Ekrem DUMANLI
Soma’da ortaya çıkan manzaraya bakın ve karar verin: Doğru olan tek bir unsur var mı?
Dünya standartlarını yakalayamamış bir maden işletmesi, gerekli tedbiri almayan işletmeci, kaza esnasında ne yapılacağını hesaplamayan şirket… Keşke mesele, çarçabuk zengin olmak için çırpınan kişilerin beceriksiz yönetiminden ibaret olsaydı! Ya devletin hataları? “Yaşam odası”nı mevzuata taşımayan kanun yapıcısının bu felakette payı yok mu? Gerekli denetimi etkin ve sürekli yapmaktan aciz irade hiç mi eleştirilmeyecek? Şili’de 69 gün sonra madencilerin canlı kurtarıldığına dair görüntüler hafızamızda capcanlı dururken 300’den fazla madencinin çaresizlik içindeki vefatı yürekleri dağlamaz mı?
Dünyada sorumlular önce ayrıştırılır, sonra hepsinden tek tek hesap sorulur. İşletme sahibinden başlayan en yakıcı sorular halka halka genişler ve siyasi sorumlu kimse ona kadar uzanır. İstifalar sayesinde toplu infialin önüne geçilir. Demokrasi, hesap sorma kültürüne dayandığı kadar, hesap verme ahlakına da yaslanır. Böyle bir evrensel kültür yokmuş gibi davranmak, kişilerin siyasi ikbalini kurtarabilir; ancak toplumsal travmalara sebep olur. Niçin? Vatandaş şöyle düşünür: Bu kadar feci bir felakette işyeri sahibi kendini sorumlu hissetmiyor, o kişiye ruhsat veren ve denetlemek zorunda olan siyasi otorite kendine toz kondurmuyor; demek ki ölen öldüğüyle kalıyor ve suç vefat edenlerin üzerine yıkılıyor. Asıl vahim olan budur!
Türkiye’deki akıl tutulması, vurdumduymazlık algısını bile aşındırmış, daha kibirli bir noktaya sıçramıştır. Karşımızda artık hesap veren siyaset değil, dayak atan bir devlet durmaktadır. Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in güvenlik güçleri tarafından etkisiz hale getirilmiş bir kişiyi tekmelemesi onlarca yıl hafızalardan çıkmayacak bir manzaradır. Sakin ve beyefendi tavırlarıyla tanınan Yerkel’in Türkiye’yi dünyaya rezil eden bu fotoğrafı nasıl verdiğine hâlâ inanamıyorum. Ya o tekmeyi meşrulaştıran ve alkışlayanlar! “Ayağına sağlık” derken daha büyük bir zulme imza atan o çapsızı bir kenara bırakalım; bir başka danışmanın “Asıl mağdur Yusuf’tur” gibi bir yaklaşım sergilemesine ne demeli? Hey gidi günler! Dünkü mağdurlar bugünkü mağrurlar. Hal böyle olunca insanlar “Artık bunlardan her zulüm beklenir!” demez mi?
Başbakan Erdoğan, doğru bir kararla Soma’ya gitti ve halkın acısını yerinde paylaştı. İsabetli bir tercihti. Ne var ki Belediye’deki toplantıda verilen mesajlar tam bir felaketti. Bir gün önceden iktidarın borazanı televizyonların işlediği o mantıksız kıyaslamalara girdi Başbakan. Tâ 1860’larda yaşanan maden kazalarından örnekler sıraladı. 1900’lerden misaller getiren televizyon kanalları kendi meczuplarına materyal sağlamıştı; ama bu ülkenin Başbakanı’nın sözleri arasında bu tür kıyaslamalar olamazdı. Onca danışman bu gerçeği görememiş olsa gerek ki Başbakan, tarihin derinliklerinden derlenmiş o misalleri (!) bir bilgi notuna bakarak sıralayıverdi. Yaralayıcıydı, onur kırıcıydı.
Maalesef daha da kötüsü yaşandı: Başbakan, bu tür kazaların normal olduğunu, “işin fıtratında” böyle kazaların var olduğunu izah etmeye çalıştı. Bunlar o gün söylenecek sözler değildi. İnsanlar yakınlarının akıbetini bekliyordu, acı çekiyordu, infial içindeydi. Daha vefat edenlerin sayısı bile net değildi…
Belediye’den çıkış, sadece siyaset tarihimizin değil, sosyal değişim süreçlerinin de unutamayacağı bir manzaraya sahne oldu. Başbakan protesto edildi. Olabilir. Dünyanın her yerinde oluyor böyle tepkiler. Ne var ki dünyanın hiçbir köşesinde Başbakan, vatandaşı tokatlamak için koruma ordusuyla kalabalığın içine dalmıyor. “Gel bir de benim yanımda yuh çek” derken oradaki kader arkadaşları (Bülent Arınç gibi) “Aman efendim, haklı olsak bile böyle bir diyaloğa ne gerek var?” diyemiyor. Oradaki bir kişiye, bazı görüntülere göre, “İsrail ...” diye tehdit savururken yıllardır dava arkadaşlığı yapmış birisi “Ama Sayın Başbakan, karşımızdaki bir vatandaş” deyip tarihi hatayı ortadan kaldırmıyor? Hele öyle bir kare var ki; hiç kimse bu hazin duruma normal diyemez. Başbakan, korumalar eşliğinde girdiği markette vatandaşa tokat atıyor. O bırakınca koruma görevlileri adamı evire çevire dövüyor. Yahu Allah aşkına, böyle bir hadise Amerika’da, İngiltere’de, Almanya’da yaşanabilir mi? Diyelim ki yaşandı; o meşhur liderler öfke patlamasına maruz kaldı, vatandaşın üzerine yürüdü, onu tehdit etti ve dövmeye kalkıştı; o görevde oturabilir mi? Nereye savruldu bu ülke! Bunun böyle olacağı belliydi aslında: Başbakan herkese en ağır hakaretleri sıralıyor, hiçbir Allah’ın kulu dürüstçe “Bu doğru değil!” diyemiyor. Etrafındaki goygoy yarışından sıyrılıp hakperestçe iki çift kelam edecek adam kalmadı. AYM Başkanı’ndan Baro Başkanı’na, Almanya Cumhurbaşkanı’ndan muhalefet liderlerine kadar son iki haftada hakarete maruz kalanlara bir bakın. Göreceksiniz ki perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Hüseyin Çelik gibi siyasi tecrübesi yüksek birisi bile hem müşavir tekmesini savunuyor hem Başbakan’ın Soma’da yaptıklarını. Partinin vicdanı sayılacak kişiler bile bu kadar eğilip bükülür ve gücün karşısında bu kadar temenna durursa daha büyük hatalar yaşanabilir. Yazık.
Devletleri iki kıymet hükmü ayakta tutar: Akıl ve vicdan. Birkaç senedir Türkiye irtifa kaybediyor. Nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman bir ülke olarak AB yolunda yürümesi, çoğulcu demokrasi ve evrensel hukuka doğru mesafe alması, Türkiye’yi örnek ülke haline getirmişti. Bu ülke, sevilen, takdir edilen, örnek gösterilen bir yerden hızla uzaklaştı ve Ortadoğu’nun muhaberat devletlerine özenmeye başladı. Kaba kuvvet hukukun yerini aldı, birleştirici üslup terk edildi, nefret söylemi revaç buldu. Bir akıl tutulması, hatta bir akıl oynatması yaşandığı aşikâr. Hiç olmazsa vicdanınızı kaybetmeyin; çünkü vicdanınızı da kaybederseniz zulüm kapılarını ardına kadar aralarsınız ve kendinize de ülkenize de zarar vermiş olursunuz…
Olmadı, yakışmadı...
Soma’daki feci kaza yaşanınca bazı hadiselerin üzeri örtülmüş oldu. Oysa bunlardan bir kısmı üzerine derinden derine düşünmek gerekiyor. Mesela Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Zaman muhabirine söylediği o keskin ve yakışıksız cümleler. Davutoğlu diyor ki, “Soru soran gazeteci rahatlıkla evine gidebiliyorsa basın özgürdür”.
Gördüğüm manzara şu: Daha düne kadar devletin mağdur ettiği kişiler bugün devleti yönetiyor ve eski Türkiye’de nasıl bir refleks varsa hepsini, maalesef, tevarüs ediyor. Eski devlet de böyle imalı laflar sarf ederdi, bir ucundan ölümü gösterir, sizi te’dip ettiğini düşünürdü.
Eski devletin ‘sahipler’ine o nobran tavır cuk oturuyordu; çünkü halktan da uzaktı, Hak’tan da. Ne acıdır ki bugünkü iktidarı elinde tutanlara bu tepeden bakış ve tehditkâr duruş yakışmıyor. Hele entelektüel birikimi olduğunu düşündüğünüz, akademik yönü de bulunan ve hepsinden önemlisi bir dönem mağduriyetler yaşamış bir kişiye şu anki tavır hiç mi hiç yakışmıyor.
Başbakan Erdoğan’ın gözüne girmek için, “Ben de paralelle mücadele ederim.” mesajı vermek isteyenler; hatta bu suni söylemi ispatlamak için havada takla atanı anlarım da, yılların entelektüellerine böyle bir şeyi yakıştıramam.
Sakın hiç kimse “Davutoğlu’na karşı bir tavır var...” falan demesin. Komplocu bir zırva bu. Ahmet Bey’in bizim yayın kadrosunda ne kadar sevildiğini sayıldığını gayet iyi biliyorum. Ben de hep hüsnüzanla baktım kendisine. Hâlâ da öyle bakmak istiyorum. Ama nedir bu tehditkâr beyanlar Allah aşkına! Zaten hâlâ “evlat katli”nden bahseden “devlet geleneği”ne dair açıklamasını tekzip etmiş değil. Bizim muhabir, efendilik etmiş cevap vermemiş ki demagoji olmasın; iyi de etmiş. Ne diyecekti? “Sayın Bakan’ım canımı bağışladığınız ve huzur içinde evime gitmemi temin buyurduğunuz için sizlere minnettarım” mı demeliydi? Allah aşkına! Sayın Bakan (ve diğer AK Partililer), lütfen özünüze dönün ve retorik kalıpların dışına çıkarak vicdanınızı yoklayın ve tekrar o kadim ahdinizi yenileyin ve deyin ki “Devlet, insan içindir.” Müsaadenizle ben de şunu ekleyeyim: İnsanların yaşaması devlet lütfu değildir…
Medya Derneği’nden çekiliyoruz
Büyük umutlarla kurmuştuk Medya Derneği’ni. Mesleğe katkımız olacak, gazetecilik daha profesyonelce yapılacak, mesleki sorumluluk şuuru derinleştirilecek ve temel hak ve özgürlüklere dayalı medya ahlakı daha güzel temsil edilecekti. Olmadı. Bazı çırpınışlarımız, meslek içi eğitim programlarının dışına taşamadı. Yine de ısrar ettik, gayret sarf ettik. Her şeye rağmen dernek Başkanımız Salih Memecan ve Genel Sekreterimiz Deniz Ergürel harika iş çıkardı; gazeteciliğin gelişmesi için çaba sarf etti. Ancak tâ baştan beri bazı arkadaşlarımızın gözü gazeteciliğin geliştirilmesinde olmadı. Onlar mevzua daha çok siyasi bir etkinlik gibi bakıyordu.
Son aylarda yaşanan üzücü hadiseler manzarayı daha da netleştirdi. Yalan yazmaktan zerre kadar çekinmeyen, iftira kampanyaları düzenlemekten şehevi bir zevk alan, insanların hak ve hukukuna riayet etmediği gibi kitleleri nefret söylemiyle topyekûn karalayan bazı gruplar gördük. Vicdanları sızlatan ve gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan kişilerle aynı çatı altında olmamız mümkün değildi. Sonuçta kurulma aşamasından beri maddi manevi pek çok emek sarf ettiğimiz Medya Derneği’nden ayrılma kararı aldık. Allah doğruların yardımcısıdır; bizi burada da ötede de mahcup etmesin…
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
Nihat Taştan
Sayın kıvanç sabırla yazınızı okudum. çelişkiler ve cevapsız bırakılan soru işretleri ile dolu bu yazınızın, objektif değil subjektif ve her iki tarafa olan kininiz veya karşı görüşünüzden dolayı şu an güçlü olan hükumet kanadına düşmanlığınız; düşmanımın düşmanı dostumdur, ilkesi yazınızda belirgin bir şekilde görülmekte... aslında cemaatle ilgili yazdığınız doğruları bazı satır-araları gölgelerken, ve yine cemaati dindar olarak nitelendirmemiz de yanlış. çünkü bu din ticarethanesi; başta Panturanizm ile İslami motifleri serpiştiren türkislam sentezli, şovenist, ırkçı, Bahailik, Brahmanizm, ve Hipnoz, ilmini çok iyi kullanan İslamı dejenere eden Allahın kullarını kuran dan uzaklaştıran bir şer şebekesidir. hep güçlülerin yanında yer aldılar şimdi kurdukları kapana kafayı kaptırdılar... unutmadık unutmayacağız ötekileştirenleri, 1000 yıl sürecek diyenleri, anahtar la aldatanları, bunlar karanlığı seven yarasa diyen kumarbaz başbakanları, ülkenin kaynaklarını bir kaç aileye peşkeş çeken bunlar benim ailem diyen nesepsiz düzenbazları, ve bürokrasiyi ele geçiren güya solcu geçinen pos bıyıklıların gericiler İrana sloganlarını, oysa yan hücremde işkence gören bacılarımızın yaşasın halkların kardeşliği sloganını duymuyorlardı bu yoldaşlar
el kürdi
hertürlü olayi bahane edip cemaati sorgu odasinda psikolojik baskiynan cemaatin ishlemedixi cinayeti kabul etirme psisokolojisini baskisini ishledixinizin farkindamisiniz yoksa kasitli olarak tcdeki daxiniklixi görmemezlikten mi geliyorsunuz sayin kivanc sizde derin devletin paylashimiyle payiniza düshüni baya iyi yapiyorsunuz tipki kerdoxan gibi kerdoxan devletin balyoz gücüynen saldiriyor sizlerde devletin soft yani psikolojik harp taktikleriynen cemaata saldiriyorsun iyi masai tanzimi yapiyorsunuz cematinda hatalari vardir ferd olarakda hatalari vardir devletin memurlarinin hatalri varsa verirsiniz mahkemeye shikmi mikmi öbrüynen beraber cemaata devletin imkanlariynan teröryapan birisinin axziyla iftira dolu kitab yazan onlarin kitabindan daha beter iftiralar yazanlar oldu cemaat hangibirisine dediki gözünüzün üstünde kashvar sayin kivanc apo gibi canilerin hangi cinayetine sorguladiniz hata kilif bile buldunuz kerdoxanin hirsizliklarin gür bir sedayla lanetledixinizi duyanvarmi kerdoxanin kcklileri yaptixini exersiz cemaata mal ediyorsaniz yuuuh olsun exer kck devletin icinde devletse onuda devletin bilecexi ishdir sayin kivanc kckliler yurtlari bombalarken tlabeleri molotufla yakarken siz ve kerdoxan nerdeydiniz kck hertürlü zülümü kerdoxanin yardimiyla yaparken siz kimbilir elinizde sharab bardaxi icindeki sharabi salliyarak entektüelelik taslarken kck nin kerdoxanin derin devleti yurtlari bombalarken sabah namazina giden imami arkadan kafasina mermi sikarken sizden cit yok