Alper GÖRMÜŞ
Türkiye’de muhalefetin seçim yenilgileri tarihini, iktidar partisine duyduğu kızgınlığı, ona oy verenlerden çıkaran muhalif ruh halinin tarihi olarak da okuyabiliriz.
Bu öfkenin temelinde, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AK Parti) oy verenlerin zihniyet dünyasının “biat kültürü” içinde şekillendiği inancı vardı. Bu özellikleri nedeniyle, AK Parti’ye oy verenler, partileri ne yaparsa yapsın ona oy vermeye devam ederlerdi; aksi eşyanın tabiatına aykırı olurdu.
Ekmeğini bu öfkeye tercüman olmaktan çıkartan yazar-çizerler “bidon kafalılar”, “göbeğini kaşıyanlar” “koyunlar” dedikçe onları okuyanların yağarı eriyor, yürekleri soğuyordu.
Israrla "yanlış partiler"e oy verenler için geliştirilen ilk iki sıfat çok iyi biliniyor da, Bekir Coşkun'un 12 Haziran 2011 seçimlerinin ardından literatüre kazandırdığı “koyun” mataforu o kadar bilinmiyor. Daha önce de yazdığım bu “incelikli” yakıştırmayı yeri gelmişken bir kez daha hatırlayalım...
Şöyle yazmıştı Bekir Coşkun seçimden iki gün sonra:
"(...) Yine de AKP oyları arttığına göre... Nasıl anlatılır?.. Bazen anlatamazsın... Yani anlatılacak gibi değilse, neresini anlatacaksın?.. Bocalarsın... Uykusu kaçar insanın... O durumda koyunları sayacaksın..." (Cumhuriyet, 14 Haziran 2011).
Bekir Coşkun "koyun" keşfinden o kadar memnun kaldı ki, sonradan bunu birkaç kez daha tekrarladı. Mesela "AK"ın ardından giden "koyunlar" esprisi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti'ne yeni bir ad bile önerdi: “Akkoyunlular Devleti”... (Cumhuriyet, 6 şubat 2013).
Bu ders, çok daha büyük
“Biat kültürü” dairesinde başka herhangi bir siyasal davranış biçiminin mümkün olamayacağına dair inanç, AK Parti oylarının ciddi gerilemeler kaydettiği iki seçimde (Mart 2009 ve Haziran 2015) biraz erozyona uğradıysa da, ardından gelen yenilgiler nedeniyle erozyon kalıcı olmadı.
Ne var ki 23 Haziran seçimleri, “biat kültürü” analizlerinin müelliflerini ve takipçilerini, tezlerini savunamaz sonuçlarla yüz yüze bırakmış görünüyor.
Roni Margulies, 23 Haziran seçim sonuçlarının belli olmasından hemen sonra şu tweet’i atmıştı:
“AK Parti seçmenini küçük görenlerle, aşağılayanlarla, ‘makarnacı’, ‘bidon kafalı’ diye dalga geçenlerle uzun zamandır selamı sabahı kesmiştim. Bugün o seçmen, aynen 7 haziran 2015'te yaptığı gibi, hem AKP'ye hem kendisini küçük görenlere muhteşem bir ders verdi.”
Haklı tabii, fakat bu ders, 7 Haziran 2015 seçimlerinin dersiyle kıyaslanamaz; ondan çok daha büyük ve kalıcı etkiler yaratacak. Ki bence araştırma şirketi KONDA’nın geçtiğimiz günlerde yayımlanan “23 Haziran 2019 Sandık Analizi ve Seçmen Profilleri” raporunu görseydi, Roni Margulies de öyle düşünürdü.
Rapordaki “Demografik kümelere göre İstanbul’da tercihlerde değişim” bölümünde çeşitli dindarlık kategorilerine göre oy verme eğilimi de ölçülmüş. Buna göre, kendisini sofu (katı dindar) olarak niteleyenlerin yüzde 20’si Ekrem İmamoğlu’na oy vermiş:
“(...) ’Dinin gereklerine inanmadığını’ belirttiğinden dolayı ‘inançsız’ olarak tarif ettiğimiz küme İstanbul nüfusunun yüzde 6’sını teşkil etmektedir. Bu küme içinde Yıldırım’a oy vereceğini belirtenlerin oranı yüzde 3 seviyesindedir. Diğer yandan dinin tüm gereklerini yerine getiren ve bizim ‘sofu’ olarak nitelendirdiğimiz küme yüzde 10’un üzerindedir. Ancak, inançsızların Yıldırım’la ilişkisinden farklı olarak sofuların beşte biri İmamoğlu’nda yana oy kullanacağını belirtmiştir. Ayrıca inançlı olarak tarif ettiğimiz kümede Yıldırım’ın oy kaybı net olarak görülebiliyor.”
Halk TV: Erdoğan gerekli dersi çıkartıyor mu?
Ben KONDA’nın ayrıntılı seçim analizini ilk kez biraz gecikmeyle, yayımlandığının ertesi günü Halk TV’deki Medya Mahallesi programında gördüm. Ayşenur Arslan ve konuğu haklı olarak raporun “sofular”ın İmamoğlu tercihi bölümüne odaklanmışlardı. Cevabını aradıkları soru da şöyleydi: Acaba Erdoğan bu oy kaymasının derin anlamının farkında mıydı? Bu ilginç sonuçtan gerekli dersleri çıkartabilecek miydi?
Doğrusu ben Ayşenur Arslan ve konuğunun sevinç ve heyecan karışımı duygularını yüzümde bir gülümsemeyle izledim. Çünkü onları izlerken gözümün önünden bir yandan da aynı programda yıllardır yayımlanan, “biat kültürü”ne sahip AK Parti seçmeninin oy tercihlerini asla değiştirmeyeceğine dair analizler geçiyordu... İçimden ben de onlara şu soruyu sordum: Acaba siz, bu sonuçlardan gerekli dersleri çıkartabilecek misiniz?
Bence AK Parti muhalifleri bundan böyle şöyle konuşurlarsa gerekli dersleri çıkartmış sayılırlar:
“Yanılmışız, herkesin oy tercihi değişebilirmiş. Toplumsal kutuplaşma, AK Parti’ye ‘ideolojik oy’ veren seçmenlerdeki ‘eski günlere dönme’ korkusunu canlı tutarak, onların AK Parti’ye mesafe koyma ihtimallerini ortadan kaldırıyormuş. Biz de bu kutuplaşmayı söylemimizle canlı tutarak AK Parti’nin ekmeğine yağ sürüyormuşuz... Bak, partimiz böyle yapmayınca, bir de AK Parti tabanındaki korkuları körüklemek yerine tam tersini yapan bir adayımız olunca onlardan da oy alabiliyormuşuz...”
Bana sorarsanız, açıkça dile getirilmese de 23 Haziran seçimlerinden bu ders alınmış görünüyor ve bu, Türkiye siyasetine giydirilmiş deli gömleğinin (siyasi kutuplaşma) yırtılıp atılmasında çok önemli bir adım anlamına geliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025