Ahmet TAKAN
Gariplikler zinciri R. Erdoğan Rusya'ya hareket etmeden başladı. Her Putin görüşmesi öncesinde bin bir hava, afra tafra ile iç kamuoyuna yapılan canlı basın açıklaması yerini sessizliğe bırakmıştı. Erdoğan, günübirlik ziyaret öncesi kameraların karşısına çıkmadı. Kremlin'de yapılan ortak basın açıklamasında ise Erdoğan'ın vücut dilindeki sıkıntı bariz bir şekilde dikkatlerden kaçmadı. Çok belliydi, Moskova'da Suriye zirvesi saray cenahı açısında oldukça sıkıntılı geçmişti. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un, El Cezire haber sitesine yazdığı, "ABD, Suriye'de Türkiye'ye güvenmeli" başlıklı, ABD'ye çıkarlarınızı ancak biz koruruz mesajlı makale herhalde Rusların gözünden kaçmamıştı!..
Erdoğan-Putin arasında gerçekleşen 1 saat 50 dakikalık görüşmenin ardından gündeme düşen haber satırları oldukça uzundu. Ancak Putin'in Adana Mutabakatı'nı hatırlatarak verdiği mesaj netti; "Esad'ın elini sıkacaksınız." Bir de ondan önce yaptığı bir açıklama vardı ki, ısrarla Türk kamuoyunun gözünden kaçırılmaya çalışıldı; Putin'in ABD'nin Suriye topraklarında illegal olarak kaldığı hatırlatması... O da, Erdoğan ve saray efradına, "ABD ile iş birliğine arka kapılardan devam ederseniz, üslerini falan kullanmaya kalkarsanız, siz de aynı muameleyi görürsünüz" mahiyetindeydi.
Nitekim, dün, Erdoğan Kara Harp Okulu'nda yaptığı konuşmada, "Şimdi tabii dünkü seyahatten sonra Sayın Putin ile de yaptığımız görüşmelerde bu Adana Mutabakatı'nın yeniden gündeme gelmesi, bunun üzerinde ısrarlı durmamız gerektiğini daha iyi anlıyoruz" cümlesi ile Adana Mutabakatı gündemin birinci sırasına oturdu. 1998 yılında Suriye rejimi ile imzalanan bu mutabakat, bebek katili Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilişini başlatan süreçti. Bu mutabakatın en önemli maddelerinden biri de, Türkiye'ye Suriye topraklarında Suriyeli yetkililerin iznine gerek olmaksızın 5 kilometre derinlikte operasyon yapma yetkisi sağlamasıydı.
Ancak unutulan bir şey vardı!..
Stratejik çukurluğun mimarı Ahmet Davutoğlu'nun ve onun hayallerine ortak olan Erdoğan'ın Adana Mutabakatı'nı "geliştirme" bahanesiyle nasıl rafa kaldırdıkları...
21 Aralık 2010'da Ankara'da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Suriye Dışişleri Bakanı Walid Moulallem tarafından imzalanan anlaşma 9 Şubat 2011 tarihinde Başbakan Erdoğan imzasıyla kanunlaşması için TBMM'ye gitmişti. Tasarının gerekçesinde, "Anlaşma uyarınca başta PKK olmak üzere, iki ülke için tehdit teşkil eden tüm terör örgütlerinin eleman toplama, eğitim, propaganda ve terörizmin finansmanı faaliyetlerinin engellenmesi; terör örgütlerinin silah, patlayıcı madde ve lojistik destek temin etmelerinin, yasadışı sınır geçişi yapmalarının, taraf ülkelerden birine veya üçüncü ülkelere militan, silah ve patlayıcı madde aktarmalarının, teröristlerin taraf ülkelerinden birinde ikamet etmelerinin veya herhangi bir faaliyette bulunmalarının önlenmesi; terör örgütlerinin faaliyetlerinin, sürekli izlenmesi; gerektiğinde ortak operasyonlar yapılması; teröristlerin tutuklanarak vatandaşı olduğu tarafa teslim edilmesi; terör eylemleri ve bunların engellenmesine ilişkin olarak bilgi, belge ve istihbarat değişimi konularında iş birliği öngörülmektedir" deniyordu.
Anlaşmanın tüm maddeleri dikkatle incelendiğinde Adana Mutabakatı'nda Türkiye'ye yönelik olası bir terör saldırısı durumunda Suriyeli yetkililerin iznine gerek olmaksızın Türk askerine sınırın 5 kilometre ötesine operasyon yetkisi verildiğine dair hükme rastlayamazsınız!..
***
Neler vardı, Adana Mutabakatı'nın yerini alan Ankara Mutabakatı'nda?..
"Taraflar, hiçbir terör örgütünün, özellikle PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ve uzantılarının/yan oluşumlarının, kendi topraklarını kullanmalarına, güvenlik ve istikrarını bozmalarına, bu örgütlerin;
Kamp, eğitim merkezi ve diğer tesisler kurmalarına,
Militan toplama ve silah, patlayıcı madde, lojistik destek ve terörizmin finansmanı teminime,
Terörizmim finansmanı kapsamında kaçakçılık ve ticaret yapmalarına,
Eğitim ve propaganda faaliyetlerinde bulunmalarına;
Yasadışı sınır geçişi yapmalarına;
Diğer Tarafa ve üçüncü ülkelere militan, silah ve patlayıcı madde aktarmalarına,
Görsel ve yazılı basın faaliyetlerinde bulunmalarına;
Bu faaliyetler için kaynak ve araç bulmalarına ve uygun ortam yaratmalarına müsaade etmeyeceklerdir.
Taraflar yukarıda bahsi geçen terör örgütleri mensuplarının, Taraflardan herhangi birinin topraklarını, diğer Tarafa ya da üçüncü bir ülkenin topraklarına geçiş maksadıyla kullanmalarına izin vermeyecek ve bunu engellemek için gerekli tüm tedbirleri alacaklardır."
Vee!.."Taraflar, yukarıda yer alan hususlar kapsamında, gerektiğinde ortak operasyonlar gerçekleştirme olanaklarını araştıracaklardır" maddesi. Türkiye Adana Mutabakatı'nda elde ettiği izinsiz operasyon yapma kazanımını da kaybetmiş, iş gerektiğinde olanak aramaya bırakılmıştı!.. Bu bile, malum "kardeşim Esad"dan "katil Esed" sürecine geçildiği için uygulanamadı.
Evet!.. Çok acı... Bize, Adana Mutabakatını Putin hatırlattı. Daha da acısı, Erdoğan onay verdiği 2010 tarihli mutabakatı unuttu veya unutmuş gibi yapmayı tercih etti. Şimdi, Adana Mutabakatı'nda ısrarlı olmaktan bahsediyor. Acaba dua edip, Putin'e teşekkür etmek mi gerekir?.. Bize, "Suriye topraklarına ancak 5 kilometre girer operasyonunuzu yapar sonra da ülkenize dönersiniz. Benim size vereceğim destek ancak bu kadar olur" mesajı verdiği için!..
Saray efradının sakil dış politikası yüzünden bir ABD, bir Rusya'nın kucağında kafası kesilmiş tavuk gibi hareket ediyoruz. Buna bir de, "Cumhurbaşkanımız, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu arayarak 'Maduro kardeşim! Dik dur, yanındayız" eklendi. Ankara'da saç baş yolunuyor!..
Kaynak Yeniçağ: Adana Mutabakatı'nı Erdoğan ile Davutoğlu rafa kaldırdı!.. - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021