Ahmet ALTAN
Akıllara bak akıllara
3.10.2012
5819
Bu dönemde hem “demokrat” olup hem de AKP’yi desteklemeye uğraşmak zor iş, bin bir dereden su getirmek gerekiyor, o suyu getirmek için dereleri dolaşanlar da var ama dolaşmaktan yorulduklarından sorulması gereken soruları sormaya mecalleri kalmıyor.
Başbakan Erdoğan, Ruşen Çakır’ın da vurguladığı gibi gittikçe daha çok Erbakan’ı andıran konuşmalar yapıyor, “milli görüş” iskelesine yanaşıyor.
Türk-İslam sentezinin bütün ırkçı ve dinci anlayışını benimsiyor.
“Siyaset gazinosuna” dönüştürdüğü kongrede ne Kürt sorununun çözümüne değiniyor, ne Avrupa Birliği’ne, ne özgürlüklere, ne demokrasiye.
Kuvvetle “başkan olma” isteğinin altını çiziyor.
Muhafazakârların lümpen kesiminin gönlünü çalacak milliyetçilik ve dincilik marşlarının bütün melodileri konuşmasında yer buluyor.
Kongrenin yabancı misafirleri ise Batı’dan kopuşun tüm işaretlerini veriyor.
Başbakan, demokrasiye değmeyen sığ bir konuşma yapıyor, ama davetlilere AKP’nin hangi organının kabul ettiği, Kongre’nin hangi komisyonundan geçtiği belli olmayan bir kitapçık dağıtılıyor.
Orada Başbakan’ın konuşmasında hiç değinmediği konular var.
Demokrasiyle ilgili vaatlerini o kitapçığa saklamış.
Konuşmayı dinleyenlerin o vaatlerden haberi yok.
Bir AKP’li yönetici de Melih Altınok’a, “Başbakan AK Parti’nin yapacaklarını demeyecek, Başbakan’ın diyemediklerini AK Parti yapacak” diyor.
Şimdi benim görebildiğim kadarıyla, o bin bir dereyi dolaşan demokratların sorması gereken soru şu:
Niye Başbakan AKP’nin yapacaklarını demeyecek?
Neden halka söylemediklerini bir kitapçığa yazıp dağıtıyor?
Niye Başbakan’ın söyledikleriyle yazdıkları arasında bu kadar büyük bir fark var?
Neden demokratik olanları yazıyor da, demokratik olmayan ırkçılığı ve dinciliği bangır bangır bağırıyor?
Demokratikleşmekten bir zarar göreceğini düşünüyor demek ki.
Peki, o “zarar” ne?
AKP on yıl önce yüzde 34’lerde başladığı iktidar macerasında yüzde ellilere “demokratik”söylemlerle geldi, Avrupa Birliği’ni benimseyerek geldi, Kürt açılımlarıyla geldi, Alevi açılımlarıyla geldi.
Demokratlığın şahikasına ulaştıkları 12 Eylül referandumu öncesinde “PKK’yla ve Apo’yla görüşeceğini” bile açıkladı, yüzde 58 oy aldı.
Demokratikleşmenin böyle “denenmiş, garanti” oyları ortada dururken, Başbakan da ne yapılması gerektiğini kitapçıklara yazacak kadar bildiğine göre, neden ırkçı, milliyetçi, dinci konuşmalar yapıp, demokratlığın yanına bile yaklaşmıyor?
Bu soruları sormadan hem demokrat hem AKP destekçisi olmak zorlaşır.
Erdoğan, “sadece başkan” olmak isteseydi, 2002’den beri sürdürdüğü ve son seçime kadar sürekli oylarının artmasını sağlayan “demokratlıktan” vazgeçmezdi.
Demokratlık onu başkanlığa taşırdı.
Neden bu yoldan vazgeçti?
Neden 12 Eylül referandumunda ona yüzde 58 oy getiren demokrat çizgiden uzaklaşan, lümpenleşen, Türk-İslam sentezinin çağ dışı hırkasına bürünen bir kimlikle halkın karşısına çıkıyor?
Çünkü o demokrat bir ülkede demokrat bir “başkan” olmak istemiyor.
O, her şeye kendi karar vereceği bir “tek adam” olmak istiyor.
Demokratlık, onu başkanlığa taşıyabilir ama “tek adamlığa” taşıyamaz.
Onun için o konuşmaları yapıyor, öfke üstünden “tek adamlık” inşasına girişiyor.
Ve, “tek adam” olmak için “başkanlığını” bile riske atıyor.
O demokratlıktan uzaklaştıkça onun başkanlığını isteyenlerin “oranı” düşüyor ama tek adamlık ihtimaliyle öylesine gözleri kamaşmış, kendisiyle öyle büyülenmiş vaziyette ki bu gerçeği bile görmezden gelmeyi tercih ediyor.
Batı’dan uzaklaşıyor çünkü onun özlemini çektiği “düzenler” Rusya’da, Çin’de, Şanghay Beşlisi’nde, Ortadoğu’da var, oralara dönmek için manevralar yapıyor.
“Tek adamlığı” alkışlayacak “lümpen” kesimlere hitap eden konuşmalar yaparken, bu halkın vicdanı olan “demokratları” susturabilmek, onların kendisini sorgulamalarına, gerçeği halka anlatmalarına engel olabilmek için de “kitapçıklar” dağıtıyor, “AKP’nin yapacaklarını Erdoğan söylemeyecek ama AKP onları yapacak” diye çocuk kandırır gibi laflar yayıyor.
“Yapacaklarımın tersini söyleyerek başkan olacağım ama başkan olduktan sonra söylediklerimin tersini yapacağım” diyen bir siyaseti “dürüst ve inandırıcı” bulabilen bir demokrat, sadece demokratlığından değil zekâsından da şüpheye düşmeli bence.
Özgürlükleri kısarak, yazarları susturmaya çabalayarak, Uludere’de olduğu gibi gerçekleri halkından saklayarak, ırkçılaşıp dincileşerek, Erbakan’ın çizgisine dönerek “başkanlığa” tırmanan bir siyasetçi, başkan olduktan sonra bu “kazandıran” oyundan niye vazgeçsin?
Var mı bunun mantıklı bir cevabı?
Dereleri dolaşmayın çocuklar, yorulursunuz, demokrat olmak zorunda değilsiniz, “tek adam yönetimi de iyidir” deyip rahata erin.
[email protected]
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018