Atilla YAYLA
Çok şükür Türkiye’de kolayca parti kapatma devri geride kaldı. AK Parti hükümetlerinin başını çektiği reformlar bu konuda epeyce mesafe almamızı sağladı ve ülkenin kabir sayısı devamlı artan bir partiler mezarlığı olma görüntüsünü zayıflattı. Bununla beraber şu sıralarda belki parti kapatma kadar ağır sonuçları olabilecek bir potansiyel gelişmeyi tartışıyoruz: Bazı HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve teröre destek vermekten yargılanması.
HDP’nin hızla PKK yörüngesinden çıkmasını hiç beklemedim ama parçası olduğu Kürt hareketi içinde ağırlığının gitgide artmasını ve sonunda sözün Kürt siyasetçilere ait olmasını temenni ettim. Bu yüzden partinin barajı aşmasını memnuniyetle karşıladım. Siyasetin silahları yavaş yavaş geriye iteceğini düşündüm, umdum.
Ne yazık ki böyle düşünenlerin, bekleyenlerin tamamı yanıldı. HDP’nin güçlü bir parti olarak Meclis’e girmesi PKK’yı siyasete itmek yerine siyasetten uzaklaştırdı. Cemaat içine gömülü OY’nın HSYK’yı da kontrol altına alarak saadet zincirini tamamladıktan sonra iyice zıvanadan çıkması gibi PKK da HDP’nin Meclis’e girmesiyle sanki halk savaşının tüm şartlarının tamamlandığını düşündü ve şiddeti tırmandırdı. Kır savaşını şehre taşımaya, kendi lisanıyla “gerilla savaşı”nı “halk savaşı”na çevirmeye teşebbüs etti.
Bu süreçte HDP’li politikacılar iyi sınav veremedi. Ne dilleri özenliydi ne de çizgileri demokratik siyasete uygundu. Bu yanlışlar zinciri kısmen PKK baskısının eseriydi ama kısmen de HDP kurmaylarının kendi tercihleriydi. Bu yüzden HDP Kürtlere T. Erdoğan ile savaşta müttefik diye bakan bir grup uçuk aydın dışındaki geniş Kürt dışı toplum kesimlerinde nefret kazandı. Aslında Kürtler arasında da benzer bir şey vuku budu. Kimi Kürt seçmenler HDP’den uzaklaştı. Sanıyorum 1 Kasım seçimleriyle bir işareti görülen bu gelişme hâlen devam ediyor.
Buna rağmen HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasının doğru olduğunu düşünmüyorum. Öfkeli lisan eninde sonunda HDP’lileri yorar. Söz aşırılıklarına başka sözlerle cevap verilebilir. HDP’liler Meclis’te daha sakin ve kapsayıcı bir diyaloga davet ve teşvik edilebilir. Seçimler yaklaştıkça HDP genel seçmen baskısını da üstünde hisseder. Bütün bu faktörlerin tesiriyle Parti daha iyi –yumuşak, şiddeti dışlayan, en azından övmeyen, siyaseti öne çıkaran- bir söyleme yönelebilir. Tersinden bakarsak söylediğimin önemi daha iyi anlaşılır. HDP’li vekillleri densiz sözlerinden dolayı yargılamak ve milletvekilliklerini düşürmek neye yarayacak? HDP tabanını yumuşatacak mı sertleştirecek mi?
Yazması zor ama yine de dile getirmek istediğim, yukardaki konuyla alâkalı bir başka olay var: Ankara bombacısı teröristin ailesine yapılan taziye ziyareti. Bir HDP milletvekili de taziyeye gitti ve şimdi onunla ilgili dokunulmazlık tartışmalarında devamlı bu nokta vurgulanıyor. Teröristin Ankara’yı vahşice kana bulamış olması hakikaten bu konuda sakin olmayı ve sağlıklı düşünmeyi zorlaştırıyor. Ancak, taziye ziyaretinin de fazla abartılmaması ve dillere dolandırılmaması gerektiğini düşünüyorum.Ziyaret ölene değil ailesine yapılıyor. Aile için “çocuk” ne yapmış olursa olsun çocuktur. Aileyi ziyaret insanî bir jest. Kaldı ki hangi aile çocuğunu –eğer gerekliyse- tam olarak kontrol edebilir? Bu aile de çocuğunu yıllarca önce PKK’ya kaptırmış, kurtarmak için çabalamış, başaramamış ve onu yıllarca görememiş. Çocukları kâtil de olsa terörist de olsa onu gömmek ve dinî-kültürel vecibeleri yerine getirmek görevleri. Yakınları da ne olursa olsun bir ziyaret gerçekleştirmeyi manevî görev addetmekte. Ziyareti dile dolamak yerine görmezden gelmek, unutmak en iyisi.
Sarf ettikleri densiz ve saçma sözlere dayanarak HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmaya çok istekli olmamakta fayda var.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019