Akın ÖZÇER
Türkiye’nin gündemi o kadar hızlı değişiyor ki güncel gelişmeleri işlemeye özen gösteren bizleri konu seçiminde sürekli zorluyor. PKK’nın terör sorununun çözümünü hiç olmadık şekilde zora sokan son saldırısını konu aldığım bir önceki yazımdan sonra bugün Paraguay’da Devlet Başkanı Fernando Lugo’ya karşı girişilen “sivil darbeyi” işlemeyi tasarlamıştım. Zira diğer Latin Amerika ülkeleri gibi başkanlık sistemiyle yönetilen bu ülkede Kongre (Meclis ve Senato) alelacele yaptırdığı bir soruşturma sonunda topraksız köylülerin toprak işgallerine manen destek olduğu gibi tuhaf bir gerekçeyle önceki gün eski rahip solcu Başkan Lugo’yu görevden almıştı. Bu, 2008’de iktidara gelen Başkan’ın toprak reformu programını sürekli olarak engelleyen sağ ağırlıklı yasamanın son darbesiydi. Sen misin Nazi dostu eski diktatör Afredo Stroessner’in 1989’a kadar iktidarda olduğu 35 yıllık başkanlık döneminde birilerine peşkeş çektiği toprakları paylaştırmaya kalkan? Sistemin güçlü kıldığı düşünülen Başkan’ın Kongre tarafından görevden alınması uç bir örnek ama yeni anayasa kapsamında gözönüne alınmasında yarar var. O bakımdan gündem elverdiğinde konuya dönmeyi öngörüyorum.
***
Cuma günü patlak veren ve bugüne kadar siyasi gündemin ilk sırasında kalan Suriye ile uçak krizine gelince, hükümetin sorunu olabildiğince ciddi, ağır başlı ve ölçülü bir yaklaşımla ele aldığı gözlemleniyor. Şam’ın 12 millik karasuları üzerindeki hava sahasını ihlal ettiğini açıkladığı keşif uçağını önce uyarmadan, daha sonra kendi uçaklarıyla hava sahasını terke veya inişe zorlamadan doğrudan düşürmesi “düşmanca” ya da en iyi olasılıkla “orantısız bir tepki” olarak nitelenebilir. USAK’tan İbrahim Kaya’nın cumartesi günkü yazısında altını çizdiği gibi, Columbia Üniversitesi Hava Hukuku uzmanlarından Profesör Olivier J. Lissitzyn, 1953 yılında American Journal of International Law’da yayımladığı makalesiyle devletlerin hava sahalarındaki egemenlik hakkını kullanmalarına önemli bir yorum getirmişti. Uluslararası alanda bir bakıma teamüle dönüşen bu yoruma göre, devletler “hava sahasına izinsiz giriş yapan hava aracını kontrol ederken, içindeki insanları gereksiz ve makul olmayan bir tehlikeye maruz bırakmamalıdır”. Kısacası Suriye’nin bu olayda uçak pilotlarının yaşamını gereksiz yere tehlikeye atarak hatalı davrandığını kabul etmek gerekiyor.
Aslında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun TRT’ye yaptığı ayrıntılı açıklamalara bakılırsa, uçağımız bir süre için Suriye hava sahasını ihlâl etmiş olmakla birlikte, Türkiye’den uyarıldıktan sonra uluslararası hava sahasına girmiş. Davutoğlu “Bu ihlal esnasında Suriye tarafından verilmiş bir mesaj ya da uyarı yok” diyor ve ekliyor: “Bizim radarımızın uyarısı üzerine pilotlarımız süratle Suriye hava sahasından çıkıyor. (...) bu, vurma olayından 15 dakika kadar önce.” Türkiye’nin elindeki bilgilere göre, Suriye’nin uluslararası hava sahasında bir uçağımızı düşürmesi sözkonusu ki bunu“egemenlik hakkını orantısız bir şekilde kullanmanın” ötesinde silahlı bir saldırı olarak nitelemek durumundayız. Böyle bir saldırı “casus belli” (savaş nedeni) olabilmekle birlikte, sadece bu olay nedeniyle Suriye’ye savaş ilân etmeye kalkışmak da en az o keşif uçağını düşürmek kadar“orantısız bir tepki” niteliği taşıyor. Dolayısıyla olayı öncelikle hamasi demeçlerle köpürtmeyen ve fevri davranışlardan kaçınarak Şam’ı bir notayla uyarmayı yeğleyen hükümete krizi buraya kadar yönetme bahsinden “geçerli not” vermek gerekiyor.
Kabul etmek gerekir ki bu ayrıntılı açıklamayı yapmak için 24 saatten fazla bir süre beklenilmesi kamuoyunda hükümete olumsuz puan verilmesine yol açmıştı. Suriye’nin hava sahası ihlali iddiası karşısında öncelikle veri toplandığına işaret eden Dışişleri Bakanı bu gecikmenin nedenini “resmin tam olarak görülmesini sağlamak” olarak gösterdi. Bilgilerin uluslararası toplumla paylaşılacağını belirten Davutoğlu konuyla ilgili olarak ayrıca NATO’nun da bilgilendirileceğini söyledi. Kuzey Atlantik Şartı’nın 4. maddesi, bir üye ülkenin toprak bütünlüğü, siyasi bağımsızlığı ve güvenliğinin tehdit altında olması durumunda üyeler arasında istişarede bulunulmasını öngörüyor.
Suriye’nin uçağımızı uluslararası hava sahasında düşürmesi “silahlı saldırı” niteliği taşıdığına göre, BM Yasası’nın 51. maddesi uyarınca “Güvenlik Konseyi gerekli önlemleri alıncaya kadar” bireysel ya da ortak meşru savunma hakkımız gündeme geliyor. Kuzey Atlantik Şartı’nın sıkça söz edilen 5. maddesi de anılan hakka atıfla bir üyeye yönelik silahlı saldırıyı tüm üyelere karşı yapılmış addediyor. Bu bağlamda saldırıya uğrayan üyeye diğer üyelerin silahlı güç kullanımı dâhil uygun görecekleri türde yardımda bulunmaları mümkün ama bu pratikte sık başvurulan bir uygulama değil. O bakımdan salt düşürülen uçak nedeniyle bu maddenin yürürlüğe sokulması beklenmemeli.
Yazıyı kaleme aldığımda hükümetin Suriye’ye karşı alabileceği ilave önlemlerle ilgili başka bilgi yoktu; olması da şart değil aslında. Zira bir iç savaşın eşiğinde bulunan Suriye’de Esed yönetiminin insan hakları ihlâllerini bir süre unutturmak için “dış düşmanla” çatışma arayışını körüklemekten kaçınmakta yarar var. Hükümetin komşularla sorunlara yol açtığı için eleştirilen Suriye politikası ancak bu ihlâllerin durdurulmasına katkıda bulunulduğu ölçüde anlam kazanır. Bunun yolu da Suriye ile silahlı bir çatışmadan geçmiyor doğal olarak.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025