmaya çalışan, toplumsal uzlaşma arayışlarından korkan, kendi bildiği dünya dışındaki her şeyi tehlikeli, marazlı gören tabii ki sadece bir kesim değil.
Buna son örnek Gelecek Partisi’nin kurucular kuruluna giren Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’e Alevi camiasından gösterilen tepkiler.
Parti programında “cem evlerine hukuki statü tanınmasını” vaad ederek Alevilere doğru açılmaya çalışan bir partiye katıldığı için Demir hakkında Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı’nın açıklaması epey tanıdık:
“Kurduğunuz bu partinin programı ile bir Alevi Dernek başkanını yanınıza alarak Alevilerin oylarına talip olmanız geçmişte Alevilere yaptıklarınızı unutturmayacaktır. Bunun örnekleri tarih sayfalarında çoktur ve hiçbir karşılığı olmamıştır. Alevilerin bin bir güçlükle kurduğu ve büyüttüğü Alevi Kültür Dernekleri‘nin Genel Başkanlık makamına getirdiği Doğan DEMİR yukarda yazdıklarımızı unutmuş olabilir mi? Görünen o ki kendi siyasi geleceği için unutmuş. Kendi toplumuna ihanet eden bir kişiden medet umuyorsanız o da yeni kurulan partinin acizliğini gösterir. Alevilerin tarihinde ihanet edenlerin yeri bellidir. Biz Aleviler yıllardır verdiğimiz onurlu mücadelemize, bize ihanet eden Hızır Paşalara rağmen devam ettik ve edeceğiz.”
Aynı ihanet diskurunu bugünlerde iktidar yanlısı gazetelerdeki bazı köşelerde ve sosyal medya hesaplarında Davutoğlu, Babacan, Yeneroğlu için de görebilirsiniz.
Çünkü aslında kafasını kaldırıp camdan karşı mahallere bakmanın bile ayıp görüldüğü kapalı devre aşiretlerde yaşıyoruz.
Bu aşiretlerden çıkamayan, kendi mutlak doğrularından başka her şeye kapanmış, sadece karşı tarafın gelip kendi doğrularını kabul edeceği günü bekleyenler için karşı mahallerdeki insanların fikirleri, kültürleri, gelenekleri de tehlikeli ve saygıyı hak etmiyor.
Neyse ki bütün bunlar Adana’daki o festival gibi değil, geleneğimizle rahatlıkla örtüşebiliyor...
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları


































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025