Alper GÖRMÜŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke’nin “Hıristiyanlığını ortaya çıkartan” gazetemiz, başta Başbakan Davutoğlu olmak üzere birçok siyasetçi tarafından eleştirildi, ayıplandı.
Konu kapanmış görünüyor ama hiç şüpheniz olmasın, siyaset ve medya dünyamız en kısa zamanda benzer bir “sorun” üretecek ve yeni bir tartışma başlatacaktır. Çünkü gerek devlette gerekse de medyada “Müslüman olmayan”ın tekinsizliğine dair derinlere işlemiş bir hissiyat vardır ve “politik doğruluk” kaygısıyla bastırılan bu hissiyat zaman zaman kaçınılmaz olarak kuvveden fiile çıkar: Bazen “Ermeni dölü” kılığında, bazen “terörist sünnetsiz çıktı” kılığında ama, her zaman...
Kadim hissiyatın dışavurumunun son versiyonu olan “Selin Sayek Böke Hıristiyan çıktı”nın yarattığı tartışmanın sıcaklığı kayboldu ama ben yine de konuya döneceğim. Çünkü tartışma, ya “bu çağda bu kafa!” faslından salt tepki yansıtan bir içerikte cereyan etti ya da “kaza” sayılıp geçildi. Sözünü ettiğim hissiyatın hangi derinliklere kök saldığı hususunda hemen hemen hiçbir şey söylenmedi. Oysa lapsuslar (beynin gizlemeye çalıştığını dilin fâş etmesi) çoğu zaman çok derinlerde bulunan bir şeyleri imâ ederler ve biz onları hakkıyla ele almaz, “kaza” deyip geçersek, lapsuslardan çıkarılabilecek dersleri çıkarmamış oluruz.
Ben bu yazıda, “Müslüman olmayan”ın tekinsizliğine dair algının gerek siyasette ve bürokraside gerekse medyada ne kadar yaygın olduğunu göstermek üzere, son 10 yıldan iki örneği hatırlatmaya çalışacağım.
Selin Sayek Böke hadisesinden çok daha kapsamlı olan ve süreklilik arz eden bu örneklerin de göstereceği gibi, medya ve devlet, toplumda “Müslüman olmayanın tekinsizliği” oltasına takılacak çok sayıda “av” olduğunu biliyor ve o nedenle sık sık bu algıyı piyasaya sürüyor. Bu anlamda, Selin Sayek Böke hadisesine de salt bir gazetenin aymazlığı gözüyle bakamayız; o gazetenin yöneticileri, o manşetin çok sayıda alıcısı olacağını gayet iyi biliyorlar.
Taze örnek: Bursa’daki kilise
Ben bu yazıyla ilgili olarak internette kazı çalışması yaparken, konuya dair taptaze bir örnek haber çıkageldi. Haber, Bursa’da 1880’lerde kurulan fakat 10 yıllardır kullanılmadığı için harabeye dönen bir kiliseye dairdi ve gerisi de şöyleydi:
“Bursa'da yaşayan dört Hıristiyan topluluğu, 2002-2004 yıllarında restore ettikleri kiliseyi, büyükşehir belediyesi ile yaptıkları protokol sonucu ibadethane olarak kullanıyordu. Protestan Topluluğu'nun Pastörü İsmail Kulaçoğlu'nun verdiği bilgiye göre bu protokol, 2015 yılında bitti.
“Topluluğun başvurduğu büyükşehir belediyesi yetkilileri, bir şirket kurarak kendilerine başvurmalarını ve buna göre tahsis işlemi yapacaklarını belirtti. Şirket kurup belediyeye başvuran Hıristiyanlara dün (18 Şubat - A. G.) ‘Kiliseyi boşaltın’ haberi ulaştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden telefonda arandığını belirten Kulaçoğlu, ‘Daha önce yazılı ve sözlü bir bildirimde bile bulunmadılar. Birkaç gün içinde boşaltın ve bize boş halde bırakın, deyip gelecek hafta cuma gününe kadar süre verdiler’ diyor.” (Radikal, 19 Şubat).
Parantez: Bürokratlar siyasetçilerden daha kararlı
“Müslüman olmayan”ın tekinsizliğine dair algının devletteki ve medyadaki yansımalarına dair iki örneğe geçmeden önce, devletteki algının “siyasetçi” ve “bürokrat” düzeylerinde giderek farklılaşmakta olduğunun altını çizmek isterim... Siyasetçiler, uluslararası alanda karşılarına zorluk olarak çıkan “Müslüman olmayanın tekinsizliği” algısından pragmatik gerekçelerle uzaklaşma eğilimi gösterirlerken, sırtlarında böyle bir yumurta küfesi taşımayan bürokratlarda hiçbir esneme görülmüyor; meğerki siyasetçiler tarafından iyice sıkıştırılsınlar ve taviz vermeye mecbur kalsınlar.
Bu çerçevede, Bursa’da yaşanmakta olan gelişmenin de bir bürokrat marifeti olma ihtimalini yüksek görüyorum.
Parantezi kapatmadan önce, bürokratların Müslüman olmayanlara antipatilerinin nerelere varacağını gösteren bir örnek daha vereyim...
Malûm, hükümetin Ermeni Vakıfları’na ait taşınmazları sahiplerine iade etmesi yönündeki siyasi kararlılık 2013’te meyvesini vermiş, çok sayıda taşınmaz iade edilmişti. Hatırlatacağım olay ondan yaklaşık bir yıl öncesine gidiyor. Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın “iade” yönünde net açıklamalar yaptıkları günlerdi... Bana “vay canına” dedirten açıklama, o günlerde Patrikhane’nin avukatı Kezban Hatemi tarafından yapılmıştı. Hatemi, Başbakan’ın ve Dışişleri Bakanı’nın açık iradelerine rağmen Dışişleri bürokrasisinin buna direndiğini, hatta “malların iadesi yerine parasal karşılıklarının ödenmesi” yönünde gizli ibareli bir belge hazırladıklarını, bunu da bizzat gördüğünü söylemişti o açıklamasında...
Artık baştan beri sözünü ettiğim iki örneğe geçebiliriz... Birinci örnek medyadan, ikinci örnek devletten yani siyasetçilerden ve bürokratlardan...
Algıya savaş açanın kendi televizyonu
Hükümetle Cemaat’in henüz biribirlerine girmedikleri günlerdi, Cemaatin entelektüel yüzü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, 11-12 Mayıs 2012 tarihlerinde Heybeliada’daki Ruhban Okulu’nda “Medyamızda Gayri Müslim Algısı” başlıklı bir çalıştay düzenlemişti. Toplantıda ben de “Medya tecrübemizde gayrimüslim önyargısının beslenmesi ve tahkimi” başlıklı bir sunum yapmıştım.
Ben sunumumda, medyadaki gayrimüslim algısını problemli görüp bir çalıştayın konusu yapan bir cemaatin, kendi televizyonlarındaki popüler diziler (Şefkat Tepe, Tek Türkiye vb.) üzerinden yürüttüğü “Müslüman olmayana lânet” propagandası arasındaki çelişkiye dikkat çektim. O çalıştayı düzenleyen insanlarla o televizyonları yöneten insanların aynı dindarlık algısına sahip oluşları bana çok tuhaf gelmişti. Konuşmamda, eleştirdiğim dizilere dair daha önce kaleme aldığım bir yazıdan bir bölümü de okudum. Şöyleydi o bölüm:
“Karşımda biçimsel olarak televizyon standartlarıyla değerlendirildiğinde dahi bir karikatür; içerik olarak ise medeni bir ülkede kesinlikle ‘nefret söylemi’ çerçevesinde değerlendirilip defteri dürülecek bir dizi vardı. Mesela bir bölümde, erlerden biri, komutanının ‘dağ faresi’ dediği birkaç PKK’lıyla ilgili olarak ‘Komutanım, bu hamsileri yağda mı kızartayım, yoksa buğulama mı yapayım’ diye soruyordu.”
Diziyi konumuz açısından daha korkunç ve öğretici kılan şey, “dağ fareleri”nin kendilerini “gayrimüslim” bir inancın (Zerdüştlük) iğvasına kaptırmış olmalarıydı: Zerdüştlük dizide açıkça, onların her şeyi hak ettiklerini kanıtlayan bir öge olarak, “Ermeni dölü”nün taze bir versiyonu olarak kullanılıyordu.
Aylarca, yıllarca sürdü bu diziler...
Unutmayın: Sözünü ettiğim diziler, dünya çapında “dinler arası diyalog” toplantıları düzenleyen bir cemaatin televizyonlarından yayımlanıyordu ve reytinglerde her zaman üst sıralarda yer alıyorlardı. Yani “Müslüman olmayanın tekinsizliği”, toplumda alıcısı olan bir hissiyattı.
Benim için, anlatmaya çalıştığım hissiyatın medyadaki dışavurumlarından en çarpıcısı, muhtevasındaki cüret ve bunu sürekli olarak yapması nedeniyle bu dizilerdi. Yoksa, her gün gazetelerde bu hissiyatı fâş eden bölük pörçük bir sürü haber-yorum çıkıyor. Sadece, her pazartesi nefretsöylemi.org tarafından başkalarının yanı sıra benim e-posta kutuma da gönderilen basından haftalık nefret söylemi örneklerini sıralasam yeter.
Devlet ve misyonerlik
Devletteki “Müslüman olmayanın tekinsizliği” hissiyatının boyutlarını ve derinliğini anlamak için de gayrimüslim azınlıklar ve misyonerler meselesine bakmamız gerekir.
Kadrolarında azınlıklara yer açmayı reddeden bir devletin, özellikle toplum içinde yürütülen misyonerlik (Hıristiyanlığa davet) girişimlerine karşı yürürlüğe koyduğu teyakkuz hali, konumuz açısından çok şey söylüyor.
Misyonerlik söz konusu olduğunda, “irtica”ya savaş açmış yüksek devlet görevlilerinin ve siyasetçilerin dahi bambaşka bir dil kullandıklarını biliyoruz. Söylemdeki bu değişiklik elbette Müslümanlığa duyulan sempatiyi değil, “Müslüman olmayan”ın yol açtığı tekinsizlik duygusunu yansıtıyor. Hatırlayalım: 2000’li yılların ilk 10 yılında iyice yoğunlaşan anti-misyoner kampanyaya Rahşan Ecevit bile katılmış, “din elden gidiyor” (kendi kelimeleri) diye feryat etmişti.
2002’den sonraki yıllarda Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) askerlerin, “irticacı” diye suçladığı siyasetçilere verdikleri brifingler de unutulmamalı... Darbe Günlükleri’nde yer alan bazı notlar, misyonerlik söz konusu olduğunda askerlerle “irticacı” siyasetçilerin nasıl aynı noktada buluşabildiklerini ortaya koyuyordu.
Günah keçisini taşladık ama...
Selin Sayek Böke’nin Hıristiyanlığını “ortaya çıkartan” gazeteyi hep birlikte taşladık ama, görüldüğü gibi “Müslüman olmayan”a karşı geliştirilen alerji, devletten medya aracılığı ile topluma pompalanan, fakat toplumda da zaten derin kökleri olan birhissiyat...
Yani mesele büyük ve derin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025