Cengiz AKTAR
Aksaray son gelişmeler üzerinden parlamenter sistemin tehlikeleri ve güçlü başkanlığın nimetlerini işliyor. Cumhurbaşkanı’nın hükümetle arasındaki en minör anlaşmazlık dahi kamuoyuna “istikrarsız hükümet karşısında güçlü başkan ihtiyacı” olarak yansıtılıyor. Açıkça “hükümetin başkana rağmen başına buyruk olması karar alma sistemine zarar verir” masalı anlatılıyor. Başkanlık sisteminde başbakanlık makamı yok; otoritenin istikrarı için sonuçta hükümete de gerek yok!
Diğer masal, başkanın emir kulu konumundaki AKP tek başına seçimi kazanamazsa bunun istikrara zarar vereceği. “Türkiye koalisyonlardan çok çekti” şiarı icracı başkanlığı dayatmak için mükemmel bir korkuluk.
YÜZÜNCÜ YIL TAKVİMİ
Ermenilerin yüzyıllık adalet talebi bu yıl katlanarak sürüyor. Yılın başından bu yana dünyanın dört bir yanında gerçekleşmekte olan etkinliklerin sayısını bilmek dahi imkânsız. Anmalarda kritik aydayız. Önümüzdeki günlerde iki önemli etkinlik olacak. İlki bu pazar 12 Nisan Vatikan’da soykırımda hayatlarını kaybedenleri anma ayinine Papa riyaset edecek. Vatikan 21 Mart’ta Cizvit din adamıGeorges-Henry Ruyssen’in hazırladığı ve 19. yüzyıl sonu ilâ 20. yüzyıl ortasını kapsayan dönemde Ermeni konusunda yoğunlaşan arşivlerini ilk kez yayımladı.
Diğer önemli etkinlik Avrupa Parlamentosu’nda 15 Nisan’da. AP daha önce dört kez 1987, 2000, 2005 ve geçen martta soykırımdan sözetti. 1987’de 1915’te başlayan süreci soykırım olarak tanımladı. 2000 ve 2005’te izleme raporlarında Ankara’ya soykırımı tanıma çağrısında bulundu. Geçen martta da AB üye devletleri arasında soykırımı tanımamış olanları tanımaya davet etti. Gelecek hafta yapılacak genel görüşmede bu müktesebattan hareketle ve bütün grupların desteğiyle bir karar daha alınacak. İktidarın alınacak kararı AB Bakanının ağzından “kâğıt parçası” diyerek küçümsemesi değersiz yalnızlığının yeni bir nişanesinden başka bir şey değildir.
GAYRİMÜSLİMLERİN VATANDAŞLIK HAKLARI
CHP milletvekili Aykan Erdemir son yasama faaliyetinde yerlerinden yurtlarından edilmiş vatandaşlarımızın mağduriyetlerini giderecek bir düzenleme öngörüyor. 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’na eklenecek geçici madde ile yüzyıllık adaletsizliklere bir nebze deva arıyor. “29 Ekim 1914 tarihinden bugüne kadar Türkiye Cumhuriyetinin kapsadığı coğrafyada ikamet ederken çeşitli nedenlerden dolayı ülkelerini terk etmek durumunda kalan, tehcire ya da zorunlu göçe tabi tutulan ve zorunlu askerlik görevini yapmadığı gerekçesiyle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılan kişilerden hayatta olanlar ve hayatta olmayanların dördüncü dereceye kadarki yakınlarıdurumlarını belgelerle kanıtlamaları durumunda vatandaşlığın kaybedildiği tarihte yaşanan yerin mülkî âmirine, yurt dışında büyükelçiliklere başvurarak kanunda öngörülen kısıtlamalara bağlı olmaksızınTürkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı hakkını kazanacak.” Yasanın gerekçelerini yerine getirenler başvurularını yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren üç yıl boyunca yapabilecek. Müracaat ettikleri sıradaki vatandaşlıklarını da koruyabilecekler. HDP milletvekili Tuma Çelik’in de benzer bir teklifi vardı.
İktidarın teklifi sahipleneceğini düşünmek abes olsa da, yeni yasama döneminde kadük olacak olsa da artık memlekette böyle duyarlılıkların, hele bu mağduriyetlerin belli başlı nedeni olan CHP’den kaynaklanıyor olması umut verici.
VİZE MUAFİYETİ
İç Güvenlik Paketiyle taçlanan gayridemokratik ortam Türkiye’nin AB ile sürdürdüğü vize muafiyeti müzakerelerini olumsuz etkiler. Nitekim Brüksel’den haberler de o yönde. Şimdiden artışa geçmiş olan Türkiye çıkışlı iltica talepleri vize muafiyetiyle katlanabilir. AB de bunun önlemini alır. Hükümetin bunun farkında olduğunu sanmam. Nitekim son Karma Parlamento Komisyonu toplantısında vize konusu gündemde bile yoktu! Vizesiz seyahat bekleyen vatandaşın haberi ola.
Twitter@AktarCengiz
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020