Ergun BABAHAN
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan siyasette hep şanslı oldu. Tercih sistemi nedeniyle milletvekilliğinin düşmesi ona İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yolunu açmıştı. Başkan olduğu yıl, Susurluk’tan kırılan İstanbul’a tarihi yağış düşmüş kent rahat bir nefes almıştı.
Bu şansını vurgulamak için, o zaman Sabah’ta “Gömleğiyle doğmuş” diye bir manşet atmıştık.
Bu kez de öyle oldu. Ülkeyi hızla ekonomik çöküşe götüren Erdoğan’ın yardımına ABD Başkanı Trump yetişti. Attığı bir tweet zaten çökmekte olan Türk Lirası’nı yerlebir etti.
Ekonominin nereye gittiğini bilen Erdoğan, bu gollük pası kaçırmadı ve meydanlarda ABD’ye yüklenmeye başladı, hem de zaman zaman düşme eğilimi gösteren doları yeniden yükseltme bahasına.
Şimdi Amerikalı yetkililer, “Kriz Trump’ın tweeti ile gelmedi. Zaten gelmişti” yollu açıklamalar yapıyorlar ama duyan kim…
Türkiye medyası AKP’nin ve Erdoğan’ın borazanı haline gelmiş durumda. Gerçeği değil, Erdoğan’ın istediklerini duyurmakla meşguller.
Oysa kendi Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, ülkenin krize gittiğini aylar öncesinden söylemiş, bu yüzden de Erdoğan’dan fırça yemişti ama kim hatırlar ki bu gerçeği. Sadece gazeteciler, o da sahicileri...
Konumuza dönersek, Erdoğan rehin tuttuğu Rahip Brunson üzerinden bir taşla 3-5 kuş vurmayı başardı:
1- Öncelikle 16 yıllık kötü yönetiminin kaçınılmaz sonucu olan ekonomik krizi Amerika ve Trump’ın üzerine yıktı. Enflasyon yüzde 100, dolar 20 lira olsa bile sokaktaki adam bunu Erdoğan’dan değil, Trump’tan bilecektir.
Kendisini destekleyen kitlesi ve ulusalcı kesim, Erdoğan’ın ekonomik olarak Türkiye’yi uçurduğunu, ülkemizi kıskanan bir numaralı Emperyalist ve Avengelist-Siyonist Amerika’nın parasal gücüyle önünümüzü kestiğine inanacaktır. Daha da vahimi, bu kesimin tarih kitapları da bunu gelecek kuşaklara böyle aktaracaktır.
2- Erdoğan başta Türkiye’deki tabanı olmak üzere, özellikle İslam dünyasının İhvancı kesiminde Amerika’ya bir kez daha kafa tutmuş bir lider olarak görülecektir. Putin’e kafa tutup ardından özür dilemesi, dün “Nazi” dediği Merkel’den bugün medet umması falan hatırlanmayacaktır.
3- Yüzde 50 devalüasyonu halka başarı öyküsü gibi satacaktır. Doların 7.20’lerden muhtemel 5.50-6 lira çizgisine gerilemesini hem kamuoyu, hem işdünyası başarı diye satın alacaktır. Enflasyonist politikalarının kuru her gün yukarı iteceği gerçeği görmezden gelinecektir.
4- Muhalefeti başarılı bir şekilde arkasına sıralayıp tamamen etkisizleştirmeyi de başarmış olacaktır. Krizin gerçek nedenini tartışmak yerine Amerikan karşıtı goygoya hevesle katılan başta CHP, hiçbir muhalefet partisinin artık Erdoğan’a söyleyecek sözü kalmayacaktır. Bunun ilk sonucu da zaten yerel seçimlerde görülecektir.
5- Ülkesini ve halkını, Amerika’ya dik duran bir lider olarak koruyan bir siyasi figür olduğu kabul edildiği için tek adam rejimine ilişkin tartışmalar noktalanacaktır. Erdoğan’ın tek adamlığı seküler kesim tarafından da onaylanmış durumdadır.
Böyle bir tabloda, Erdoğan’ın Rahip Branson’u bırakmaması için bir neden kalmamıştır. Brunson beklediğinden de fazla fayda sağlamıştır kendisine ve bu konuda daha fazla ısrarı bu faydayı ortadan kaldırma riski taşımaktadır.
O nedenle, Abdülkadir Selvi’nin de yazdığı gibi, Brunson’un cumaya kadar özgürlüğüne kavuşup Amerika’ya uçması yüksek bir ihtimaldir.
Araya girecek bayram tatili, konunun Türkiye kamuoyunda tartışılmasını önleyecek, düşük bir döviz kuruyla açılması muhtemel piyasalar korkudan titreyen tüm kesimleri mutlu edecektir.
Brunson’ın Amerikan toprağına ayak basmasının ardından Trump’ın bir zafer tweeti atması ve Erdoğan’a teşekkür telefonu açması ihtimal dahilindedir.
Bu gelişme, ikilinin Eylül ayında New York’taki Birleşmiş Milletler zirvesinde bir araya gelip kalan sorunları görüşecekleri bir toplantı yapmalarının yolunu açar.
Oradaki görüşme, Halkbank’a verilecek düşük bir ceza karşılığı Türkiye tutuklu diğer Amerikalılar ve konsolosluk çalışanlarının serbest kalmasının kapısını aralar.
Geriye daha yükselmiş bir Amerikan karşıtlığı ve eli güçlenmiş bir Tek Adam rejimi kaldı. Bunun da anlamı Brunson krizinin çözülmesinin Türkiye’ye geçiçi bir rahatlık sağlaması, büyük çöküşün sadece ertelenmesi demektir.
Muhtemel senaryo bu ama Tek Adam rejimleri akılcılıkları ile ünlü değildir.
Her türlü olasılığa da hazır olmak gerekir.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021