Akif BEKİ
Taraflar, Astana’da verilen sözlerden aynı şeyi anlamamış görünüyor.
Yarım asırlık stratejik müttefiklerini yalnız bıraktıkları için NATO’ya, ABD’ye söylenmekte haklı nedenleri vardı Ankara’nın.
Ancak Astana ahitleşmesine, yaslanacak kadar güvenmenin bir hata olduğu da su götürmez artık.
NATO’yu sıkıştırırken, ABD ile bozuşurken Ankara’nın tek güvendiği Astana sözleriydiyse eğer...Yandı gülüm keten helva.
O sözler havada, o ortaklık ortada kaldı. İlk gerçek sınamada hem de.
Meğer yanlış anlaşılmadan kaynaklanmış. Rusların, Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumaktan kastı Esad’ın toprak bütünlüğünü korumakmış.
Bu iletişim kazası yüzünden Ankara’nın Suriye politikası, şimdiye dek Rusya’ya kazandırmış, Esad’a yaramış oldu.
ABD’yi, Suriye’den çıkmaya Ankara zorladı.
YPG’yi, ABD kontrolünden söküp Rusya’nın himayesine sığınmaya ve Esad’a yanaşmaya Ankara itti.
Aşık Veysel’in dizelerindeki gibi; “Koyun kurt ile gezerdi, fikir başka başka olmasa.”
Ama fikir de, oyun planı da başkaymış.
Aksi halde...ABD ile karşı karşıya gelen, Suriye’de IŞİD ile savaşan Türkiye’nin kısmetine, Rusların domates kotasını arttırma vaadi düşmezdi. Son krizde, tek somut teklifleri bu. Farklı bir çözüm önerileri duyulmadı.
Ankara’nın güvenlik kaygılarını kullanmışlar demek ki. İnansalardı; sınır boylarını Ankara’nın ‘terör tehdidi’ algıladığı YPG’den ‘temizleme sözü’nü tutar, yan çizmezlerdi.
YPG ile Astana ortağı Türkiye arasında bir seçim yapmadı Moskova, kaytardı. Müttefiki Esad’la dostu Türkiye arasında böyle bir seçim yapmayı reddettiği gibi...
YPG’den vazgeçmeyecekleri öngörülemez miydi, hayır.
ABD gibi Rusya da YPG’ye terörist demeyi hiç kabul etmedi. Buna karşılık, Türkiye’nin desteklediği ve ABD’nin meşru muhalif saydığı gruplara Ruslar terörist demeye devam etti.
Yani başından beri Türkiye ile değil, Esad’la ağız ve amaç birliği yaptılar.
Putin’in, Ankara’yla paylaştığı tek hedef ise Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmaktı. Astana bildirilerinde ortaklarca hep taahhüt edildiği üzere...
Bundan aynı şeyi anlamadığımız baştan belli değil miydi?
Türkiye, sınırlarında bir ‘terör devletçiği’ kurdurmama endişesiyle Suriye’nin bölünmesi, parçalanması ihtimaline karşı Rusya’yla birleşirken...Ruslar, bundan Esad’ın toprak bütünlüğünü Türkiye’ye korutmayı, sınırlarını bize bekletmeyi anlamış meğer.
Esad’ın güvenliği ile Türkiye’nin güvenlik kaygıları arasında bir seçim yapmaları gerektiğinde de, Ruslar her seferinde Esad’ı tercih etmediler mi?
İdlib’de, Astana anlaşmasıyla bölgede konuşlandırılan ateşkes gözlem gücümüz rejim ordusunun saldırısına uğradı, şehitler var.
Moskova ise Ankara’nın ‘misilleme yaptık, jetlerimiz havalandı, Şam kuvvetlerini vurduk, ağır kayıp verdirdik’ şeklindeki beyanlarını yalanlamakla...’Habersiz yer değiştirme’ ve ‘teröristlere müdahale’ gibi Esad’ı haklı çıkaracak gerekçeler öne sürmekle meşgul.
Şaşılacak yanı var mı peki, hayır.
Kremlin Sözcüsü Peskov, İdlib’i es geçip böyle bir günde bile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kırım’la ilgili açıklamalarına katılmadıklarını söylemeyi öne çekebiliyor. Nal diyor da mıh demiyor hala.
Türkiye’yi masada oyalayıp sahada Esad’a ‘yürü’ demişler meğer; dün Bahçeli’nin tepkisine yansıyan hayal kırıklığıydı bu.
Rusya’nın tavrında ‘başka ne bekliyordunuz ki, Esad’a İdlib’i aldırmadan Suriye’nin toprak bütünlüğünü nasıl sağlayacaktık’ tepkisi seziliyor.
Ya orda kalmazlarsa! Şam’ın tam egemenliği ve toprak hakimiyeti, Türkiye kendi sınırlarına çekilmedikçe nasıl tesis edilecek; ortak hedefimiz bu değil miydi zaten, deklare etmedik mi, Astana’da böyle anlaşmamış mıydık, o gün geldi işte’ demeye kalkarlarsa!...
Bugün değilse bile bir gün mutlaka sıra ona da gelecek.
Fikir başka başka olmasa Rusya’yla yakınlaşmak, buna güvenip ABD’yle çatışmayı dahi göze almak lehimize sonuçlanabilirdi.
Gelin görün ki Suriye’de, ABD’ye kaybettirmek bize de kazandırmadı. Günün sonunda aleyhimize döneceği baştan kestirilmeyecek gibi miydi, yine hayır.
Rusya’yla ilişkileri normalleştirmek ve iyi geçinmek tabii ki gerekliydi.
Fakat ABD ile kötüleşme pahasına olursa, Washington’u Moskova ile dengelerken Moskova’yı dengelemek için elde bir kart kalmayacağı hesap edilemez miydi?
A planı çökmüştü, B planı da gitti. Dileyelim de hazırda alternatif bir C planımız mevcut olsun.
Akşener’in Meclis’e görev çağrısı
Muhalefet, genelde siyaset üstü ve sağduyulu yaklaştı. Ancak en isabetli teklif, İYİ Parti lideri Meral Akşener’den geldi. TBMM’yi acilen göreve çağırdı.
İktidar da bu yerinde çağrıya kayıtsız kalmamalı.
Şu ifadeleri önemsiyor ve aynen katılıyorum:
“Milli siyaset, iktidar ve muhalefetin birlikte, ortak tavırla sergileyeceği siyasettir.
Suriye’de oluşan yeni ve ağır şartları değerlendirmek üzere...
Büyük Millet Meclisimizi kapalı bir oturumla ve acil olarak toplanmaya, iktidarı da milli duruşa katkı sunacak şekilde, aziz milletimizin vekillerini bilgilendirmeye ve tarihi sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyorum.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025
3.04.2025
28.03.2025