Abdullah Kıran
98 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin, dil hakları hususunda Kürtlere yönelik en önemli vatandaşlık hizmeti, TRTKURDÎ’nin yayın hayatına başlamasıdır. 2009 yılında, AK Parti iktidarı döneminde hizmete giren TRTKURDÎ, AK Parti’nin Kürt meselesinin çözümü yönünde yaşama geçirdiği en önemli ve en anlamlı hamle olarak tarihte yer alacaktır.
Cumhuriyet dönemi boyunca, bizzat devlet eliyle Kürtçeye yönelik nasıl bir inkâr ve ayrımcılık politikası izlendiğini hepimiz biliyoruz. Yayın hayatına başladığı ilk günden itibaren TRTKURDÎ, bu ayrımcı ve inkârcı politikaya büyük bir darbe indirdi. Öyle ki, TRTKURDÎ’nin yayın hayatına başlamasından sonra, devletin kendilerini ilk defa vatandaş olarak gördüğünü söyleyen pek çok Kürt biliyorum. Aslında ben de o Kürtlerden biriyim. Bana göre de Türkiye Cumhuriyetinin Kürtlere yönelik en büyük vatandaşlık hizmeti halen TRTKURDÎ’ dir.
TRTKURDÎ’ye karşı olan iki kesim
Yayın hayatına başladığı ilk günden beri, Türkiye’de TRTKURDÎ’ye ve yayınlarına karşı olan iki kesim bulunmaktadır. Bunlardan ilki, hepimizin tahmin edebileceği gibi, kendilerini milliyetçi olarak tanıtan ve Kürtler söz konusu olduğunda ırkçı davranmakta beis görmeyenlerdir. Kanımca bu kesimlerin çoğu etnik olarak Türk de değildir; ancak 20-30 yıl önce bu memlekete yerleşmiş olsalar bile, kendilerini binlerce yıldır bu topraklarda oturan Kürtlerden çok daha fazla bu ülkenin sahibi olarak görebilmektedir. Bu kervana zamanla maalesef İslamcı kesimden katılımlar da artmıştır, ama Müslümanım diyen birine, İslamın ırkçılığı tamamen reddettiği ilkesi üzerinden laf anlatmak, duruma göre biraz daha kolay olabilmektedir.
Kendini Türk olarak görüp aşırı milliyetçi veya ırkçı bir zeminde hareket eden bu kesimlerin, Kürt dili ve TRTKURDÎ karşıtlığını anlamak çok zor değildir. Zira eğitim sistemimiz, müesses nizamımız bu bakış açısının etkin olması ve zinde kalmasına fazlasıyla yardımcı oluyor. Peki, Kürt olup, üstelik Kürtler adına siyaset yapan kimi kesimlerin TRTKURDÎ düşmanlığını nasıl yorumlamalıyız? Bu durumu hangi mantık, hangi vicdani ölçütler bağlamında açıklayabiliriz? Örneğin kendisini HDP’li olarak gören, hattâ HDP’de siyaset yapanların çoğu, şiddetle TRTKURDÎ aleyhtarlığı yapmaktadır. Mesela bir HDP’li siyasetçi, CNN Türk’e, Haber Türk’e, TRT’ye, Kanal Türk’e ve benzeri onlarca kanala çıkıp konuşmakta asla bir sakınca görmez, hattâ bunu bir fırsat olarak değerlendirir. Ancak sıra TRTKURDÎ’ye geldiğinde, bu kanala çıkmayacağını söyler. Gene HDP ve çevresindekiler, kendileri TRTKURDÎ’ye çıkmamanın ötesinde, bu kanala çıkan diğer Kürtlere de iyi bir gözle bakmaz, hattâ kendilerince onları fişlemeye ve sosyal medya üzerinde itibarsızlaştırmaya çalışırlar.
Mesela ben veya benim gibi bir akademisyen, Türkiye’deki herhangi bir Türkçe kanala çıkıp Kürt meselesi ve Ortadoğu üzerine konuşursa, bu çevrelerden zerre kadar bir eleştiri almaz, duruma göre övgü ve alkış da alır. Ancak TRTKURDÎ’de konuştuğu zaman, ummadık eleştiri ve saldırılara maruz kalabilir. Peki, neden? Neden diğer kanallarda konuşmak bir sorun olmuyor da, TRTKURDÎ’de konuşmak sorun yapılıyor? Bu meseleyi kendi çapımda, gerek aydın, yazar, siyasetçi ve gerekse ortalama vatandaş kategorisinde yer alan pek çok kimse ile konuştum. Çoğunlukla aldığım cevap şu şekildeydi: “TRTKURDÎ’deki siyasi haberlerin veriliş tarzı ve içeriğinden memnun değiliz!” Bu şekilde cevap verenlere, akabinde şu soruyu yönelttim, “Peki, aynı haberler Türkçe kanallarda nasıl veriliyor” diye sorduğumda ise genellikle şu cevabı aldım: “Onlar da aynı şekilde veriyor!”
Anladım ki Kürt politik ve muhalif kesim, hoşuna gitmeyen bir haberi kendi ana dilinde dinlediğinde büyük bir rahatsızlık duyuyor, ancak Türkçe olduğunda pek de umursamıyor. Bunun neden böyle olduğu, araştırmaya değer önemli bir sosyolojik meseledir. Ancak gerçek şu ki, TRT’nin tüm kanallarındaki haberler, ister Türkçe, ister Arapça, ister Kürtçe veya İngilizce olsun, gerek içerikleri ve gerekse sunum tarzları itibariyle birbirlerine benziyor. Kürt meselesi ile ilgili haber ve gelişmeler, TRT dışındaki kanallarda da pek farklı bir dil ile verilmiyor. Hattâ bu kanallardaki dil, çoğunlukla daha kırıcı ve ayrımcı olabiliyor. Ancak buna rağmen kimi Kürt vatandaşlar, sırf bu nedenden dolayı TRTKURDÎ’ye karşı mesafeli bir tavır takınıyor.
TRTKURDÎ’deki yayın çeşitliği gözden kaçıyor
Peki, TRTKURDÎ sadece haber mi sunuyor? Hayır. Spordan sağlığa, yerli film ve dizilerden yabancı film ve dizilere kadar pek çok farklı alanda yayınl yapıyor. TRTKURDÎ ‘deki haber kuşakları, 24 saatlik bir yayın içinde belki bir saati bile bulmuyor. Haydi 2 saati bulsa bile, günün 22 saatinde farklı yayınlar yapılıyor. Bugüne kadar TRTKURDÎ’de Ehmedê Xanî, Melayê Cizirî, Feqiyê Teyran ve Melayê Batê gibi klasik Kürt edebiyatçıları üzerine onlarca program yapıldı. Dünyada ve Türkiye’de klasik Kürt edebiyatı üzerine çalışmalar yapmış, alanında uzman araştırmacı ve akademisyenler TRTKURDÎ ekranlarında konuk olarak göründü ve üstelik bu tür programlar halen de devam ediyor. Örneğin yıllardır devam etmekte olan “Dengbêj” programı, âdetâ ölmek üzere olan binlerce yıllık “denbêjlik” geleneğini yeniden canlandırdı. TRTKURDÎ’de, modern Kürt edebiyatı alanında çalışmalar yapmış yazarlar üzerine de programlar yapıldı ve bu yazarların eserleri de tanıtıldı.
Özellikle Barış Süreci döneminde, Kürt tarihine mal olmuş pek çok yazar, edebiyatçı ve siyasetçinin hayatlarını konu alan programlar TRTKURDÎ’de yayınlandı. Birkaç yıl önce, İran’da turistik bir gezide olduğum sırada TRTKURDÎ’de Kürt siyasetçi Dr. Abdurrahman Kasımlo’nunhayatını ele alan bir programı mihmandarlığımı yapan bir Kürt aile ile birlikte izlediğimizde, İranlı Kürt ailenin ne kadar mutlu olduğunu, kendi gözlerimle görmüş ve o mutluluğa ortak olmuştum. Bu vesileyle TRTKURDÎ’nin halen tarihi Kürt coğrafyasında ve bütün dünyada en çok izlenen Kürt kanalı olduğunu da belirtelim. Üstelik TRTKURDÎ’nin reyting oranının Türkiye’deki tüm kanallar içinde ilk 20’de yer aldığı ve bazen 13. sıraya yükseldiğini de ekleyelim.
TRTKURDÎ’nin Kürt dili ve edebiyatı alanındaki yayıncılığı, içerik ve kalite itibariyle Irak Kürdistan Federe Bölgesinde yayın yapan kanallardan daha aşağı değil, tersine daha iyidir. Zira arkasında koskoca TRT’nin, yıllarından beri devam edegelen birikim ve deneyimi bulunmaktadır.
TRTKURDÎ’den önce Irak ve İran’da da devlet eliyle Kürtçe yayınlar yapılmaktaydı. 1939’da kurulan Bağdat ve yine aynı yıl İran’da kurulan Urmiye radyoları, en eskileri arasında yer alır. 1955’te yayın hayatına başlayan Erivan radyosunun, Kürt toplumu üzerindeki manevi etkisinin ne kadar derin olduğunu, kendi çocukluğum ve gençliğimden bilirim.
Ne İran ve ne de Irak’taki Kürt siyasi hareketleri, hiçbir zaman, hiçbir durumda Bağdat Radyosu ve Urmiye Radyosuna karşı çıkmadılar. Kürt müziğinin en büyük ustaları, bu radyolardaki yayınlar aracılığıyla eserlerini icra etti. Tahsin Taha ve Ayşe Şan gibi Kürt müziği ustaları Bağdat Radyosu aracılığıyla sevenlerine seslendi.
Peki, Türkiye’de sözüm ona Kürtler adına siyaset yapan kimi kesimlerin TRTKURDÎ aleyhtarlığını nasıl açıklayacağız? 2002 yılında binlerce üniversite öğrencisini, seçmeli Kürtçe dil dersi istiyoruz diye dilekçe vermeye teşvik eden zihniyet, o dönem yaklaşık 2000 öğrencinin okuldan uzaklaştırma gibi cezalara çarpılmasına yol açtı. 2012-2013 yılınd, Kürtçe seçmeli ders hakkı tanındığında, bu kez aynı çevre, açıkçası HDP, “ana dilde eğitim hakkı istiyoruz” diyerek, bu haktan yararlanılmasını engelledi. Oysa o dönem birkaç milyon Kürt çocuğu seçmeli dersi tercih etmiş olsaydı, bugün durum Kürtçe açısından çok daha iyi olacaktı. Kürt çocuklarının seçmeli ders hakkından yararlanması, Kürtlerin ana dilde eğitim hakkı gibi temel bir insani haktan vazgeçmesi anlamına gelmez. Gelmezdi. Siyasi feraset, yarım da olsa varolan bir haktan yararlanıp, o hakkın tamamen sağlanması için mücadeleye devamı gerekli kılar.
Amiyane deyimiyle, Kürtler her konuda “kabadayılık” yapabilir, ama dil konusunda yapamazlar. Zira Kürtçe ölüyor ve Kürtler dillerini çocuklarına aktarma imkânlarından yoksun. Dilini çocuklarına aktarma imkânından yoksun bir milletin geleceği yoktur.
TRTKURDÎ, Türkiye’de ve dünyada Kürtçenin yaşamasına hizmet eden en önemli kurumların başında geliyor. Türkiye’deki diğer tüm kanallara tahammül edip TRTKURDÎ aleyhtarlığı yapanların, Kürtlere yarardan ziyade her zaman zararı olacaktır. Bu ülkede Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden bazı kesimler, Kürt meselesinin çözümü yolunda hemen hayata geçirilebilecek olumlu adımları elinin tersiyle itiyor, kısa vadede olabilecek olanı engelliyor, zamanın ruhu ve koşullarına göre gerçekleşmesi âdetâ imkânsız olanı talep ediyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.11.2024
29.03.2024
18.07.2023
9.06.2023
20.05.2023
13.03.2023
15.11.2022
29.07.2022
7.03.2022
15.11.2021