Alper GÖRMÜŞ
İdeoloji ve siyasetle haddinden fazla dolmuş, dolayısıyla kendisininkine benzemeyen aidiyetler karşısında her şeyi yakacak bir ruh kıvamına gelmiş insanların ülkesiyiz...
Böyle bir ülkede beklenebileceği gibi, her şeyi; insan onurunu hatta insan hayatını bile ideolojik-siyasi tercihlerimiz doğrultusunda araçsallaştırabiliyoruz...
Bugün size, bundan tam 13 yıl önce yaşanan, günümüz koşullarında hatırlanıp yeniden gündeme gelen ve yukarıda söylediklerimi doğrulayan bir hikâye anlatacağım.
“Tarikata girdiğinde zaten ölmüştü”
Bundan 13 yıl önce, yaz aylarında bir
baba, 25 yaşındaki doktor kızını “tarikata girdiği” gerekçesiyle öldürdü. Hürriyet gazetesi, haberi 2 Temmuz 2003’te “Tarikata girdi diye kızını öldürdü” başlığı altında şöyle verdi:
“Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Servisi'nde görevli 25 yaşındaki asistan doktor Cevahir Çağlar, babası Ali Rıza Çağlar tarafından pompalı tüfekle öldürüldü. Cevizli, Bankalar Caddesi, Kaşkar Çıkmazı'nda annesi ve 4 kardeşiyle birlikte oturan Cevahir Çağlar, dün saat 08.20'de görevine gitmek için yola çıktı. Apartmanın dış kapısını açan genç kadının önü, Afyon'da yaşayan babası Ali Rıza Çağlar tarafından kesildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre, kısa bir tartışmanın ardından Ali Rıza Çağlar sarı karton kutu içinde sakladığı 12 kalibrelik pompalı tüfeği çıkardı. Dehşete düşen Cevahir Çağlar, canını kurtarmak için caddede kurulan pazara doğru kaçmaya başladı. İlk atışını isabet ettiremeyen Ali Rıza Çağlar, apartmandan 50 metre ileride yetiştiği kızını sırtından vurdu. Ali Rıza Çağlar, daha sonra çevrede toplananların korku dolu bakışları arasında, namluyu kızının başına yaklaştırıp bir el daha ateş etti. Kızını öldürdükten sonra, eşinin oturduğu apartmanın önüne doğru yürüyen Ali Rıza Çağlar, müdahale etmek isteyenleri korkutmak için çevreye rastgele ateş açtı. 2 kişi hafif yaralandı.”
“Cinayet yerine gelen polislere teslim olmamak için, tüfeği çenesinin altına dayayarak direnen Ali Rıza Çağlar, ’Kızım 1994 yılında Fethullah Gülen tarikatına üye oldu. Bu tarihten sonra ailem parçalandı. Eşim evi terk etti. Konuyu defalarca Çay Kaymakamlığı, Afyon Valiliği ile milletvekillerine anlatarak yardım istedim’ dedi.
“Polislerin ‘’Kızınız ölmedi. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Gelin size de gösterelim’ diye ikna etmeye çalıştığı Ali Rıza Çağlar, ‘Kızım, 1994'te tarikata girdikten sonra zaten ölmüştü. Şu anda da öldüğünü biliyorum’ dedi.”
Hürriyet’in haberi, “Ali Rıza Çağlar'ın Afyon'da 1993 yılında uyuşturucu madde kaçakçılığı yapmak suçundan sabıka aldığı ortaya çıktı” bilgisini de içeriyordu.
İkinci gün: Zavallı baba!
Medya, ikinci günden itibaren cinayeti, hayatına 25 yaşında son verilen bir genç kızın trajedisi olarak değil de, çaresiz kalmış bir babanın “anlamlı cinneti” imâsıyla haberleştirdi.
Laik-seküler medyanın bu haberi nasıl bir ruh haliyle verdiğini, hepsini temsilenHürriyet'ten (3 Temmuz
2003) izleyelim:
"Babanın tüm uyarıları karşılıksız kaldığı gibi, genç kızı etkisi altına alan bu cemaat, yavaş yavaş ailenin diğer bireylerini de ele geçirmişti. Artık, baba dışında tüm aile tarikata girmişti..."
Bu satırları, "artık babanın eline silah almaktan başka çaresi kalmamıştı" gibi bir cümle takip etseydi şaşırır mıydınız? (Haberin başlığının “Tarikatın yok ettiği aile” olduğunu da unutmayın.)
Haşmet Babaoğlu, babanın "akıl sağlığının pek de yerinde olmadığını" gösteren onca ayrıntıyı es geçip başlıkların "tarikat"a bağlanmasına, kendi gazetesini de katarak çok
isabetli bir eleştiri getirmişti o günlerde... Onu da hatırlayalım:
"Babanın şu lafı gazetelerin gözdesi olmuş, büyük büyük veriyorlar: 'Kızım 1994'te tarikata girdiğinde benim için ölmüştü, şimdi gerçekten öldü.' Sanki cinneti değil de, 'derin' bir gerçeği anlatıyormuş gibi.
(...)
"Oysa cinayet cinayettir. Cinnet cinnettir. Cinayeti bulandırıp haklılaştran, cinneti 'anlamlı ve hatta makul' yapan zihin en karanlık tarikatlardan daha karanlıktır. Bunu anlamamız gerek. Bu noktada anlaşmalıyız. Yoksa sonu kötü gelecek.
“Kötülüğü tarif bile edilemez”
Başta Hürriyet’inki olmak üzere, okurları cinayetin failinin baba değil de “tarikat” olduğuna razı etmeye dönük habercilik, babaya dair şu tanıklıklara rağmen ısrarla sürdürülüyordu:
Halası: "Kuran'ı çöpe atan, eşi namaz kılarken eşek edip sırtına binen adamdı. Televizyonda gördüm, bismillah diyerek arabaya biniyor, göz boyamak için şov yapıyor.”
Annesi: “Eve kadın getirip, bana kahvaltı ve yemek hazırlatırdı. Kötülüğü tarif bile edilemez. Yaşamı hep kötülük üzerine kurulmuş bir insan.”
Erkek kardeşi: "Babam bizi de tehdit etmişti. Tam bir başörtüsü düşmanıydı."
Doktor arkadaşları: "Babasının yaptıklarını anlattığında abarttığını düşünüyorduk. Bir insanın bunları yapabileceği aklımıza gelmiyordu." (Hürriyet, 3 Temmuz 2003)
13 yıl sonra: Hiçbir şey değişmemiş
Geçtiğimiz günlerde Vatan gazetesinde çıkan bir haber, ideolojik-siyasi pozisyonumuz açısından kullanışlı bir araç olmak kaydıyla bazı cinayetleri “haklı”, bazı cinnetleri “anlamlı” görmeye devam ettiğimizi, bu yolda bir milim bile ilerleyemediğimizi gösteriyordu.
Tahmin edebileceğiniz gibi haberin konusu, 13 yıl önceki doktor Cevahir Çağlar cinayetiydi... Vatan gazetesi, tahliyesine iki yıl kalan Ali Rıza Çağlar’la hapishanede görüşmüş, oradan da yeni bir “zavallı baba” haberi kotarmıştı.
“FETÖ beni, ben kızımı öldürdüm” başlığıyla sunulan haber, tıpkı 13 yıl önceki gibi öldürülen insanı silikleştiren; öldürenin cinnetini “anlamlı” gören; okuru, tetiği çekenden çok, “çekti ama sor bakalım neden çekti” sorusuna odaklandıran bir içeriğe sahipti. Burada uzun uzun anlatmayacağım, dileyen okurlar habere şu linkten ulaşabilirler:http://www.gazetevatan.com/feto-beni-ben-kizimi-oldurdum--977211-gundem/
Benim bu hikâyeden çıkardığım sonuç şöyle: Bir baba öz kızını “tarikata girdi” diyerek öldürmüşse... Medya, olayı; ilk yaşandığında (2003) “laiklik”, ikincisinde (2016) “FETÖ” hassasiyeti nedeniyle “haklı cinayet” ve “zavallı baba” formatında haberleştirmişse... Nihayet, bu haberler, kendi ideolojik-siyasi zeminlerini tahkim ettiği gerekçesiyle milyonlarca insan tarafından baş tâcı edilmişse... O ülke, ideolojik-siyasi cinnetin deli gömleğini giymiş demektir.
İdeolojik-siyasi tercihlerimizi her şeyin önüne koyduğumuz bir hayat, bizi yavaş yavaş çürütüyor. Gözümüz, bu tercihlerimizden başka hiçbir şeyi görmez hale geldikçe politik hayvanlar haline geliyor, insanlığımızdan yavaş yavaş sıyrılıyoruz.
Buradan çıkış çok zor olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025