Ergun BABAHAN
Yeni bir tek parti dönemi
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet’le özdeş olan Çankaya Köşkü’nün kapısına kilit vurup yeni Başbakanlık binasını kullanacakmış. Bunun anlamı açık, Başbakan ile aynı mekanı paylaşan Erdoğan, fiili başbakan olmaya devam edecek, yeni atanacak olan başbakan sadece göstermelik kalacaktır.
Bakanlar ve başbakan yardımcılarıyla sürekli aynı ortamı paylaşacak olan Erdoğan, hükümet kararları üzerinde bire bir etkili olacak, maden lisanslarından ihalelere kadar her konuda tek karar verici olmaya devam edecektir. Meşhur telefon konuşmalarında vurgulandığı gibi, Türkiye’de iş yapmak isteyen işadamları ‘‘Kucağa oturmaya’’ devam edeceklerdir.
AKP’nin önümüzdeki bir yıllık performansına bağlı olarak Türkiye’yi önümüzdeki en azından 5 yıllık dönemde tek partili bir yönetim biçiminin ve tek liderin yöneteceğini söyleyebiliriz.
Mustafa Kemal’in çağdaş uygarlık düzeyi hedefinin yerine muhafakazar bir toplum yaratma hedefini koyan Recep Tayyip Erdoğan, eğitimden turizme kadar her alanı bu şekilde organize etmeye çalışacaktır.
Aslında Erdoğan’ın kafasındaki modelin Arap şeyhliği Dubai benzeri bir toplumsal model kurmak olduğu açık. Şeyhin yerini cumhurbaşkanının aldığı, içkinin turistlere mahsus olmak üzere 5 yıldızlı otellere kapatıldığı, kalkınma adına her türlü çılgınlığın yapılıp doğanın ırzına geçildiği, insan hakları ve hukukun askıya alındığı bir toplumsal düzen.
Göstermelik bir din anlayışla, dinin temsil ettiği tüm temel değerlerin ayaklar altına alındığı, din kisvesi altında büyük bir yağma yaşandığı, kendine bağlı işadamlarının hızla zenginleştirildiği bir toplumsal model.
Kızdığı veya hoşlanmadığı gruba bağlı bankaların batırıldığı, muhalif görünen işadamlarının maliye müfettişleri vasıtasıyla sürekli taciz edildiği, kendisine eleştirel duran medya kuruluşları ve temsilcilerinin susturulduğu bir düzen.
Kadının ikinci plana itildiği, kadınlara tek temel hak olarak başörtüsünün göründüğü, kadının çocuk makinesi olarak değerlendirildiği bir toplumsal düzen.
Köyden göç eden orta sınıfların kent yaşamına alıştıkları ama geleneksel değerleri tam terk edemedikleri toplumlarda muhafazakar değerlerin öne çıkması kaçınılmaz. Türkiye’de bu muhafazakarlaşmaya bir de otoriterlik eklendi.
Kendini başöğretmen olarak gören Erdoğan, aslında inkar ettiği Mustafa Kemal’in bir kopyası.
Türkiye’nin kentli muhalefeti, Kürtler ve Batı ile olan ilişkileri böyle bir toplumsal bir modelin, hiçbir engele takılmadan yoluna devam etmesine ne kadar izin verecek?
Bunu zamanla göreceğiz…
Ancak, cumhurbaşkanı seçilip mazbatasını alan Erdoğan’ın Anayasa ve yasa hükümlerini hiçe sayarak başbakanlık koltuğunda oturmaya devam etmesi, muhalif kesimleri şeytanlaştırmaya sürdürmesi ve parti içinde farklı görüş ifade edenleri hain ilan etmesi, toplumsal muhalefeti iplemeyeceğinin açık göstergesi.
Yıllarca askeri vesayet sisteminin gücüne dayanan muhalefet anlayışı iflas etmiş durumda. Sıkıştığında topu askere atarak krizleri çözmeye alışan anlayış, Türkiye’yi muhalefetin işbirliği temelinde anlaşmasını engellemeye devam ediyor.
CHP’de yaşanan kriz, bunun açık bir dışa vurumu.
Kongre sonrası CHP’nin nasıl bir yönetim biçimine kavuşacağı, Kürt muhalefetiyle işbirliği yolunu seçip seçemeyeceği Türkiye’nin yakın geleceğini etkileyecek unsurlar. Kürt muhalefetini yok sayan bir CHP, 2015 seçimleri sonrasında AKP ile HDP arasında yeni bir anayasa konusunda varılacak olası bir mutabakatın başlıca sorumlusu olacaktır.
Çocuklarımızın geleceğini belirleyecek bir yıla giriyoruz, o kesin.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021