Ahmet ALTAN
Hava inadına bahar.
Gökyüzü, “aklı olan Türkiye’yle uğraşmaz” diye bağırıyor.
Ama öyle bir ülkede yaşıyoruz ki akıllı olmak ahlaksızlığa yakın düşüyor.
Hapishaneler insan dolu.
Bir KCK iddianamesi açıklandı, evlere şenlik.
Neredeyse bütün Kürtleri ve Kürt tanıdıkları olanları hapse atacaklar.
Önceki gün AKP eski Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, Neşe Düzel’le yaptığı müthiş konuşmada aslında işin sırrını açıkladı.
“Burası fazla Türk, Türkler de biraz Türkiyelileşmeli” diyordu.
Sonra “Türk” olanları sayıyordu.
Türk bayrağı, Türk anayasası, Türk devleti, Türk Kızılay’ı...
Her şey bu kadar Türk olunca, Kürtlerin de aynı şeyleri kendileri için talep etmelerinin bir hak olacağını söylüyordu.
Bizim Cumhuriyet bu ülkede sanki hiç Kürt yokmuş, herkes Türk’müş gibi bir anlayışla kurulmuş.
Kürtlerin de Türk olmayı kabul edeceği varsayılmış.
“Kabul etmeyeni de öldürürüz” diye düşündüler herhalde.
Epeyce öldürdüler de ama Kürtlere “biz de Türk’üz” dedirtemediler.
“Niye Türk’üm demiyorsun” diye de kızdılar.
Atatürk, “ne mutlu Türk’üm diyene” deyip Kürtlere mesajı vermiş, “mutlu olmak istiyorsan ‘Türk’üm’ de yoksa mutlu olamayacaksın”.
“Seni mutsuz ederim” diyor anlayacağınız.
Mutsuz da ettiler.
Çekmediği çile kalmadı Kürtlerin.
Hâlâ da çekiyorlar.
Savaş da olsa, barış da olsa, müzakere de olsa Kürt meselesi çözülemiyor.
Çünkü Kürtler Türkleri kızdıracak kadar mantıklı sorular soruyorlar.
“Ben de bu ülkenin vatandaşıysam niye herşey Türk burada, niye Türk bayrağı, Türk devleti, Türk anayasası var?”
Haklı bir soru değil mi?
Türklerin bayrağı varsa Kürtlerin de olmalı, Türklerin devleti varsa Kürtlerin de olmalı, Türklerin anayasası varsa Kürtlerin de olmalı.
Ya da böyle herşeyi ikiye ayırmak istemiyorsanız, bayrak, devlet, anayasa sadece bu ülkede yaşayan Türklerin değil bu ülkede yaşayan Kürtlerin de bayrağı, devleti, anayasası haline gelmeli.
Herşeye iki halk ortaklaşa sahip olmalı.
“Türk devleti” bunu kabul etmiyor.
Ne Kürtlerin ayrı devleti olmasını kabul ediyor, ne de bu devleti iki halkın da ortak devleti haline getiriyor.
Böyle davranmasının da tek bir açıklaması var.
“Ben daha kalabalık ve daha güçlüyüm, benim dediğimi kabul etmezsen seni öldürürüm, seni mutsuz ederim.”
Bu dayatmadan barış çıkar mı?
Çıkmaz, çıkmıyor.
Bundan ancak savaş çıkar.
Bugün bizim devlet ve hükümet, sorunu çözmeye değil, savaşı durdurmaya uğraşıyor.
PKK’yı yenmek, yok etmek, binlerce adamını öldürmek bu sorunu çözmeye yetmez.
Otuz yılda otuz binden fazla Kürt öldürüldü dağlarda, savaş bitti mi?
“Demokratik açılım,” bu gerçeği kavramış bir yönetimin bu sorunu çözmek için attığı anlamlı bir adım gibi başlamıştı, “Türkiyeli” sözcüğü bizzat devlet yöneticileri tarafından da kullanılır hale gelmişti, yeni bir anayasa bu haksızlığı ortadan kaldıracaktı, “Türk’üm” diyen kadar “Kürt’üm”diyen de “mutlu” olacaktı.
Yarı yolda durduk, yeniden “Türk devleti” lafına, “tek bayrak, tek devlet, tek millet” safsatasına döndük.
Herşeyi “tek” yapabiliyorsun da iki halkın birlikte yaşadığı bir ülkede milleti “tek” yapamıyorsun, Kürtlerin varlığını inkâr ederek “millet tekdir” dedin mi, o zaman bayrağın da, devletin de tekliği tartışılır hale geliyor.
Bu tartışılır hale gelince de bir KCK iddianamesi yazıp binlerce adamı sırf Kürtlerin haklarını savundukları için yıllarca hapse atmaya kalkıyorsun.
Türkler, “bu ülkede yaşayan herkes eşit haklara sahiptir” demedikçe bu sorun bitmeyecek.
Kürtler, Türk olmayacak.
Ya Kurt’un dediği gibi hep birlikte “Türkiyeli” olacağız, bayrağı, devleti, anayasayı Türk olmaktan çıkarıp Türkiyeli yapacağız, Kürt’le Türk birarada yaşamayı deneyecek.
Ya da Türk’ün sahip olduğu herşeyi Kürt de kendisi için isteyecek ve bayrak, devlet, anayasa ayrılacak.
“İkisi de olmaz” dediğinizde, ikisinden biri olana kadar sorun sürecek.
O kadar uzun zamandır bu sorunu yaşıyoruz, o kadar uzun zamandır Kürtlere çile çektiriyoruz ki“Türkiyelileşmek” bile artık meseleyi halletmeye yetecek mi çok emin olamıyor insan; “Türk devleti olacak” diyen Türk kadar artık “Kürt devleti olacak” diyen Kürt de var.
PKK yönetiminin önemli bir kısmı, “kendi yönetimlerindeki bir Kürt devletinden” başka çözümü kabul etmek istemiyor gibi gözüküyor.
Bunu da ancak “ayrılıkçı” parti kurmayı yasallaştırarak çözebilirsiniz.
Kararı Kürtler verir.
Eşitlik ve özgürlük çağında yaşıyoruz.
“Ne söyleyerek” mutlu olacağına insanların kendileri karar veriyor artık, “benim istediğimi söyle, mutlu ol” anlayışı bitiyor.
“Ezeriz, keseriz, öldürürüz” yöntemi hiç bir yerde sonuç almıyor.
KCK davasından binlerce adamı içeri atmak da çözüm olmaz.
Boşuna insan kaybediyoruz, boşuna kan döküyoruz, boşuna savaşıyoruz.
Çözüm, eşitlikte.
Çözüm, insanların kendi hayatları hakkında karar verebileceklerini bildikleri özgürlükte.
Çözüm, “tek”leştirmemekte.
Tek değiliz çokuz, tek değil çok yaşayalım.
Ne olur öyle yaşasak?
Sonunda hayatın gerçeğini kabul edeceğiz, hayatla, gerçekle dövüşemezsiniz.
Bu ülkeyi yeniden kurmadan, yüz yıl önceki anlayışlarda ısrar ederek hep birlikte acı çekeriz.
Yaşayan görecek.
Bu sorun, KCK’lı diye binlerce adamı hapse atarak değil, özgür ve eşit bir yapı kurarak çözülebilecek.
Yoksa daha çok bahar gelir gider, biz aynı şeyleri yazar, yazar dururuz.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018