Cengiz AKTAR
Cuma notları
Bunun adı savaş değil mi?
Meclis’de hazırlanan terörü kınama metnine imza vermeyen HDP’nin Van milletvekilinin, 2. Ankara Katliamını gerçekleştiren canlı bomba Abdulbaki Sömer için Van’da kurulan taziye çadırını ziyareti herhalde bir dönüm noktasıydı.
“Türkiye Türklerindir cephesinin” ziyareti değerlendirme biçimi ile Kürd tarafının taziye merasimi derin bir çifte kırılmaya işaret ediyor.
Kürdlerle Türkler uzun zamandır ayrışıyor, birbirlerine yabancılaşıyor ve artık açıkça savaşıyor. Onyıllardır “terör” ve “terörle mücadele” olarak tanımlanan faaliyet bugün maalesef farklı bir mecrada.
Kürd cephesinde, “AKP’ye dur denilmezse bir değil bin Ankara olabilir” başlığıyla Çarşamba günü verilen haberde PKK yöneticisi Duran Kalkan “sen Kürdü yaralıyken kurşuna dizersen, üzerine benzin döker yakarsan, binayı üzerine yıkarsan, ayrım yapmadan yüzlercesini cayır cayır yakarsan elbette Kürt gençleri de öfke duyar”, “halkımızın özgürlük mücadelesi bir yerde intikam direnişidir”, “yine de sivillere saldırmadılar, tamamen askeri hedeflere yöneltilmiş bir saldırıydı, o ordu Kürdistan’da savaş halinde”, “şimdi öyle bir noktaya geldi ki, artık biz de olayları dizginleyemiyoruz” diyerek savaşın yeni evresine ve boyutlarına işaret ediyordu.
Aynı söyleşide Kosovalaşmayı öne çıkartarak maddî kopuşa işaret ediyordu: “Bu sistemden bütünüyle kopmak gerekir. Mevcut AKP sistemini bütünüyle boykot etmek gerekli. Hiçbir genç, çocuk okula gitmemelidir. Hiçbir genç askere gitmemelidir. En iyi mücadele düzenden kopup özgürce yaşamaktır.”.
Türk cephesinde Çarşamba günü Erdoğan meclise HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını “emrederken” TSK gayet net bir askerî jargonla, “önemli yurtiçi olaylar” başlığı altında operasyon bilgisi veriyordu. Basında İdil’in havadan bombalandığı haberleri geliyordu. Diyarbekir Valiliği Sur’da tahliye bekleyenlere “sivil olduğu iddia edilen 6 vatandaşımız, artık sivil olduğunuz varsayılmıyor, kanıtlamanız lazım” diye sesleniyordu.
Hatip Dicle dün “Cizre’deki katliamdan sonra bunun bir benzeri Sur’da gerçekleştirilirse biz vicdanlarımızı, insanlığımızı kaybedeceğiz; birbirimizin yüzüne bakamayacağız; devlet savaş hukukuna aykırı davranıyor. Siviller, sağlık görevlileri, gazeteciler hedef alınıyor” diyerek bugün bulunduğumuz yeri açıkça tasvir ediyordu.
Kentlerdeki operasyonlar bilhassa aşağılayıcı ve savaş hukukunu hiçe sayan bir yaklaşımla cereyan ediyor. Bu, tipik bir Filistinleşmedir.
Ertuğrul Kürkçü’nün mecliste, Celal Başlangıç’ın da basında takip ettiği “çökertme operasyonu” ile ilgili hiçbir doyurucu bilgi paylaşılmasa da bu Sri Lankavarî operasyon Temmuz’dan beri sürüyor.
Bilmediğimiz ve duymadığımız kadarıyla Ankara bölgede 2013’ten bu yana teşekkül eden Kosovavarî yerel yönetime bodoslamadan müdahale etmeyi yeğledi, müzakere ederek değil.
Bugün ne “terörle mücadele seferberliğinin” ne de “barış seferberliğinin” tanım olarak anlamları kaldı. “Terör” telaffuz etmeyip “barış” terennüm edenin dosdoğru takibata, hakarete maruz kalması dahî bir gösterge. Süren, adı konmamış bir savaş.
Her ne kadar ateşkes, müzakere ve barıştan başka söyleyecek sözümüz olmasa da…
World Humanitarian Summit
Bundan tam üç ay sonra 23-24 Mayıs’ta İstanbul’da BM himayesinde dünyanın ilk İnsanî Yardım Zirvesi toplanacak.www.worldhumanitariansummit.org/
Toplantı dünyanın her yerinden hükümetleri, hükümetdışı ve uluslararası kuruluşları bir araya getirecek. Bütün doğal ve insan eliyle oluşan insanî krizlere (Kürdistan’da cereyan eden çatışmalar buna dâhil), yakıcı bir hâl almış olan mülteci krizine, kent ve doğanın büyük zarar gördüğü krizlere insanî cenahtan yaklaşılacak ve kalıcı çareler aranacak. Şimdiden katılacak kurum ve kuruluşların dâhil olduğu çok zengin bir tartışma Internet üzerinden yürüyor, yabancı ülke parlamentolarında tartışma ve girişimler son hız ilerliyor.
Toplantının İstanbul’da cereyan etmesi insanı ve doğayı tehdit eden envai çeşit sorunla cebelleşen Türkiye için bulunmaz bir fırsat. Ama korkarım ki tam da başımıza tebelleş olmuş sorunlar yüzünden gerektiği gibi yararlanamayacağız. Yine de haberimiz olsun.
Anadolu’nun kültür varlıkları haritası
Hrant Dink Vakfı’nın yürüttüğü “Anadolu’nun Çok Kültürlü Mirasını Ortaya Çıkarmak ve Savunmak” projesinin ilk iki çalışması ortaya çıktı.
İlki, Türkiye Kültür Varlıkları Haritası bir kültürel miras envanteri projesi. Projenin temel amacı Ermeni, Rum, Süryani ve Yahudi topluluklarının kültürel mirasını belgeleyerek Anadolu’da çeşitli halkların meydana getirdiği çokkültürlülüğün ve çokkatmanlılığın görünürlüğünü sağlamak. Arşivler ile basılı birincil ve ikincil kaynaklardan derlenen kilise, okul, manastır, mezarlık, havra, hastane gibi 9250 kamusal yapıya dair temel bilgi çevrimiçi harita üzerinden paylaşıldı. Türkiye Kültür Varlıkları Haritası hep devam edecek bir çalışma. Kullanıcıların katkısı ve geri bildirimi ile zenginleşecek ve yaşayacak. Merak edin, şu websitesine girin, memleketinizde neler varmış, neler yitirilmiş görün, bildiğiniz başka yapı varsa bildirin. http://turkiyekulturvarliklari.hrantdink.org/
İkinci çalışma Ermeni ve Rum Kültür Varlıklarıyla Kayseri kitabı (ücretsiz temin edilebilir).
Kaynaklara göre olması gereken varolan 377 yapıdan sadece 181’i tespit edilebildi, 208’i ortadan kaybolmuş. 181 yapının 113’ü Ermeni 68’i Rumlara ait. Memleket çapındaki doğa ve kent tahribatı sonucunda yapılardan kaçı ayakta kalabilecek belli değil. Millî sporumuz “definecilik” potansiyel tahribatın baş aktörü.
Kayseri Gayrimüslim hafızasını silmiş esasen. Hafızanın geri gelmesi kolay değil ama hafızasız da gelecek düşünmek mümkün değil.
CENGİZ AKTAR / HABERDAR
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020